31

921 79 45
                                    

Jeongguk

Bugün büyük gün! Bugün yoongi ve jiminin ağızlarına sıçacağım o büyük gün! Tabii taehyunguda unutmamak lazım...

Bu görevde bana yardımcı olacak sevgili ikiz haini sevgilim victora teşekkürlerimi sunuyor ve akşama mercimeği hazırlamasını iletiyorum!

"Jeongguk! Hadi gel artık bu unlar çok ağır!"

"Pasta yapıcaz sevgilim bir zahmet ağır olsunlar"

"Sana inanamıyorum! Resmen jungkooka doğum günü sürprizi yapmak için yoongi ve jimini pasta yapacaksın! Jungkooku bahane ederek kendine mi süpriz hazırlıyorsun sevgilim??"

Un paketlerini bagaja koyup "Hayır be! Benim doğum günüm yarın!" Dedim. Şaşırarak baktı ve "Siz ikiz değil misiniz? Neden senin doğum günün yarın?" Dedi haklı olarak

"Jungkook 1 eylül 23:59 da dünyaya geldi bende 2 eylül 00:03 de doğdum. Değişik ama öyle. Yine de birlikte kutluyoruz doğum günlerimizi"

Anladığını belirtircesine sesler çıkartıp mutfağa giderek yumurtaları getirdi. "Daha fazla yumurta victor! Pastamız 3 katlı olacak! Bu yetmez" mutfağa gidip 4 koli daha yumurta aldım.

"Bakalım burada neler varmış... nişasta, Kabartma tozu, yumurta, un, süt. Birşey eksik ama ne?..."

Aklıma gelen şeyle gözlerimi kocaman açtım "Turşular!"

Mutfağa koşup 3 kavanoz turşu alıp bagaja koydum. "Jeongguk. Krem şanti!" Şeytan sevgilim...

"Haklısın victor! Kremasız pasta olmaz!"

Çilekli ve sade kremaları alıp onları da yerleştirdim

"Hazırız bence. Artık gidelim"

"Tamam videoyu ben çekicem zaten"

"Tripot arka koltukta. Sende pastayı süslersin benimle" dedim. "Tamam hadi gidelim" deyip arabaya bindik

...

"Alo? Taehyung jungkooku al ve gel doğum gününü kutlicaz... Okulun arkasına getir!"

Herşey hazırdı! Victor jimin ve yoongiyi çağırmıştı bende Jungkook ve Taehyungu!

"Jimini arayıp yoongi seni çağırıyo dedim. Yoongiyi arayıpta jimine yavşıyolar dedim"

"Aferin benim zeki sevgilime!" Kafasını tutup alnını öptüm.

"Hey! Bunu üstte olmak için yaptığımı biliyorsun!" Pek de bir açık sözlüdür...

"Merak etme üstte olacaksın. Hele gelsin de şunlar! Hadi sende çatıya çık! Ben kamerayı ve tripotu ayarladım."

...

Jungkook ve Taehyungun konuşma seslerini duyunca olduğum yerden kalkıp hızla kameranın kayıt tuşuna bastım.

"Jeongguk? Neden hiçbir hazırlık yok?" Dedi Taehyung sorarca. Arkadan koşarak gelen jiminle gülümsemem genişlerken "Yoongi nerde?!" Demesi bir oldu

"Gelir şimdi" dememle arkadan "YAVŞAKLAR!" Diye bağırarak gelen yoongiyle plana başlama vaktimiz gelmişti.

"Öncelikle hepiniz Jungkookun doğum gününe geldiğiniz için teşekkürler" diyip el ele tutuşan Jungkook ve Taehyungun ortasına girip Taehyungu duvar kenarına ittirdim.

"Jeongguk noluyor?" Diye merakla soran kardeşime bakıp "şimdi anlarsın" dedim. Yoongi ve jimini kolundan tutup Taehyungun yanına itekleyip kaçmamla başlarından aşağı un dökülmesi bir oldu

"BU NE JEONGGUK?!!" Yoongi bağırdığında "Ananda seni böyle yoğurmuştu amık keli diyip victora sütleri dökmesi için işaret verdim. Süt başlarından aşağı dökülürken keyifle gülümseyip üstlerine krema ve kabartma tozu döküp en sonunda yumurta fırlattım.

Jungkookun eline yumurta kolisinden birisini verip "Hadi Jungkook yumurtala onları!" Dedim.

Yapamicakmış gibi baktığında "Yap yoksa taehyungla özel anlarınızda sizi basarım!" Dediğimde gözünün önüne düşen gölgeyle sırıttım

"Alın orospu çocukları!" Ani ettiği küfürle şoka girerken elinde ki bütün yumurtaları fırlatmaya başladı. Kaçmaya çalışan yoongi ve jimini kolundan yakalayıp tekrar oturmalarını sağlayan Taehyungun ne kadar pişman olduğunu görsem de hak ettiği için Jungkooku durdurmadım.

Jungkook elinde ki yumurtaları bitirip benimkileride fırlatmaya başladığında uzun zamandır bastırılmış intikam arzusunu ortaya çıkarttığım için kendimle gurur duyup turşu kavanozunu alıp elinde ki yumurtaları bitiren Jungkooka uzattığım da sinsice sırıttı. İşte benim ikizim!

"Bilirsin beni Jeongguk. Her yıl doğum günümde eğer pastamda turşu suyu olmazsa o pasta benim için pasta değildir!"

Bilirsin beni Yoongi. Her yıl doğum günümde eğer pastamda turşu suyu olmazsa o pasta benim için pasta değildir!

Tarih ne güzel tekerrür ediyordu öyle... Jungkookun eninde sonunda intikam almak için ezberlediği cümle sonunda doğru zamanda ağzından çıkmıştı ve şuan içinde yaşadığı zevki en iyi ben biliyordum.

Turşu kavanozununağzını açıp turşu suyunu başlarından aşağı döküp içinde olan turşuları kavanozdan çıkarıp suratlarına fırlattı. Bir tane daha turşu çıkarıp artık ağlamaya başlayan jiminin üstüne yürüdü

"Hıck* Lütfen bırak beni!"

"Kes sesini pastalar konuşamaz!"

Ve turşuyu jiminin ağzına sokup bir eliyle başını diğer eliyle çenesini tutup zorla çiğnetti. Canavar!

Yerde sinirle ona bakan yoonginin üstüne yürüyüp alnının çatına sağlam bir tekme attı.

"Bu acıttı mı Yoon?"

Bu acıttı mı Kook?

En sonunda Taehyunga son bir bakış atıp yanıma gelip bana sarıldı. "Teşekkürler gguk! Bu hayatımda gördüğüm en güzel pastaydı!"

"Rica ederim bebeğim" deyip kameranın kaydını durdurup tripotuyla kamerayı alıp victora işaret verdim. "Hadi gidelim!"

...

Bu benim en sevdiğim bölüm oldu!

Sizin fikirleriniz?!!

Satır arası yorum + Vote

Twin problems | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin