13

340 27 22
                                    

Kenma'nın ağzından;

Flashback 10 Yıl Önce;

Yine beni bu karanlık dar dolaba kitlediler. Merak ediyorum acaba neden beni annem ve babam sevmiyordu. Ben onlara ne yapmıştım ki?

"Onlardan kaç artık seni korkar velet!"diye kulağımın dibinde çığlık atan tıpatıp bana benzeyen ama bir çift göz yerine sanki bir örümcekmiş gibi yüzlerce gözü vardı.Kollarını boynuma sardı ve kulağıma yaklaşıp " Beni kabul et ve hayatının sonuna kadar onlardan kurtul"diye fısıldadı.

Sessimi alçaltarak bana mantıklı gelen düşüncesine" Peki seni nasıl kabul edeceğim? "demiştim.

Korkutucu denebilecek şekilde gülümsedi ve kulağıma üfledi. Bundan dolayı huylanmış ve ondan uzaklaşmıştım. Bunu fark etmiş olacak ki" Sadece gözlerini kapatıp sana yaptıkları şeyleri hayal et. "dedi.

Ona uyup gözlerimi kapattım ve her gün bana yaptıkları iğrenç şeyleri hayal etmeye başladım. İlk hayal ettiğim yemeğimi yüzüme bulaştırdığımda her zaman yaptıkları şekilde yüzüme sıcak suya kafamı bastırıp bayılana kadar öyle durduğum sahneleri hayal etmiştim. Sonra ise kışın beni balkona kilitleyip saatlerce kapıyı açmadıkları günleri hayal etmiştim. Ve daha  nicesini hayal etmiştim. Bir yanda o sahneler hayal ettikçe tekrar tekrar acı çekiyordum. Bir yandan öfkem her şeyin önüne geçiyordu.

Yanımdaki kişi yok olmuştu ve kontrolümü kaybedip çığlık attım. Çığlığım bittiğinde yaklaşan adım seslerini duyduğum için sırıttım. Sertçe açılan dolabın kapağı ile babam saçımı tutmadan mutfağa koştum ve gördüğüm sivri cismi elime aldım. Babam öfkeden dolayı kızarmış ve üstüme doğru geliyordu bir yandan da "O elindekini bırak seni piç!" diye bağırıyordu. Lakin ona uymadım ve bıçağı daha sıkıca kavradım. Ve o bana doğru yaklaşırken öfkem körüklendi.Bir kaç saniye içinde bıçak karnına saplanmıştı ve bu his aşırı hoşuma gitmişti. Yüzüme sıçrayan kırmızı sıvıyı aldırmadan sayamayacağım kadar çok kez ulaşabildiğim her yerini bıçaklamıştım kanlar içinde yerde uzanırken kahkaha atmıştım. Kahkaha sesimi duyan annem havlusunu vücuduna sarmış korkuyla babama bakıyordu. Çığlık atmıştı ve tezgaha yaklaşıp aldığı başka bir bıçağı bana doğrultmuştu. Sessi titreyerek "Sakin bana yaklaşma küçük şeytan!" diye beni uyarmıştı. Gülümseyip elimdeki bıçağı yere attım ve anneme yaklaşıp ona sıkıca sarıldım. Annem şoka girdiği için dona kalmıştı. Annemin bıçak tutan elini kavrayıp bıçakla yüzümü çizmiştim. Üstümdeki kanlar ona bulaşırken gözlerim dolmuştu. Sessimi titreterek "Anne neden babamı öldürdün?" diye sormuştum. Gözleri bana dönmüştü "B-Ben öldürmedim." dedi. Dolan gözlerimden akan yaşlarla "Ama ben buraya geldiğimde babamı öldürdün ve duşa girdin." diyerek kendimi acındırmıştım.

Gerizekalı kadın kendinin yaptığına inanmış olacak ki yere çöküp ağlamaya başladı ve "Ben yaptım. Ben yaptım. Ben yaptım.Ben..." diye sayıkladı. Açılan kapı ile büyük ihtimalle annemin çığlığını duyup polisleri aramış komşular sayesinde gelen üniformalı adamlara baktım.Şokla gözleri açılmış polislerden birine sarılıp sesimin korkmuş gibi çıkmasını medet umarak konuşmaya başladım" Babam geri gelemez mi? Annem neden babamı öldürdü?Annem neden ağlıyor? "tarzı soruları ard arda sıraladım.Sarıldığım polis beni kucağına alıp polis arabasına bindirdi. Bir yandan saçımı okşuyor bir yandan da bana acıyarak bakıyordu. Bana acı şekilde gülümsedi ve" Bak şimdi miniğim seni bir odaya alıcaz ve orada bize istediğin zaman olanları anlatır mısın?"dedi. Kafamı onaylarcasına salladım ve" Sonra ise seni yaşıtın olan bir sürü çocukla beraber kocaman bir yerde kalıcaksın. "dedi. Kafasını yol'a çevirdi ve bir süre sessizce ilerledik. Sonra polis abi" Biliyor musun? Benim de senin yaşlarında bir oğlum var."dedi.Polise o zamana ilk defa dikkatlice baktım.

Turuncu saçları ve ela gözleri ile şirin bir yüzü vardı. Genç duruyordu ve benim yaşlarımda bir oğlu olması garibime gitmişti. Polis merkezine vardığımızda beni çocuklar için olan kısma aldılar ve 2 saat içinde sanki annem yapmış gibi olayları ağlayarak anlattım.

------------------Normal zamandan 3 yıl önce;

Üvey ailemle vedalaşıp Kuroo ya haber vermeden evine yürümeye başlamıştım. Bir kaç haftadır mesajlarıma geç cevap veriyor ve buluşmalarımızı ya iptal ediyor ya da geç geliyordu.

Bu yüzden ne olduğunu merak etmiş ve evine baskın yapmaya karar vermiştim. Evinin önüne vardığımda sertçe kapıya vurdum. İçeriden gelen koşma sesleri ile kapının açılması bir oldu.Önceden hiç görmediğim saçı siyah-gri olan bir oğlanın yarı çıplak şekilde karşımda durması beni öfkrlendirmeyi yetmişti.Oğlan bana boş boş bakarak "Siz kimsiniz?" diye sordu.

Öfkeli bir şekilde gülümsedim "Ben Kuroo'nun sevgilisiyim hani varya boynunun yarın mor olmasına sebebiyet veren şahıs varya!"demiştim sonlara doğru sessim yükselmişti. Sesimi duyan Kuroo bana korkuyla baktı ve" Yanlış anladın Kenma."diye saçma sapan bu cümleyi geveledi.Şaşkınlığı üstünden yeni yeni aran oğlan" Ben en iyisi gideyim. "diyip üst kattan gömleğini giyip bir kaç dakika sonra evden gitmişti. Kuroo bileğinden tutup beni salondaki bir koltuğa oturttu.

" Beni dinler misin? "diye soru yöneltiğinde" Neyini dinleyeyim ne olduğu gayet belli! "diyerek bağırdığımda o da öfkelenip" Annesi babasını öldürmüş piç kurusuula ne kadar süre sevgili kalacağımı sanıyordun?"diye bağırmıştı. Kontrolden çıkmak üzereydim ve ona zarar vermemek için saçımı çekiştirmeye başladım. Bunu fark edip alayla gülmüş ve" Delirmiş çirkin bir piç olan senden sıkıldım ve daha yakışıklısıyla değiştirdim.Beni dinleseydin bunları demezdim şimdi siktir git. "diye bana hakaretlerini sıralamaya devam etmişti. Pek sesli olmayan bir kahkaha attım." Bari delilik kişiliğinin bir parçası sen bir kişiliğe bile sahip olamamışsın. Ama şunu bilki bunun acısını senden çıkaracağım. Şimdi dediğin gibi siktir olup gidiyorum." demiş ve ana koridordan ilerleyip dış kapıyı sertçe açıp kapatmıştım.

Hem öfkelenmiş hem kalbim kırılmıştı ve sakinleşmek için sessizliğe ihtiyacım olduğu için pek kimsenin bilmediği sahile gittim. Gördüğüm en boş alandaki banka oturup ağlamaya başlamıştım.

"Şey iyi misiniz?" diye soran nazik sesin geldiği tarafa dönmedim. Yanıma oturulduğunu hissettim ve burnuma gelen portakal kokusu ile saçma bir şekilde sakinleşmiştim.
Yüzümü ona çevirdiğimde 7 yıl önce gördüğüm polisin tıpatıp kopyası bir oğlan vardı. Tek farkı benim yaşlarım da durmasıydı.Sanırsam bana bahsettiği oğluydu değilse bile bu kadar benzemesi çok garipti.

Cevap vermemi karşılığında yanımdaki çocuk "Saçma bir soruydu öyle değil mi? Neden ağladığını bilmiyorum am yinede sormam gerekiyor..."dedi ve yutkundu. Acı dolu bir şekil gülümsedi ve "Sessizce birbirimize sarılarak ağlayalım mı?" dedi ve yanakları hafif pembeleşti.Sessimin titreme esine dikkat ederek "Olur."dedim.Brnden dhaa kısa olan oğlan belime kollarını sarmıştı ve omzuma kafasını yaslamıştı. Bende aynı pozda ona sarılmıştım. Gün batana kadar ikimizde sadece sarılarak ağlamıştık ve turuncu saçlı oğlan gitmeden önce" Teşekkürler... Bu arada ben Hinata."demişti. Bende ona dönüp" Kenma."dedim.Hafifçe gülümsedi ve uzaklaşırken bana el salladı.

Umarım onu tekrar görme şansım olur.

Allaha şükür bitirdim şu bölümü. Kenma'nın öz annesinin ruh sağlığı pek iyi olmadığı için kolayca kandı ve polisler küçük bir çocuğun yapmayacağını düşündüğü ve aynı zamanda Kenma'nın vücundaki yaralar ile kanlar içindeki bıçakta da annesinin parmak izin buldukları için hapise attılar.

Parmak izi olmasını sebebi Kenma tezgahtaki annesinin daha temizlememiş bıçağı kullanması. Polisler ise Kenma'nın parmak izlerini de olmasının sebebinin mutfak masasındaki elmaları doğramak için falan kullandıklarını düşündüler. (Masada bir kısmı doğranmış elma var.)

Kuroo ve Osamuyu cidden normalde çok seviyorum ama yeni karakter kutgulaamaya üşendiğüm için ikisini kullandım slkckdld.

Bu arada şimdiki zamana göre Kenma 21 Hinata ise 20 yaşında.


Yandere (Kenhina) >Tamamlandı<Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin