Twin problems | Taekook

7

Jeongguk

Sabah erkenden uyanıp rütin işlerimi halletim. Çantama ders programına göre kitaplar koyduktan sonra kahvaltımı yapıp 3 Yıldır kullanamadığım motoruma atlayıp okula gittim.

3 Yıldır ben ve Jungkook motoru kullanmadığımız için -Jungkook kullanmayı bilmiyor- motor baya tozlanmıştı. Bunu tahmin ettiğim için dün güzelce temizledim motorumu.

Biricik bebeğim ile kısa bir özlem yitirdikten sonra kaskımı takıp motoruma atladım.

Üzerimde bacaklarımın üzerini ikinci bir deri gibi saran siyah yırtık kot pantolonum üzerimde siyah salaş bir gömlek vardı.

Gömleğimin ilk 2 düğmesi ve son 2 düğmesi açıktı. Saçlarım uzun ve kıvırcıktı. Motorumla rüzgarı delip geçerken sadece çok kısa bir süre içerisinde okula varmıştım.

Tıpkı tahmin ettiğim gibi çoğu öğrenci okul forması giymeden okula gelmişti bunu fırsat bilerek motorumu park ettim ve kaskımı seksi olduğunu düşündüğüm bir şekilde çıkarıp motorumun üzerine koydum. Park halindeki araçlardan sorumlu olan güvenlik bana ağzından su akarcasına bakıyordu. Ehh o da böyle birşey beklemiyordu...

Saçlarımı motorumun aynasına bakarak düzelttikten sonra okul bahçesinde bakışlarımı gezdirdim. Herkes beni izliyor ve aralarında konuşuyorlardı.

Umursamaz bad boy havamla okul binasının içerisine girecekken birisi omzuma dokunup beni kendisine çevirdi.

Th: Jungkook... DEFTERİMİN HALİ NE?!!

Defterinde tam menilerimin olduğu sayfayı açıp defteri suratıma doğru sallamaya başladığında yan bir gülüş attım.

"Çiftleşme için örnek ver yazıyordu bende örnek verdim"

Umursamaz tavrımla konuşup onu sinirlendirmeye başladığım da bana yumruk atmak için parmaklarını kütletmeye başladığını gördüm.

"Bu dayağı sana atmak için gece uyuyamadım!"

Tüm gücü ile yumruğunu sağ göğsüme vurduğunda tek bir mimik bile oynatmadan yerimden bile kıpırmamamış olmam onu ve bizi izleyen herkesi şaşırtmıştı. Ben o kasları boşunamı yaptım...

Acıyla elini kendisine doğru çekip sallamaya başladığında "Sıra bende" diyerek tüm gücümle yumruğumu suratına geçirdim.

Bu işler böyle teyung efendi! Benim kardesimle uğraşırsan başına bunlar gelir!

Taehyung yaprak gibi süzülerek yere düştüğünde elindeki defteri -örnek verdiğim sayfa ;)- açık kalıp suratına düşmüştü.

Ona histerik bir bakış atıp okul binasının içine girdim. Sınıfıma -Jungkookun sınıfına- doğru adımlayıp kapıdan içeriye girip istediğim bir sıraya çantamı bırakıp oturdum. Sıra iki kişilik olduğu için hemen yanımda başka birinin daha çantası vardı.

"Merhaba Jungkook... Şey o sıra Taehyungun sırası"

Bingo!

"Ahh öyle mi!?"

"Ne sikim yapıyorsun Jeon!? Orası benim sıram!"

Hemen önümde beliren taehyunga baktım. Kollarını bağlamış kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu.

Üzerinde mavi kot pantolon ve beyaz salaş bir üst vardı. Saçlarını maviye boyatmıştı.

Olduğum yerde ayağa kalkıp masanın üzerine parmaklarımı yaslayarak öne, Taehyungun yüzünün dibine doğruldum

"Ahh sana da merhaba Teyung, Burası artık benim sıram!"

Yavaş ve hafif kısık bir ses tonu ile kaşlarımı hafif yukarıya kaldırarak suratına karşı konuştum