Okulda hergün Kim Taehyung tarafından zorbalık gören okulun çalışkan eziği Jeon Jungkook artık yaşadıklarına dayanmaz ve yurtdışında yaşayan ikizine içini döker
AŞIRI CRINGE VE MANTIK HATALARI OLAN BİR FIC CİDDİYE ALARAK OKUMAMANIZI TAVSIYE EDERIM S...
Bu aralar sürekli Jeonggukun bana bulduğu psikolog kliniğine gidiyordum düzenli olarak.
Doktorumun ismi kim namjoondu. Sekreteri olan eşi kim seokjinle bu kliniği açmışlar dı.
Bana sıradan sorular sormakla başlamak yerine ilk önce rahat, huzurlu ve güvende hissetmemi sağlamış, daha sonra da klasik soruları biraz değiştirerek sormuştu.
Beni güzel tedavi ediyordu ama kendimi tedavi olmuş gibi hissetmiyordum. Sürekli bayıcı klinik kokusunu solumaktan uykum geliyor, hatta bazen doktorum dosyalara birşeyler karalarken içim geçtiği için uyuya kalıyordum.
Bu arada saçımı omuzlarıma kadar baya uzatmıştım ve bu aralar feminen giyiniyordum. Sanırım victora özenmiştim yada tarzı hoşuma gitmişti. Yada en kolayından giyinmek istiyordum.
Okula gidip geliyordum ve çarşamba günleri akşam 9 10 gibi klinik seansıma gidiyordum, Ha bir de hafta sonları işte.
Jeongguk beni hep el üstünde tutuyor, beni taehyungla görüştürmüyordu. Onu görmeyeli yada konuşmayalı sanırım 2 hafta oldu.
Jeongguk bu başıma gelen her şeyin taehyung yüzünden olduğunu bana söylemişti. Aslında hastanede ki doktorunda dediği gibi, düşününce bütün oklar taehyungu gösteriyordu.
Onu seviyordum ama bu onun yüzünden böyle olduğum gerçeğini değiştirmez.
Onu affetmek istiyordum ama bana çok çektirdi. Acaba süründürsem mi biraz?
Bence süründüreyim. Jeonggukun da mutlu olmaya hakkı var ehehee kendisi mutsuz insan değil de mutsuz Taehyung görmeyi seviyor.
Aklımda ki düşünceleri kafamdan kovdum ve yatakta sağ tarafa döndüm. Sola dönünce kalbime baskı yapıyor çünkü. Gözlerimi kapattım ve uyudum. Umarım mor penis rüyasını bir daha görürüm...
Jeongguk
Victorla purple kafede oturmuş ödev yapıyorduk. Yani o yapıyordu, ben sadece izliyordum.
"İçeceğim bitti yenisini almaya gidiyorum. Sana da alayım mı Jeon?" Demişti victor.
"Olur vikvikim" demiştim şımarıkça. Gülümseyip kafeye girdi. Açık havada ferah ferah ders çalışmak istediği için dışarı da ki masalardan birisine oturmuştuk.
Okul tahtasında fotoğrafını çektiği notları defterine geçirdiği için haliyle masadan kalktığında telefonunun ekranı açıktı.
