Twin problems | Taekook

11

Ertesi gün

Her zaman ki sabah alışkanlıklarımı yerine getirip okula doğru yol aldım. Bugün yürümek istiyordum.

Hazırlığımı yaparak özenle giyinmiş, evden çok oyalanmadan çıkmıştım.
Bugün hava oldukça güzeldi, Kuşlar açıyor çiçekler şakıyor.
Ne güzel bir gün!

Hava parçalı bulutlu olduğu için hem çok üşümüyor hemde çok terlemiyordum.
Okul kapısına yaklaştığım da kapının önünde durdum.

Cehenneme son bir adım...

Özgür geçirdiğim birkaç dakika hatrına son kez hüzünlü bir bakışla arkamda ki yola baktım. Daha sonra tekrar önüme dönüp derin bir iç çektim ve işkence hapishanesine -okula- girmiş oldum.

Amerikada da sabahları arada arkadaşlarımla böyle saçma şeyler yapıp gülüp eğlenirdik.
Erken geldiğim için bahçede tek tük öğrenci vardı. Bir banka oturup çantamı yanıma bıraktım. Telefonumu elime alıp Pubg oynamaya başladım.
5 dakikalık bir oyundan sonra yanımda birisinin varlığını his etmemle sağıma döndüm.

Taehyung...

"Jeon, Ben..."

Derin bir nefes aldı ve kuramadığı cümlesini tamamladı

"Dün için teşekkür ederim."

"Bir şey yapmadım ki sadece geberip başıma kalma diye yaptığım birşeydi. Yani senin için değil kendim için yaptım"
Yüzü düştü ama belli etmemeye çalıştı. Hüzünlenmişti nedense?

"Jeon... Lütfen bana böyle davranma"
"Nasıl davranmiyim?!"
"Böyle! Biliyorum sana çok kötü davrandım ama pişmanım. Yemin ederim."
"Şöyle düşün: Dönem tatilinden çıktık ve birbirimizi ilk defa görüyoruz. Yeni bir Taehyung görüyorsun..."
Kısık gözlerim ile ona doğru kaşlarımı çatarak baktım.
"Ne saçmalıyorsun?!"
Elleri ile kollarımı tuttu.
"Jeon lütfen beni sadece dinle!"
"Artık daha iyi bir insanım bu yüzden aramızda ki bazı şeyleri lütfen aşalım!"
"Bunu neden istiyorsun?"
"Çünkü... Çünkü (Kalbim kırılıyor Jeon...)  dediğim gibi: Ben dersimi aldım ve artık kimseyle aramda bir sorun olsun istemiyorum!"
"Sana neden güveneyim?"
"Çünkü... (Ben Taehyung değilim) Başıma kötü şeyler geldi ve bunlardan ders çıkardım... hem senin o son sözlerininde baya etkisi oldu... Haklısın hareketlerim ergenceydi ve bu bad boy havalarını bırakmam lazımdı. Bıraktım da!" Ona bir süre imayla baktım 'Ciddi misin yoksa adam mı sikiyorsun?' Bakışımı attım.

Ciddiye benziyor...

"Peki... öyle olsun"
Yine de inanmak için erkendi.
"Ne gerçekten mi!?"
"Evet, istediğinde bu değil miydi?"
Sevinçle elleriyle alkışlamaya başladı. Şaşırdım istemsizce. Jeon'un anlattığı taehyung böyle biri miydi gerçekten?
"Evet evet evet, Tamamen buydu! Çok teşekkür ederim Jungkook. iyi arkadaş olalım!"
Bir anda sarılmasıyla harelerim irileşmişti. Ne oluyordu böyle? Ne oluyor bilmiyorum ama kesinlikle bu işin içinde bir bit yeniği vardı.
"Tamam... çok sırnaşma."

Esmer oğlan sevinçle benden uzaklaştı ve elime bir kağıt tutuşturdu.

"Bu yeni numaram artık bunu kaydet"

Şapşal çocuk...

Numarasını alıp telefonuma kaydettim

Rehbere yeni eklenen kişi 'Maviş'

"Ne diye kaydettin beni?"

Telefonumun ekranını ona doğru çevirdim. İsmini görünce yüzünde memnun bir ifade ile "Peki, Sonra görüşürüz" diyerek yanımdan ayrıldı.

¤¤¤♡¤¤¤

Bütün gün saçma sapan derslere girip son derse sağlam gelmeyi başarmıştım. Son dersin teneffüs zili çaldığında kantine indim ve bir adet browni çikolatası aldım. Bu çikolata benim bu boktan hayatta tek yaşama sebebim
Bide Jungkook...

Boş bir masa bulup sandalyeye oturdum ve çikolatamı yemeğe başladım. Tanrım... Enfes!
Telefonumu çıkarıp instagramda keşfedilenlerden karışık videolar izledim. Zamanımı gayette verimli harcadığımı düşünüyorum açıkçası.

Kısa bir süre sonra kızın biri yanıma bir sandalye çekti ve elini masaya vurarak dikkati üzerine çekti.

"Beni iyi dinle Jungkook! Neler yapabileceğimi bilmiyorsun bu yüzden beni çok iyi dinle!.. Taehyungdan uzak dur yoksa seni buna pişman ederim! Eğer onu üzmeye devam edersen olacaklardan sorumlu değilim"

"Ona dik dik baktıktan sonra telefonumda sesini kapattığım videonun sesini geri açtım ve çikolatamdan yiyerek kendimden geçmeye devam ettim.

"Yaa! Beni dinle!"

Tekrar elini masaya vurduğunda etrafımızda ki birkaç kişi bize döndü. Tabii ben hala pas vermiyorum. Ne kuulum ama

"Jeon Jungkook seni buna pişman ede-"

"Eee,, Sus bi kız! Bi video izlettirmedi şurada!"

Aniden çemkirişim kızın irkmesine neden oldu. Çikolatadan son bir ısırık alıp boş paketi yanımdaki çöp kutusuna basket atıp kıza geri döndüm

"Milletin içinde ne ciyak ciyak bağırıyorsun!!? Gören de eteğini kaldırdık sanacak."

Kız bana iri gözlerle bakmaya başladığında devam ettim

"Uzak muzak durmuyorum taehyungdan da, üstüne atlayacam herifin. ne halin varsa gör! Hadi kalk kalk kalk kalk! Gözüm görmesin seni burda bak valla indiririm o eteğini burada! Hadi naş!"

Kızı kolundan tutup ayağa kaldırdım ve az öteye itekledim

"Mala bak sanki ne bok yiyebilecekte beni mahvedecekmiş. Naparsın? Takma tırnaklarınla ciğerlerimimi şişlersin!?"

Kendi dediğim şeye sinirim bozulup son söylediğim cümleyi gülerek tamamladım.

"Ne garip gün amına koyayım! Herkes bugün ayrı değişik."

Kantinde bir kaç kişide benimle gülünce bu kez genişçe sırıtıp başımı sola yatırıp gözlerimi kapattım ve geri açıp başımı kaldırdım.

Kantini havalı bir şekilde terk edip çalan zil sesi eşliğinde sınıfa ilerledim...

¤¤¤♡¤¤¤

Değişik bir bölüm oldu njdndkzndjz

Vgguk olsun mu?

Olaylar daha başlamadı bile!

Satır arası yorum + Vote 💋

Güncel not: bu bölümü biraz düzenledim ve kesinlikle gözlerim kanıyor. Eskiden böyle mi yazıyor muşum cidden..? Aish. Diğer bölümleri de belki düzenlerim ama komedi tarzı çerezlik bir fic sonuçta. Çok üzerine düşmemek lazım. Her neyse, Ölüme Arzular ficimi de okumayı unutmayın. ♥︎
Onu böyle sakat yazmadım, korkmayın. Ndkxmsjcmsmc