Jayla ormanda ilerlemesi bittikten sonra Northweast ailesinin yeni evine gelmişti. Kasaba meydanına yakın bir yerde tahtadan, iki katlı ve beyaza boyanmış bir evdi. Evin yanında da çitlerle çevirili alanda bir adet tombul bir midilli ot çiğniyordu. Eve yaklaştığı sırada Pacifica Northweast evinden çıkıyordu. Jayla ağaçların arkasında kalmaya devam ederek Pacifica' nın çıkmasını bekledi. Pacifica saçlarını tepesinden bir at kuyruğu yapmıştı, üstünde pembe bir bluz, koyu pembe ayakkabıları ve altında da kot pantolonu vardı. Hem aynı hem de çok farklıydı. Şımarık bir züppe değildi artık, iyi kalpli ve babasıyla yaşayan bir kasabalıydı. Pacifica uzaklaştıktan sonra Jayla tekrardan ortaya çıkıp evin kapısını çaldı.
"Bir şey mi unuttun Pa-" Preston Northweast karşısındakinin kızı olmadığını görünce duraksamıştı. "Oh, kime bakmıştınız acaba?"
"Bana yaptığın yardımının karşılığını vermek ve ufak bir teklifte bulunmak için gelmiştim Preston." dedi Jayla.
"Ama siz kimsiniz? Sizi tanımadığıma eminim." dedi Preston kaşlarını çatarak.
"Eh, pek tanımıyorsun. Fakat beni bileceksin." dedi Jayla ve eldivenlerini çıkartarak cebine koydu. Preston şaşkınca onun altı parmağına bakıyordu. "Ben-"
"Catherine Ramirez." dedi Preston kaşları daha çok çatılarak. "Daha önceden gelip bana Bill' i soran cadısın. Şimdi benden ne istiyorsun? O iblis hakkında hiçbir şey duymak istemiyorum."
"Hey, hey! Sakin ol. Aslında kızın hakkında bir şey söyleyecektim. Teklifim Bill ile alakalı ama sadece o değil." dedi Jayla. "Ayrıca kesinlikle gençken daha kibardın." diye ekledi.
"Ah, geç içeri ucube." dedi Preston kapının önünden çekilerek.
"Teşekkürler Northweast." dedi Jayla şapkasının ucunu kaldırarak selam vererek içeri geçerken.
Northweast Malikanesi' nin gereksiz süsünün aksine ev sade ve ferah duracak şekilde dekore edilmişti. Gösterişsiz ve sıradan. Jayla içeri geçip rahat mavi koltuklara oturdu. Preston' da memnuniyetsizce karşısına geçmişti.
"Baştan söylüyorum, bu konuşmadan sonra kızımdan tamamen uzak duracaksın! Seni tanıdığımı bilmeyecek, o iblise dair en ufak bir bağlantım olduğunu bilmeyecek, asla!" dedi Preston hemen öfkeyle. "Pacifica en sonunda bana güvenmeye başladı ve bunu bozarsan yemin ediyorum seni öldürürüm."
"Tam bir Northweast olmuşsun. Gerçekten yazık..." dedi Jayla arkasına yaslanarak. "Auldman gibi ya da büyük büyük katil ve yalancı akraban Nathaniel Northweast' ten farklı olacağını düşünmüştüm."
"Sakın!" dedi Preston ayağa kalkarak. "Sakın beni onlarla bir tutma! Buraya evime gelip beni aşağılayabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun Catherine. Ben artık değiştim, kızım için artık eskisi gibi değilim. Beni tanımıyorsun ve sakın benim hakkımda boş yargılara kapılma."
"Kızına olan sevgini görmek güzel." dedi Jayla gülerek. "Onun sana karşı güvensiz olması ne acı." dedi ve yanlışlıkla söylemiş gibi eliyle ağzını kapattı. "Oh! Sanırım fazla konuşuyorum." dedi ve hafifçe kıkırdadı.
"Ne ima etmeye çalışıyorsun, açık konuş?" dedi Preston geri yerine otururken. "Kızım bana güveniyor."
"O halde neden erkek arkadaşından sana bahsetmedi?" dedi Jayla. "Babası olarak bilmeyi hak ediyorsun bence."
"Ne! Pacificanın bir erkek arkadaşı yok, olsaydı bilirdim." dedi Preston hemen ama ardından o da şüphelenmişti. "Hem sen nereden bileceksin ki! Buralarda olmadığına eminim."
"Sihir." dedi Jayla ellerini sallayarak ama ardından ciddileşmişti.. "Kasabada neler olup bittiğini biliyorum Preston. Önceden sen bana gerçekten dürüst bir şekilde yardım etmiştin, bende karşılığında sana borcumu ödemek istiyorum. Kızın senin için önemli ve onun iyi olmasını istediğini biliyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaflıklar Cenneti ve Tuhaflık Kardeşleri
FanficKitap iki kısımdan oluşuyor 1-Tuhaflıklar Cenneti (tamamlandı) 2- Tuhaflık Kardeşleri (Henüz başlanmadı) Üç adet şeytan. Üçü birbirinden deli. Üç adet boyut. Üçü birbirinden farklı. Üç adet yırtık. Üçü birbirinden bilinmez. Üç adet kıyamet. Üçü birb...