Önemsenmeyen Duygular

208 91 267
                                    

Şarkıyı açmayan evde kalsın.

İsmini duyduktan sonra ayaklandı. Gitmek istemiyordu aslında fakat zorundaydı. Tamam, zorunda falan değildi ama yapmalıydı. Onu geren asıl şey zor olmasıydı.

'Hadi oyalanma. Soldan devam et.'

'Patlama, geldik.' Bayık bakmayı ihmal etmemişti. 

'Seni burda bırakmayacağım. Biliyorsun?'

Korkuyordu, buraya ilk geldiğimde nasılda sırıtıyordu ama. Eğer o adam olmasa çıkmam mümkün değildi. Ama bana yaşattıklarının hesabını vermeliydi. Yediğim yumrukların, tekmelerin, vücüdumdaki çiziklerin.. ben buraya bunu hakederek gelmemiştim. 

'O adama dua etsen iyi olur, hatta- neyse boşver. Ordudaki hain!!'

Tir tir titriyordu. Ahh! Genellikle herkesi titretirim, lanet olası asi ve seksi ruhum...

Artık eski haline dönmeliydi. Düşünceli olmak ona göre değildi. Sakin-miş gibi yapmak da ona göre değildi.

'Çanlar senin için çalıyor. Ayrıca, sen benim orduda ne görev yaptığımı biliyor musun?'

kadın tereddütlüydü. Sadece iyi olduğunu biliyordu haberlere çıkmıştı çünkü. Ama sorgulama gereği duymamıştı. Neden sorgulasın ki zaten? Egosunu susturamamıştı, ülkede adı anılınca insanların ürperdiği suçlu sayılan sanık onun hapishanesinde kalıyordu. Cezasını o veriyordu. Sadece ilk gün geldiğinde sormuştu ama bir bilgi verilmemişti. Acaba ne olabilirdi? Bilmiyorcasına başını salladı.

Genç kızın istediği cevap gelmişti. Her zamanki gibi o karakteristik, kendisine özgü kahkasını attı. Onu aşağılarcasına gözlerini devirip konuşmaya başladı.

'Senin gibi hayatı boka batmış bir insanı kendisiyle baş başa bırakıyorum. Sencede akıllıca değil mi? Biliyor musun çok yoğunum ve patronum dinlenmem için rezidans ayarladığını söyledi.'

Çantasını kaldırıp arkasını döndü. Ama bir şeyi unuttu..

'Ah, bu arada ordudaki görevim için şunu söyleyebilirim kii; Counter-strike' da en sevdiğim silah AWM idi.'

Göz kırparak arkasını döndü. Aynı kahkadan duyuldu etrafta. Ta ki cezaevinin çıkışına kadar.. İnsanları şaşırtmak hoşuna gidiyordu. 

Artık AWARE dönemi başlıyordu. Öldürmek için değil ölmek için yola çıkmıştı.

1 YIL ÖNCE...

'Kurt!!! Ziyaretçin var.'

Yerinde yavaşça doğruldu. Ziyaretçi ve ben? diye düşündü içinden. Yatağın yanındaki değneklere uzandı. İyice doğrulunca onlara tekrar baktı. Biri geldiğine göre iş önemliydi. Karşısında aciz görünmemeliydi. 

'Nerde?' diye sordu. 

'Koridordan ilerle ikinci sağa dön ardından soldaki kapılardan ilkinde seni bekliyor.'

Elindeki değnekleri yere serdi dik durmaya çalıştı. İlerlemeye başladı, tedirgindi. Ağrıları devam ediyordu ama alışabilirdi.

Kapıdan içeri girmeden nefes alıp otuz saniye kadar o şekilde durdu. Kalbinin hızlandığını fark edince yavaşça bıraktı nefesini. Yeni geliştirdiği yöntemlerden biriydi bu. Buraya geldiğinden beri rahatsız düşünceleri peşini bırakmıyordu. Bu tarz yöntemlerle nefes alışverişlerini hızlandırıp daha enerjik görünmeye çalışıyordu. Umursamaz görünmeliydi, acımasız...

Kapıyı çalmadan içeri girdi.

Masada oturan kişi o gelince ayağa kalktı. Genç kadın ona bakmadan masanın karşısına oturup ayaklarını masaya uzattı. Yorulmuştu. Bacağındaki kırık yeni iyileşiyordu. Ama bunu onun bilmesine gerek yoktu. Hep egolu anılmayı benimsemiş ve sevmişti.

AWAREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin