Lost On You ~drarry~

15.Bölüm

Bölüm adı bulamadım çaktırmayın skidhdjdidj.

♡♡♡♡♡

Sarılmaları bitince yatağa geçip karşılıklı oturdular. Draco onun konuşmasını bekliyordu. Kendisi ile alakalı olduğunu biliyordu ama neydi ki konu? Hastamıydı acaba? Iyi de yakın zamanda St Mango' ya gitmemişti ki. Harry ise nasıl başlaması gerektiğini düşünüyordu. En iyisi biran önce söylemekti.

" Draco bir ölüm-yiyen Azkabandan kaçmış  daha doğrusu kaçırılmış."

" Peki bunun benimle ilgi- hayır hayır o kaçırılmış olamaz değilmi?"

Kendisine umut ile bakan çocuğa kafasını olumsuzca sallayarak karşılık verebildi. Ona yalan söyleyemezdi. Bilmeye hakkı vardı.

" Tamam, tamam kim neden kaçırsın ki onu? Kehanet! Kehanet ile ilgili değil mi ?"

" Draco tam olarak bizde bilmiyoruz ama kehanet ile ilgili olduğunu düşünüyoruz. Nasıl kaçırıldığı ise tam olarak belli değil gardiyanların hepsi obliviate'lenmiş . Hemde hepsi o bölgede görev almayanlar bile. Kim yaptıysa işini sağlama almış. Onun oğlu olduğun için ifade vermen gerekiyor. Eğer hazır hissediyorsan gidelim ama hissetmiyorsan bekleyebiliriz"

Draco ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu her zaman herşey için bir planı olurdu ama şu bir kaç gün de yaptığı planlar düşündüğü şeyler gerçekleşmiyor du. Derin bir nefes aldı ve gözlerini kapattı. Babasını kim kaçırabilirdiki? Ve neden kaçırsın dı? Babası oldukça güçsüzdü. Ölüm-yiyenlere yakın bir odada tutuluyordu. Büyü gücü oldukça zayıftı. Tabi istedikleri büyü gücü değilse başkaydı. Tabi ya onun büyü gücünü değil bildiklerini  istiyorlardı. Babas bir çok şey biliyordu. Bir çok ailenin gizli sırlarını, bir çok dükkanın yasak alış-verişlerini , satılması yasak olan eşyaları nerden bulunabileceğini ve nereye satılabileceğini biliyordu.

Harry Draco düşünürken onu inceliyordu. Draco'nun bilgiyi sindirmek yerine başka şeylere odaklandığına adı gibi emindi Harry. Okul zamanıda böyle yapardı kendisini kötü etkileyecek durumlarda o konu hakkında düşünmektense başka bir şeye yoğunlaşmayı tercih ederdi. Özellikle yanında başkaları varsa. Şuan bunu yapması Harry'i üzüyordu açıkçası. Tamam kendisine o kadar güvenmesini beklemiyordu ama acısını yanında yaşayabileceğini düşünüyordu ve bunu yapmaması onu oldukça kırıyordu.

" Draco bana bak ," Draco kafasını kaldırıp ona baktı. Harry bir elini onun yanağına yasladı ve devam etti." Başka birşey düşünme bırak acını yaşa. Canının acımasını istemiyorsun biliyorum ama bu sonradan daha büyük bir yük olarak canını acıtacak. Lütfen eğer benden çekiniyorsan dışarı çıkabilirim. Tamam mı? Ben bakanlığa geçip ifade vereceğim. Sen burda otur ve acını yaşa. Kendini saha iyi hissettiğinde de bakanlığa gel."

Harry konuşmasını bitirdikten sonra uzandı ve Draco'nun anlına bir öpücük kondurdu. Geri çekilirken Draco'nun yanağındaki elini de çekmeye başladı. Draco ise onun gitmesini istemiyordu ama bunu nasıl söyleyeceğini bilmediğinden ona uzanıp sarsılmakla yetindi. Harry 'nin anlayacağından emindi. Draco'nun kendisine sarılması ile Harry yarı kalktığı yatağa tekrar oturdu ve sıkı sıkı sarıldı ona.

Bir süre birbirlerine sarılarak oturdular. Taki pencereden giren patronus'a kadar. Hermonie onların bakanlığa gelmesini istiyordu. Draco patronus kaybolunca Harry e sardığı kollarını gevşetti ve yataktan kalktı. Yatak odasındaki banyoya girdi ve elini yüzünü yıkamaya başladı. Harry Draco'nun kalkması ile kendiside kalktı ve Neville'nin verdiği bitkilerden çay hazırlamaya başladı. Onu rahatlatmasını umuyordu. Draco Harry'nin yanına geldi ve hazırladığı çayı içti. Kendisini daha enerjik hissediyordu. Sabah kalktığında günün böyle olabileceğini düşünmemişti açıkçası. Zorlanacağı tek konunun Harry ile konuşmak olduğunu sanıyordu.

Aslında konuşmaya gerek yoktu. Ikisinin de birbirine olan ilgileri vardı ve bunu açıkça belli etmişlerdi. Hatta belli etmekle kalmayıp birlikte olmuşlardı. Draco aklına gelen anılar ile hafifçe kızardığını hissetti. Kafasını Harry e çevirdiğinde endişeli gözler ile ona baktığını gördü. Bu içine ılık ılık birşeylerin akmasını sağlamıştı. Harry e biraz yaklaşıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurdu ama geri çekilmedi. Harry 'nin öpmesini bekliyordu. Harry onu bekletmedi ve uzanıp onu öpmeye başladı.

Öpücükleri oldukça yavaş ve sevgi doluydu. Harry ona duyduğu şevket ve sevgi ile öpüyordu. Draco ise yanında olduğu için minnettar ve ona bu duyguları yaşattığı için sevgi ile. Kısa olmayan ama uzun da sayılamayacak öpücüğün ardından evdeki şömine ile bakanlığa geçtiler.

Bakanlıkta ilk Harry'nin sorgusu yapıldı. Ne kadar " Sağ kalan çocuk" olsada sorgu yapılması gerekiyordu. Tabi birkaç esneklikle. Onun sorgusu bitince Draco'yu sorguya aldılar.

" Lucius seninle iletişime geçti mi ?"

" Hayır onu en son azkabana gitmeden önce gördüm."

" Peki kimin kaçırdığı ile ilgili bir tahminin varmı?"

" Kimin kaçırdığı ile ilgili bir tahminin yok. Bildiğim kadarı ile kaçıran kişi bütün görevlilerin obliviate ile hafızasını silmiş. "

" Evet malesef öyle.  Şimdi son bir kaç soru kaldı, bunları cevapladıktan sonra gidebilirsiniz." Draco kafası ile onayladı ve adamın konuşmasını bekledi.            

" Peki neden kaçırılmış olabileceği hakkında tahmininiz varmı?"

" Evet var . Bilgi. Kaçırılmasının tek mantıklı açıklaması bu, bilgi. O tüm safkan ve melezlerin kirli sırlarını bilirdi ve bunu kullanmaktan çekinmezdi. Ayrıca yasak olan eşyaların nerde satıldığını ve nereye satılabileceğini de biliyordu."

Adam kafası ile onu onayladıktan sonra prosedür gereği birkaç soru daha sordu ve Draco cevapladiktan sonra yeni bir  bilgi edinirse bakanlığa bildirmesini istedi. Draco da onu onayladı ve dışarıda Hermonie ile konuşan Harry nin yanına gitmeye başladı. Hermonie onu görünce Harry e döndü ve birşeyler söyledi. Harry ona göz ucu ile bakıp hızlı hızlı birşeyler daha söyledi ve Draco'nun yanına gelmeye başladı.

" Ee nasıl geçti?"

" Iyi herhalde bildiğim herşeyi anlattım  ."

" Tamam güze- yani Draco gidelim mi?"

" Gidelim de sen nereye bakıyorsun"

Draco kafasını Harry'nin baktığı tarafa çevirince kimsenin olmadığını gördü. Soru dolu gözlerini Harry'e çevirdi. Harry ise başka bir yere bakıyordu. Kaşları çatıktı sinirliydi ama baktığı yerde bir şey yoktu ki. Draco uzanıp elini onun koluna koydu ve hafifçe sıktı.  Harry'nin kafasını ona çevirmesi ile ne olduğunu sordu ama Harry kafasını olumsuzca sallayarak bir sey olmadığını söyledi. Draco da onu kafası ile onayladı ve bakanlığın çıkışına ilerledi. Harry de onu takip etti.

Draco hissediyordu. Harry ondan birşeyler gizliyordu. Ve ne olursa olsun bunu bulacaktı.

●●●●●●●●●●●●●

Bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayız . Umarım beğenmişsinizdir.

Sizce Harry ne saklıyor yada birşey saklıyor mu?

Draco'nun Lucius'un kaçırılması ile ilgili olan tahmini doğrumu sizce?

Size iyi okumalar .

Sizi seviyorum . Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.