Temmuz ayının son birkaç gününü, kehanetin kendileriyle alakalı olmadığını kanıtlamak ve arkadaşlarının iyi olduğunu görebilmek adına Godric's Hollow'daki evde geçiren Alyss; bir çığlıkla koltuktaki rahatsız uykusundan uyanmıştı.
Hafif bir uyku uyuduğundan, kehribar gözleri ardına kadar açıldığında zihni fırtınasız okyanus suları kadar berraktı genç kadının. Hemen üzerindeki ince battaniyeyi attı ve koltuğun yanındaki asker postalı çizmelerini ayağına geçirdi. Birkaç saniye içerisinde, kendine yakın tuttuğu büyülü hançeri de çekmiş ve merdivenlere doğru koşturmuştu.
Bu hançer, Dumbledore tarafından verilmişti kendisine. Büyücülere ve onların muhteşem asalarına karşı pek bir şansı olmadığını bilse de tamamen savunmasız olmamasının iyi olacağını düşünmüştü herkes. Ayrıca bu büyülü hançer, normal hançerlere nazaran çok daha işe yarardı. En azından herhangi bir büyü üzerinden sekebiliyordu, isabet ettiği sürece tabii. Dumbledore bizzat efsunlamıştı ve tam olarak ne yaptığını kimse bilmiyordu.
"LILY? JAMES?" diye haykırdı Alyss, ciğerlerini tüm kuvvetiyle zorlayarak. Ses telleri sızlamıştı ancak panik ve adrenalin damarlarına öylesine hâkimdi ki bunun farkında değildi. "İYİYİZ ALYSS, LILY SANCILANDI SADECE! HASTANEYE GİDECEĞİZ!"
James'in sesini duyduğunda derin bir rahatlama ile iç geçirdi ve elini kalbine götürdü Alyss. Ancak bu rahatlama, maalesef ki kısa sürmüş ve hızlı çalışan aklına lanetler okumuştu genç kadın. Çünkü eğer Lily çığlık atacak kadar sancılanıyorsa, bu tek bir anlama geliyordu: Harry geliyordu ve kehanette dendiği gibi, Temmuz ayında geliyordu.
Basamakları alelacele tırmandı ve çiftin yatak odasına bodoslama daldı. Lily ağrılar içerisinde, devasa olmuş karnını tutarken James ikisinin de asalarını komodinin üzerinden alıyordu. Alyss'in geldiğini gördüğünde bir koluyla eşini, diğer koluyla sarışın kızı tuttu ve o tanıdık 'Pop!' sesiyle, St. Mungo'ya Cisimlendi.
St. Mungo'ya daha önce hiç gelmemişti Alyss lakin gürültüye bakılırsa pek rahat günler geçirmiyorlardı buradakiler. Genç kadın daha mide bulantısını aşıp ne olduğunu anlayamadan iki şifacı tepelerinde bitmiş, Lily'i uçan bir sedyeye yatırarak götürmüşlerdi. James ile beraber olabildiğince sedyeyi takip etmişlerdi fakat en sonunda bir hemşire -en azından hemşireye benziyordu- onlara daha fazla ilerleyemeyeceklerini söylemiş, buradaki sandalyelerde beklemelerini salık vermişti.
Ellerinin arasına başını almış, düzensiz ve hırıltılı soluklar alıp vererek Lily'nin uzak çığlıklarını dinleyen adama baktı sarışın kız. Çok çaresiz, çok kaygılı görünüyordu... Alyss, üzülen insanlara dayanamazdı. Dizlerinin üzerine çöktü ve ellerini James'in diz kapakları üzerine yerleştirerek oğlanı kendisine bakmaya zorladı.
"James, rahatla. Muhtemelen benden daha iyi biliyorsundur ki buradaki herkes işinde profesyonel ve eşinle en iyi şekilde ilgilenecekler. Küçük Harry sağlıklı bir şekilde doğacak ve onu kucağınıza alacaksınız. Ancak çıktığında Lily'nin streslenmesini istemiyorsan sakin kalmalı, onu en iyi şekilde karşılamaya hazırlanmalısın."
Oğlan, kuzguni saçlarını eliyle karıştırıp başını aşağı yukarı sallarken hâlâ her an panik atak geçirebilirmiş gibi bakıyordu. Üzerindeki pijamalar ve yamuk taktığı gözlükle normalde komik görünebilirdi ancak Alyss'e pek komik görünmemişti. Kehanetteki tarihle Harry'nin doğumunun birebir uyduğunu belirtmeye gerek duymamıştı genç kadın. James şu anda oğlu için bunu düşünemeyecek kadar endişeli görünüyordu ve Alyss'in de her şeyi daha da arapsaçına döndürmeye niyeti yoktu. Destek amaçlı son bir kez adamın diz kapağını sıkıp bıraktı ve ayakları üzerinde doğruldu.
Sirius'a haber vermek istiyordu, ancak ne asası vardı ne de bir baykuş. Bu fikirle James'in kafasını biraz dağıtabileceğini düşündü ve yeniden oğlana yöneldi. Kendi tecrübelerinden, stres anında işe yarar bir şeyler yapmanın kişiyi çok rahatlattığını biliyordu. "Hey..." dedi şefkatli, sevecen bir ses tonuyla James'in kendisine bakmasını sağlayarak. "Neden sizinkilere haber vermiyorsun? Sirius, Remus ve Peter'a."
James, bu teklifi biraz gevşeyen yüz kaslarıyla onayladı ve bir baykuş bulabilmek adına hastanenin resepsiyon kısmına yöneldi. İçten içe karısına olabildiğince yakında bulunmak istese de, Lily'nin yakın zamanda çıkmayacağının ve faydalı olmanın kendisine de iyi geleceğinin farkında olacak kadar zekiydi.
O gidince, yorgunca kendini sandalyelerden birine attı Alyss. Başını geriye yaslayıp, baş ağrısını geçirmesi umuduyla göz kapaklarını yumdu. Lily'nin çığlıkları daha net ulaşıyordu kulağına, bunu yaptığında. Fakat kafası fazlasıyla meşguldü ve kehanet, onu daha çok rahatsız ediyordu. Hatta, Lily'nin doğurma sancısıyla attığı çığlıklar onu rahatlatıyordu denebilirdi.
Hiç kimseye bunu anlatmamış olsa da kehanette bahsedilen oğlanın Harry olduğuna neredeyse yüzde yüz emindi. Harry, temmuz ayının son gününde yani kehanete göre 'yedinci ay ölürken' doğuyordu; evli çift daha önce üç defa Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen ile karşı karşıya kalmışlardı ve böyle güçlü bir çiftin çocuğunun da güçlü olması ona mantıklı geliyordu. Aslına bakarsanız, kehanetin Frank ve Alice Longbottom hakkında olması da güçlü bir ihtimaldi zira çift de üç defa Karanlık Lord ile karşılaşmışlardı ve çocuklarının dün doğduğu duyumunu almıştı.
Ancak bir şekilde, konunun onlarla alakalı olmadığını seziyordu. 'Nasıl?' diye sorulsa buna verebileceği mantıklı bir cevap yoktu -ki Alyss mantıklı cevaplar verememekten nefret ederdi-, dayandırabileceği hiçbir kanıtı yoktu. Yine de, tüm bunlara rağmen, şimdiye dek hep güvendiği altıncı hissine yeniden güvenmeyi seçiyordu.
Aradan geçen dakikalar, saatler gibi gelmişti. Saniyeleri saymış, geçen insanları saymış, aklından eski bir taktik olan kuzuları sayma yöntemini dahi geçirmişti. En sonunda James; yanında Sirius, Remus ve Peter ile gelmişti de kendi kendine işkence etmeyi bırakmıştı. Lily'nin uzak çığlıkları gitgide azalırken, Sirius elini tutarken epey rahattı şimdi.
"Her şey yoluna girecek." diye mırıldandı içinden, buna inanmayı çok isteyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐖𝐄𝐀𝐓𝐄𝐑 𝐖𝐄𝐀𝐓𝐇𝐄𝐑, 𝘴. 𝘣𝘭𝘢𝘤𝘬
FanficSirius Black, bulutların olanca gücüyle ağladığı ve yağmur damlalarının kurşun sertliğiyle yeryüzüne düştüğü soğuk bir günde yürüyüş yapmak için Hızır Otobüs'ten indi. ❈ 01.05.2021 | #magic kategorisinde birinci, 01.05.2021 | #marauders kategorisind...