Twin problems | Taekook

25

Jungkook

Kafeteryada ki masaya hazırladığımız yiyecekleri sermiş hem piknik yapıyor hemde sohbet ediyorduk. Victorun feminenimsi bir kişiliği olduğunu için ilk önce çok tuhafıma gitmişti ama telefonundan feminen kıyafetleri ile çekildiği fotoğrafları gösterince fikrim değişti. Feminen olmak ona gerçekten yakışıyor. Tıpkı Jeonggukla yakıştıkları gibi...

Taehyungla revirde yaşadıklarım aklıma her geldiğinde yüzümün kızarmasına engel olamıyordum. Evet istediğim şey buydu ama yinede... Ufff!!

"Vay canına Jeongguk ne kadar da beceriklisin! Herşeyi beceriyorsun keşke beni de becersen!"

Victorun sesiyle gözlerimi büyüterek ona baktım. Taehyungda victorun dediğini duymuş olacak ki içeceği boğazında kalmış öksürmeye başlamıştı. Taehyungun victora attığı öldürücü kıskanç bakışlar kıkırdamamı sağlarken Jeongguk arsızca sırıtarak victora göz kırpmıştı

"Victor!" Taehyung uyarıcı sesiyle victoru dürttüğünde Jeongguk "eğer victoru kısıtlarsan bende jungkookla her fingirdeşmenizde sizi basar bütün ortamın içine ederim!" Demişti. Bence haklıydı.

Taehyung benden onay ister gibi bi bakış attığında göz devirip "rahat bırak onları taehyung" demiştim. Taehyung birkaç sevimli mızmız ses çıkartıp sandviçini yemeğe devam etti.

...

"Jungkook oppa çok yakışıklısın!"

"Bunca zamandır ikizin mi varmış?!"

"Bizi onunla tanıştırır mısın?"

"Kasalara bak maşallah. Hepsi senin mi lan"

"Oppa numaranı verir misin?"

Sırama bu okuldan gitmemi ve ölmem gerektiğini yazan bütün yüzsüzler koluma girmiş ne kadar yakışıklı olduğumdan bahsediyorlardı.

Ben kinci bir insan değildim ama affedilmesi gereken insan ve affedilmemesi gereken insanlar vardır. Bu kızlar kesinlikle affedilmemesi gerekenlerden!

Ani bir hareketle bütün kızların kolumu bırakmasını sağladım ve karşılarına geçip "Çok değil, sadece haftalar önce sırama ölmem gerektiğini yazan insanlar siz değilmişsiniz gibi şimdi hangi yüzle yanıma yaklaşma cesaretini kendinizde buluyorsunuz?!..." demiştim. Kalplerini daha fazla kırmak istediğim için dilimi bir süre yanağımda gezdirip konuşmaya devam ettim.

"Asıl çirkin olanlar ve ölmesi gerekenler sizlersiniz! Çok tiksinç insanlarsınız ve sizden nefret ediyorum! Eğer bir daha benim veya Jeonggukun yanına yaklaşacak olursanız." Üstlerine yürüyüp hafifçe eğildim. Çok korkutucu görünüyordum. "Bu okuldan çok istediğiniz benim cesedim değilde sizinkiler çıkar!"

Hepsi korkuyla başlarını yere eğmiş birbirlerinin kollarına girmişlerdi. En köşede ki kıza omuz atıp yanlarından geçmiştim.

Normalde kadınlara saygısızlık yapan biri değilimdir ama bu kızlar saygıyı asla hak etmiyorlardı! Saygı istiyorsan saygılı olmalısın. Değil mi?

...

6 gün sonra

(Bu kısımda Jungkookun başına gelen çoğu şey gerçek hayatta yazarın. Yani benimde başıma gelmiş bir olay)

Bugün günlerden cuma olduğu için erken uyumayı gerek görmeyip sabaha kadar yatağımda uzanmış telefonumla wattpadden gay pornosu okuyordum. (Best aktivite)

Saat sabahın üçü olduğunda karnımın sol tarafına bir ağrı saplandı.

Ağrı iki büklüm olmamı sağladı ama umursamadan telefonumda ki ni okumaya devam ettim. İlerleyen saatlerde (5) nefesim sıkışmaya başladığında ve gözümün önü kararmaya başladığında korkuyla yataktan fırlayıp Jeonggukun yanına koştum.