20 | Kurşun Geçirmez

32 3 3
                                    

Herkesten en önce gidebilecek kabiliyeti olduğu için Batcave'den ilk ayrılan Eleanor oldu. Diana formuna geçti ve uçarak Batmobile'in yolundan gidip şelaleden geçip dışarı çıktı. Dışarı çıkar çıkmaz hızlanarak ses duvarını aştı ve varabileceği en yüksek hızla Gotham'a doğru uçtu. Aşağıdan bakanlar için bir kuyrukluyıldız kadar hızlı görünüyordu ancak o vakitte gözleri yukarıda olan hiç kimse yoktu.

Gotham'da kaos hükmünü sürmeye başlamıştı. Halk üçe ayrılmıştı: Mankind'a daha öncesinden inanıp tufanın gelişini kutlayarak reddedenlere saldıranlar, Mankind'ın yayınından ve Mankind'a inananlardan etkilenip o kaos ortamında fikrini değiştirenler ve gördüğü her şeye rağmen hala reddedenler.

Diana Gotham'a yaklaştığında şehirdeki binalardan dumanlar yükseldiğini gördü. O günün sabahında Gotham için hava durumu 'açık' olarak gözüküyordu ancak saati geldiğinde, o gecede, şehrin üzerinde bir kül bulutu oluşmuştu bile. Yanan binalardan yükselen dumanların toplanarak oluşturduğu kül bulutları insanlar ile ayın arasına girmiş, aydan yansıyarak gelen ışığı kesmişti.

Çıkan isyanlara ek olarak elektrik kesintisi de eklenince, Gotham, gecenin ortasında, karanlıkta kalmıştı.

Diana'nın kulağı Superman'in ki kadar üstün bir işitme yeteneğine sahip değildi ama insanların çığlıkları Diana'nın kulağına ulaşmayı başarıyordu. Kimisi yardım çığlığıydı kimisi ise savaş çığlığıydı. Farklı şartlar altında Diana ikisini ayırt edebilirdi ama o an karşısındaki şehir manzarası o kadar karışık, çapraşık ve uçurumun kenarındaydı ki Diana'nın düzgün düşünebilmesi mümkün değildi.

"Batman," dedi Diana kulaklığından konuşarak. "Gotham..." Kadının yaşlanan gözleri konuşmasına izin vermedi.

"İnsanları kurtar," dedi Batmobile'i son hızda kullanan Bruce.

"Hangi birini," dedi Diana. "Herkes tehlikede, tüm şehri aynı anda kurtaramam."

"Kurtarmaya başla," dedi Bruce. "Devamı kendiliğinden gelecek."

Diana aşağıdaki yollara dağılmış koşuşturan insan kalabalığına baktı. Bulunduğu yükseklikten şehir, iki avucunun arasına sığacak kadar ufak görünüyordu. Tüm o başarılar, hayatlar, iki avucun arasına sığabilecek kadar ufak ve ufak olduğu kadar kırılgandı da.

Şimdi de Gotham içerden çatlamıştı ve Diana erkenden müdahale etmezse parçalara ayrılacaktı. İleriye doğru uçarak alçaldı Diana ve binaların arasına girerek zemine, insanların arasına yaklaştı. Şehrin içine indikten sonra etrafına bir kez daha baktı. Tek bir adamın yaptığı bir yayının sonucu bu olabilir miydi?

Tek bir yayın buna neden olmamıştı. Aylardan beri belki de yıllardan beridir gelen bir hazırlık söz konusuydu. Mankind bir kanser gibi Gotham'a bulaşmış ve bulaştığı hızıyla yayılmaya devam etmişti.

Şimdi ise her bir köşesine sızmış olduğu şehri yok ediyordu.

Aşağıya doğru baktı Diana, arabanın etrafını sarmış dört tane adam arabanın camlarını ve kaportasını yumrukluyordu. Hemen yere indi. Yere inişinin çıkardığı gürültü ve etrafa yaydığı rüzgar, arabayı yumruklayan adamların dikkatini çekti ve dört adam yüzlerini arabadan çekip yanlarına inmiş olan tanrıçaya odakladı.

"Arabayı bırakın," dedi Diana ve kendisine en yakın olan adamı yeşil tişörtünden tutup çekti. "Ne yapıyorsunuz burada?"

"O kadın inanmıyor," dedi tişörtünden tutulup çekilen adam. "Bebeğe bakabilmek için yetkinliği yok, çocuğu o inançsızdan kurtarmalıyız."

Diana adamın üzerine gitti. "Ne dediğinin farkında mısın? Kadının yüzündeki korkuyu görmüyor musunuz? Sizden korkuyor."

"Korkmalı da," dedi adam.

Adalet Tanrıçası || Wonder WomanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin