32

240 12 1
                                    

"Üzgünüm taehyung..."

"Jungkook sus artık!"

Aptal kardeşim tam 2 saattir salak gibi taehyungdan özür dileyip af diliyordu. Sinir kat sayım her geçen saniye daha da artıyordu ve elimden bir kaza çıkması an meselesiydi.

"Ama-"

"Kes artık Jungkook!"

Victorun müdahalesi ile susup yerine sönmesiyle Taehyung kolunu Jungkooka atıp sarıldı.

"Merak etme bebeğim. Çok önemli birşey değil. Hak etmiştim. Birinin bunu yapması gerekiyordu ve inan bunu yapanın sen olduğunu görmek daha güzeldi."

Burukça gülümseyerek Jungkookun alnını öptü. SONUNDA Jungkookun sustuğunu görüp derin bir nefes vererek kolumu victorun omzuna atıp boynunu öptüm. Güzel sevgilim benim. Oyş ne çok seviyorum öyle. Tam bir gerizekalı.

"Jimin ve yoongiye noldu?" Diyerek sordu victorum.

"Arkanızdan baya sövdüler sadece. Bende onları dövdüm. Bu kadar." Umursamazca konuşup oturduğu yerde düzeldi. Kenara bıraktığı havlusuyla saçlarını biraz daha kuruladı.

"Öyleyse sorun artık çözüldü mü?"

"Çözüldü gibi duruyor, bedel ödendi." Dedim pişkince gülümseyerek. Jungkookun üzerimde delici bakışlarını hissettiğimde bu kez yerine sinen ben olmuştum. Her şeyi yap ama o kutsal bakışı atma be davşanım...

Bakışlarım victora kaydığında onunda zaten bana bakıyor olduğunu görüp tebessüm etmiştim. Resmen bakışlarımızla cilveleşiyorduk, canım benim.

"Neyse en azından okullar kapanmadan önce son golümüzü attıkta öyle bitirdik." Jungkookun sözlerine karşı hepimiz hak verdiğimizde victor atılmıştı söze "bundan iyi kesilen racon bulunmaz. İyi ki ikizim gibi şerefsiz değilim. Düşünsenize jeongguk beni pasta yapıyor? Ah, gezegeni terk ederim kahrımdan." Jungkookla kıkırdarken taehyung tek kaşını yukarı kaldırıp kollarını kavuşturarak victora ciddiyetle bakıyordu. "Ne yani, şimdi sen bana gezegeni terk et mi diyorsun?" Taehyungun bu tepkili haline karşı victorda kaşlarını çatıp ellerini beline koydu.

"Gözümüzün önünde birbirinizi yemeyeceksiniz değil mi?" Soruma karşılık birbirine karşı pis pis bakan ikizlerin ifadelerini gördüğümde pıtı pıtı jungkookumun yanına gelip, tavşanımı kucaklayarak salonun ötesine kaçırmıştım. İlk hücum taehyungdan geldiğinde victor savunmaya geçmiş, koltuk yastıklarından birini kavradığı gibi taehyungun kollarını yastıkla itmiş, aşağıda boş boş sallanan Taehyungun emanetine bir tane ayağıyla geçirmişti. "Ouiyyyy" ellerimi ağzıma götürdüğümde resmen benim canım acımıştı ve gözlerim dolmuştu. Jungkook yüzünü buruşturup şaşkınlıkla izlerken victor gülmekten kırılıyor, taehyung savaşı kaybetmişcesine dizlerinin üzerine elleri önünü tutarak ağır çekip düşmüş, göz kapaklarından birinin titremesine engel olamamıştı. Victor içinden zehir çıkarırcasına krizlere girerken taehyungun sağ gözünden akan yaş hızlıca çenesinden aşağı düşmüş, yüzü kıpkırmızı olmuştu. Tabii sevgilisinin canının yanmasına kıyamayan enayi kardeşim ise koşarak taehyungun yanına gidip elleriyle yanaklarını kavramış, taehyungu kendine getirmeye çalışıyordu ama nafile... taehyung kendine gelmiyordu...

O tekmeyi bende yiyim bende gelemem amina.

Aradan geçen iki saatin sonunda taehyung kıpkırmızı olan yüzüyle koltukta uzanıyor, klima, vantilatör ve yelpaze eşliğinde kendisine gelmeye çalışıyordu. "Şuan aldığım zevki bana pasta taehyungu tekrar görmek bile veremez bana"
Pişkince kıkırdadığımda victor bana doğru ters bir bakış atmıştı. Anlaşılan 'kardeşime sadece ben acı çektirebilirim' demeye çalışıyordu. Eh, haklıydı da.

Twin problems | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin