Tuhaflıklar Cenneti ve Tuhaflık Kardeşleri

Bölüm 2: Kolye -Güncellendi-

Şeytanın yoldaşı olarak kendimi tanıttım sizlere. Bahsettim şeytan bir beyin iblisi, Bill Cipher. Zihnimi paylaştığım arkadaşım. Bill ile zihinlerimiz ve amacımız bir. İkimizin de istediği tek şey daha fazla güç ve bunun için birbirimize ihtiyacımız var. Onun zihnimi ve kimi zaman bedenimi kontrol etmesine izin veriyorum. İzin vermesem bile bunu yapacağını bildiğim için hiç engellemekle uğraşmadım.

İlk olarak sihir ve kara büyülerin düşündüğümden daha zor olduğunu öğrendiğimi söylemeliyim. Süleyman' ın mührünün olduğu bir yüzüğe sahibim ve bir cadı olduğumdan kitap tüm sırlarını bana açıyor. Ama iş burada bitmiyor. Sırlarını çözmek düşündüğümden zor ve kara büyüler ise çok fazla güç gerektiriyor.

İlk necromancy denememde ruhlar dünyasına araladığım kapıyı kapatamamıştım, daha doğrusu kapatma kısmına kadar gelememiştim. Daha sonra kapıyı kapatana kadar ise ruhlar tarafından rahatsız edilmiştim, korkunç bir şeydi! 

Ama artık bu konularda ustalaştım, Bill' in bana fazlasıyla yardımı dokundu. Onu ilk kez Gravity Falls' da görmüştüm, o zamanlar kara büyülere takıntılı hale gelmiştim. Annem beni ak büyüye yönlendirmeye çalışırken babam ise benim aklımı kaçırdığımı düşünüyordu.

Babam, doğru ya ondan bahsetmemiştim. O annemin tam tersi biri, neden onunla evlendiğine dair en ufak fikrim yok, daha iyisini bulabileceğine eminim ama o bunun "gerçek aşk" olduğunu söylüyor. Ih, ben almayayım, aşk düşündüğümden fazla karışık. Babam fazlasıyla disiplinli, araştırmacı ve zeki. Yardımsever ve iyi niyetli olsa da o fazlasıyla dindar biri ve bir rahip. Ben hep onu örnek alırdım, onun gibi yardımsever, disiplinli, araştırmacı ve zeki olmaya çalışırdım. 

Anneme ilk başta büyü işinde bu yüzden karşı çıkmıştım ama şimdi kendim kara büyüler yapıyordum. Fazlasıyla komik aslında! 

Neyse, konuyu çok uzatıyorum. Bill ile ilk rüyamda tanıştım. Onu çağırdığım için geldiğinden bahsetti bana, bir şeytan olduğundan ve amaçlarımı sevdiğinden bahsetti. O zaman planlarımızın başlangıcını anlaşmamızla mühürledik.

"Sana geleceği sunuyorum ve karşılığında da kıyameti alıyorum." demişti bana. Hiçbir şey anlamadığımı gördüğünde de gülmüştü. "Sözlerim senin için süslü ve boş kelimeler olabilir Catherine ama merak etme, çok yakında ne demek istediğimi anlayacaksın."

Garip şeytan, ikinci ismimi kullanmayı seviyor. Ben açıkçası ikinci ismimi sevmiyorum, Catherine saf ve temiz anlamına geliyor ve bana kesinlikle uymuyordu. Babam Amerikan, annem ise Yunan olunca ortaya iki ismim çıkmıştı. Jayla onun yanında daha iyi ama her zaman tercihim Hel olmuştur.

Bill, onu çağırdığım için geldiğinden bahsetmişti. Aslında onu çağırdığımı bilmiyordum. Her zamanki gibi sakinleşmek ve büyülerime yoğunlaşmak için ormana gittiğimde bir defter ve bir kitap bulmuştum. Kitap ilk başta bahsettiğim Grimorium Verum' du. Sülayman' ın mührü ve bir cadı olmam sayesinde bilgilerinin önüme serilmesi beni tamamen büyülediğinden diğer defteri tamamen unutmuştum. Ama zamanla işin sandığımdan daha zor olduğunu fark edip -babamın da öfkesiyle- diğer deftere bakmaya karar vermiştim.

Üstünde sarı bir göz ve arkasında da altından bir üçgen vardı. Defteri açtığımda ise koca bir hayal kırıklığına uğramıştım, büyün sayfaları boştu. 

Sadece en arka sayfasında şapkası, papyonu olan ve bir elini uzatmış bir üçgen heykelinin resmi vardı. En altında da süslü harflerle "Bill Cipher" ve altında da "Oregon, Gravity Falls" yazıyordu. 

Bu defterde garip bir şeyler olduğunu anlayabiliyordum, özellikle de tamamen boş olmasının yanında son sayfadaki çizim, isim ve yer ilginçti. Ama bana da bir heyecan çıkmıştı: Oregon, Gravity Falls' a gidecektim.