Lavinia
İnsanların bu kadar kırıcı olması bencilceydi.
Beni tanımadan, sırf ona pislik dedim diye bunları demesi bencilceydi.
Hiçbir zaman ailemin prensesi olamamıştım. Benim bir ailem bile olmamıştı ki!
Ne kadar koştum bilmiyorum ama artık ayaklarım beni taşıyamacak hale gelmişti.
Onlardan uzak bir yerde olduğuma emin olunca diz çöküp ağlamaya başladım.
Aptal kafam!
Ne bekliyordum ki sahiden, sorunsuzca insanlarla arkadaş olabileceğimi mi?
Ya da Pusatın bana iyi davranacağını mı?
Derin bir nefes aldım ve gökyüzüne baktım.
"Seni annen bile sevmemiş başkası mı sevecek aptal Lavinia!"
Derin bir nefes aldım.
"Bu hayatta, bu dünyada hiçbir yere ait değilsin. Basit, saçma, çirkin, sevilmeyen aptal bir kızsın sadece sen! Aptal!"
Hayatımda ilk defa nerde olduğumu, nasıl olduğumu umursamıyordum.
Rahatlamaya ihtiyacım vardı ve bu iyi geliyordu.
Daha ne kadar aynı şekilde kalıp ağladım, hiç bilmiyorum. Tek hatırladığım şey karanlığın beni esir aldığıydı.
.
.
.Pusat
Sıkıntılı bir nefes verdim.
Sahi ben az önce ne bok yemiştim?
Tamam haksız değildim ama en azından onu bu saatte alkollü bir şekilde yalnız bırakmamalıydım.
"Sen katıksız gerizekalısın Pusat, iyi bok yedin amına koyayım!"
"Ya kız İstanbulu bilmiyor amına koyayım bilmiyor lan bilmiyor! Ya başına bişey gelirse, rahat rahat uyuyabilecek misin?"
"Gelmeyecek ulan gelmeyecek! Açın o kulaklarınızı beni iyi dinleyin; o kızın başına hiçbir şey gelmeyecek! Gidip bulacağım onu, sağsalim evine götüreceğim. Şimdi siktirip gidin başımdan!"
Sinirle ittirdim Merti ve motoruma doğru yürümeye başladım. Bazen gerçekten de Lavinia'nın dediği gibi pislik birisi olabiliyorumdur belki de. Motoruma bindim ve İstanbul'un kalabalık ışıklı caddelerinde yavaşça onu aramaya başladım.
''Bu böyle olmayacak Pusat efendi, Allah bilir nerelere gitti!''
Sahiden nereye kaçmıştı bu bücür? Böyle olmayacağını anladım ve motordan inerek ara sokaklarda onu aramaya başladım. İçimi gereksiz bir gerginlik sarmıştı ve bu beni fazlasıyla rahatsız etmeye başlamıştı.
Ben onu ararken çalan telefonum ile irkdim, Uras arıyordu. Belki de Lavinia'yı bulmuşlardır ümidi ile açtım hemen.
- Ne yaptın Pusat ,bulabildin mi?
Beklediğim konuşma kesinlikle böyle değildi. Derin bir iç çektim.
- Hayır bulamıyorum yer yarıldı içine girdi kız sanki! Ben yine bakmaya devam edeceğim bulursak haberleşelim.
Telefonu kapatıp sıkıntılı bir şekilde ofladım. Bu kızın başıma iş açacağı belliydi.
.
.
.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri
ChickLit"Tek tabancayım kızım ben,serseri doğdum serseri öleceğim.Uzak dur benden"