Bağzıları - Zaten Kırılmış Bir Kızsın
Merhaaabaaa✌
1k olmuşuz bebeklerim❤
1k okunmaya özel bölümü Rüzgâr'ın ağzından yazdım..
Keyifli okumalar❣
🏀
Rüzgar'ın ağzından
Kantinin kapısından çıkmak üzere olan Gizem'in arkasından bakarken kolumdan dürtülmemle yanımda ki Edim'e döndüm.
"Ne var?"
"Bir buçuk hafta sonra müzik yarışması varmış. Katılmayı düşündüğünü söylemiştin."
Evet bir buçuk hafta sonra müzik yarışmasının ilk ayağı vardı. İlk ayakta önceden seçilen on beş kişi yarışıcaktı. Daha sonra bu on beş kişiden seçilen altı kişi yarışacaktı. En sonda kalan iki kişiden birisi kazanan olacaktı. Ben katılmayı düşünüyordum ama emin değildim.
"Daha kesin değil katılıp, katılmayacağım. Neden sordun?"
"Seçmeler yaklaşıyor, o yüzden sordum." Seçmeler yarışmadan bir kaç gün önce olacaktı.
"Daha bir hafta var seçmelere, o zamana kadar karar veririm."
"Sen bilirsin."
"Hadi abi sınıfa çıkalım, beş dakika kalmış derse." Diyen Koray'ı başımla onayladım ve ayaklandım.
Birlikte merdivenlerden çıkarken Koray'ın sesiyle duraksadım.
"Orada ne oluyor?" Parmağıyla Gizemlerin sınıfının önündeki kalabalığı gösteriyordu.
Kaşlarımı çattım ve oraya ilerledim.
"Daha fazla bu arkadaşla muhatap olmak istemiyorum ben hocam. En iyisi çantasına bakalım her şey ortaya çıksın." Bade'nin sırıtarak söylediği şeyle Gizem konuştu.
"Tabi buyrun bakın." Çantasını masanın üzerine koydu.
Müdür çantasının bölmelerini kontrol etmeye başladı.
O sırada Bade sırıtarak Gizem'e bakıyordu. Kaşlarımı çattım. Neyin peşindeydi bunlar.
En son sıra öndeki küçük göze gelmişti. Müdür ön gözün fermuarını açtı ve elini küçük göze soktu. Elini geri çıkarmasıyla gözlerimi devirdim ve önümdeki insanları kenara iterek onlara yaklaştım.
"B-ben" Gizem kekeleyerek konuşmaya çalıştı ama şokta gibi duruyordu. Yavaştan gözlerinin dolduğunu görebiliyordum.
"Daha fazla konuşmamıza gerek olduğunu düşünmüyorum, Hocam?" Dedi Bade Gizem'e sinsi bakışlar atarken. Daha fazla dayanamadım ve konuştum.
"Ne oluyor, Hocam?" Müdür bana döndü. Tam ağzını aralayacakken Bade atladı.
"Ne olduğu ortada değil mi, Rüzgârcığım? Bu arkadaşın çantasından, dünden beri aradığım telefonum çıktı." Gözlerimi devirdim. Gizem konuştu.
"B-ben almadım onu. Nasıl girdi bilmiyorum. G-gerçekten. Ben..." Konuşurken sesi titriyordu ve bizi inandırmak istercesine hepimizin gölerine teker teker bakıyordu. En son gözleri benim gözlerimde durduğunda, içimin titrediğini hissettim. Çaresizce bakıyordu gözleri.
"Hiç boşuna yorma çeneni bence. Her şey oldukça açık." Dedi Bade.
"Bak Gizem'in böyle bir şey yapmayacağına ve bu işte senin parmağın olduğuna kalıbımı basarım." Dedi Gizem'in arkadaşı. Her an Bade'nin üzerine atlayacak gibi duruyordu.
"Ha madem arkadaşın çalmadı telefonumu, neden konuşmuyor kendisi? Neden birazdan ağlacak gibi bakı..."
"Yeter Bade! Saçma sapan hareketler yapmayı bırak artık. Gizem sınıfta yokken veya arkasını döndüğü kısa bir anda o telefonu çantasına koyman çokta zor değil. Yaz dizisi çekmiyoruz burada." Söylediklerimle Gizem toparlanmış gibi duruyordu. İlk şoku üzerinden atmış, sinirle Badeye bakıyordu.
"Sana inanamıyorum Rüzgâr. Ben böyle bir insan mıyım?"
"Evet." Dedim.
"Evet!" Dedi Gizem.
"Evet?" Dedi Sude.
Üçümüzün aynı anda cevap vermesiyle arkamdaki Koray kıkırdamıştı. Bade'nin surat ifadesine de gülüyor olabilirdi.
"Sen hala konuşuyor musun, küçük hırsız?"
"Bana bak bir daha bana hırsız dersen seni varya..."
"Ne yaparsın küçük hırsı..." Bade sözünü tamamlayamadan adeta üzerine atlayan Gizem ile gözlerimi kocaman açtım.
Gizem Bade'nin saçlarından tutup, aşşagı doğru çekiştirdi. Bade'nin çığlıkları ve Koray'ın kahkahaları birbirine karışmıştı.
"Ne yapıyorsunuz çocuklar? Okul burası, okul!"
Müdür ün sert sesiyle kendime geldiğimde hızla Gizem'i dirseklerinden tutup, uzaklaştırdım. O sırada Gizem çırpınıyordu.
"Seni uyarmıştım, gerizekalı. Sen kimsin ya? Sen de bırak be beni daha hırsımı alamadım ben." Kulağına hafifçe eğilip, konuştum. "Yolunmuş tavuğa cevirdin kızı, Gizem. Daha ne yapacaksın?" O sırada sınıftan çıkmış koridorun sonundaydık. Burada kimse yoktu.
Hırsla kollarını kurtarıp, bana döndü. "Kıyamadın galiba?" Gözlerimi devirdim.
"Saçmalama."
"Niye tuttun ki beni? Geberticektim onu ya. Aptal." Konuşurken sesi titriyor, gözleri doluyordu. Sinirden elleri titriyordu. Bana çevirdi bakışlarını kızgınca.
"Senin yüzünden oldu, herşey." Kaşlarımı çattım.
"Ben ne yaptım kızım?" Kollarını göğsünde birleştirdi.
"Sen benim peşimde dolaşıp durmasaydın bu kız bu kadar hırslanmayacaktı. Senin yüzünden işte." Daha fazla üzerine gitmemek için onayladım.
"Haklısın."
Bir müddet sessiz kaldık. Gizem sakinleşmişti. Sessizce ayakta dikiliyorduk.
"Rüzgâr?" Diye seslendi Gizem ince bir sesle.
"Efendim?" Bir iki adım atıp, önümde durdu.
"Ben hiç bir şey yapmadım. Çalmadım da." Dedi içine kaçan sesiyle.
Onu rahatlatmak istercesine gülümsedim. "Biliyorum, güzelim." Gülümsedi.
"Sen nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ki? Sonuçta ben maddi açıdan sizden aşşağıdayım ve sizin eşyalarınızı çalma olasılığım oldukça yüksek."
Hızlıca konuştum. "Seni tanıyorum çünkü." Kaşlarını çattı. Devam ettim.
"Sen açlıktan bayılıcak raddeye gelsen bile kimsenin eşyasına dokunmassın, Gizem. O kadar eminim ki bundan." Dudağının kenarı usulca kıvrıldı.
Ortamdaki karamsar havayı dağıtmak için gülerek konuşmama devam ettim.
"Ayrıca sen bir şey çalacak olsan bu telefon değil de, test kitabı falan olurdu heralde."
Ufak çaplı bir kahkaha attı. Konuştu.
"Haklısın, galiba." Gülümsedim.
Bölüm Sonu.
Biraz alakasız bir yerde bitti gibi oldu ama neyse.
Sizleri seviyorum!
❤
👇🌻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belki || Texting
Humor053***:Ülkenin güzellik ortalamasını hesaplıyorum da, 053***: Konum atar mısın yavrum? Gizem: Atıyorum bebeğim.