Tuhaflıklar Cenneti ve Tuhaflık Kardeşleri

Özel Bölüm 2: Reverse Falls' da Daha Sonra Neler Oldu?

Merhaba! Ben Oyun! 

Bu bölümde sizlere daha sonra Reverse Falls' da neler olduğunu anlatacağım.

Fight Falls' da zamanın ve anıların yenilenmesi gibi Reverse Falls' da da Stan' in hafızası yenilendi. Jayla ile hiç tanışmamış gibi oldu. Yazıda zaten rüya olarak hatırlıyorlar. Kasaba halkı rüya olduğuna inansa da ikizler ve Stan bunun rüya olduğunu düşünmüyorlar. Bunun kanıtı ise geri gelen Ford. 

Aslında Ford' u Kabus Boyutu' na yollamışlardı ama artık yanlarındaydı. Her şeyi hatırlar halde. Bunların rüya olduğunu da düşünmüyordu. Ama yüzüğü onda değildi. Tılsım' da sadece Dipper' da vardı. Gösterileri artık tek başına yapıyordu. Mabel ise rüya olduğunu düşünmediği için daha normal olabileceğine inanmıştı. Bu yüzden Gizemli Kulübeye gidip Pacifica ve Gideon' dan özür dilemişti. Onlarda affetmişti elbette. Artık çok iyi anlaşıyorlardı. Bu yüzden Amcaları Mabel' a çok kızmışlardı ve evden kovmuşlardı. Mabel' da yeni dostlarının yanına kaçmıştı, Buddy Pines' da Gleeful kızını kabul etmişti. 

Yaşadığı her şeyi anlattığında Pacifica "Neden daha önceden?" kaçmadın demişti. 

Mabel da "Daha önce gidecek kimsem yoktu. Sadece Dipper vardı ama o da kaçmaktan yana değil." dedi biraz utanarak. 

Bud' da bunları öğrenince onların yanında kalmasını istemişti. Mabel karşı çıkmaya çalışsa da Bud' un ısrarlarıyla kabul etmişti. İkizlerden hoşlanmasa da yeğeni ve Stan ile olan eski dostluğunun hatırına bunu yapıyordu Buddy.

Dipper' da tılsım sadece onda olduğundan Telepati Çadırı gösterilerine devam etmişti. İzlenme ve sevilmeleri azalmamıştı. Amcaları ise Mabel gittiği için çok sinirlenseler de Dipper' a doğru olanı yaptığını söylüyorlardı. Dipper' da her zamanki hayatına devam ediyordu. Sadece Mabel ile araları bozulmuştu. Mabel gittiği için ona kızgındı. Amcalarının lafları da düşüncelerini ve ikizine olan öfkesini arttırıyordu. Tılsımının gücünü kullanmaya devam ediyordu. Sadece Gideon ve Pacifica ile uğraşmak yerine Mabel' a da sataşıyordu artık. Kasabalılar bir taraftan nefret edip diğer tarafı sevme işini bıraktıkları için onlardan dolayı pek sıkıntı olmuyordu. 

Mabel onunla konuşup başka bir yere gitmelerini söylese de Dipper onu dinlemiyordu "Ben senin gibi ailemi bırakmayacağım!" diye bağırmıştı en son ikizine. 

Mabel şaşkınlık ve öfkeyle "Sen onlara aile mi diyorsun? Ciddi misin Dipper!? O ikisi sadece taş kalpli canavarlar!" bağırmıştı Dipper' a.

Dipper alayla hiç acımadan "Bizim gibiler yani." demişti. "Sanki bizimde onlardan bir farkımız var Mabel. Kim olduğunu unutmuşsun. Unutma. O kadar kişiyi zevkine öldüren sadece ben değilim. Sende benim gibisin, sende amcalarımız gibisin. Şimdi karşıma geçmiş melekmişsin gibi konuşma sevgili deli kardeşim."

Mabel ise bağırmayı kesip tek kelime edememişti en sonunda "Ama ben pişmanım. Yaptıklarımız yanlıştı Dipper. Yanlıştı ikiz. Bunu sende biliyorsun. Tılsımın seni etkiliyor. Tılsım ruhu yozlaştırıyor." demişti.

Dipper ise hemen tılsımını tutmuştu "Tılsımın ne yaptığını biliyorum ama bu tılsımla ilgili değil. İnsanın kendi karakteriyle, ruhuyla ilgili. Ve senin karakterinde bir katil var, ruhun ise simsiyah kardeşim." demiş ve arkasını dönüp gitmişti. 

Mabel ise sadece yere yıkılmıştı. Dipper arkasını dönüp baktığında Mabel yere diz çökmüş ağlıyordu.Dipper bir an geri dönmek istedi. 

Geri dönmek ve kardeşini kaldırmak, geri dönmek ve kardeşine sıkıca sarılmak, ben yanındayım demek, sen haklısın demek, özür dilerim demek, sen benim hala kardeşimsin demek, lütfen ağlama demek, ona sıkıca sarılıp ağlamak...