KAN KARDEŞİ?

526 50 84
                                    

Arkadaşlar Potter ailesinin saf kan olmadığını biliyorum ama kitabın gidişatı için bu şekilde olması gerekiyordu.

♡◇♡◇♡◇♡◇♡

Harry saatlerdir oturduğu, kafasını bile kaldırmadığı kütüphane masasından önünde dikilen biri ile kaldırdı. Gelen kişi herkimse ışığı kesiyordu. Kafasını kaldırdığında gelen kişinin kütüphane sorumlusu Irma Pince'ydi olduğunu gördü . Ses yapmamıştı ki niye gelmişti şimdi. Bir dakika gece değil mi onun burda ne işi vardı ki ?

" Sabah oldu Bay Potter öğrencilere görünmeden gitmek istersiniz sanırım."

" Sabah mı? Ahhh ben farkına varmamışım şimdi kitapları toplar giderim."

" Kitaplardan ödünç almak isterseniz müdüre  McGonagall  size özel izin çıkardı. Tabi kitaplara hiçbir şekilde zarar gelmemeli ve vaktinde iade etmelisiniz."

" Anladım teşekkürler. "

Irma Pince gidince okuduğu kitaplara baktı ve hangilerini alması gerektiğini kararlaştırdı. Aklına birşey takılmıştı. Potter ailesi annesine kadar saf kan bir aileydi. Ve saf kan aileler kendi arasında evlendikleri için kan bağı bulunuyordu. Şimdi kendi kanında Malfoylara ait kan olabilirmiydi? Bu McGonagall ile konuşması gerekiyordu. Irma Pince kütüphane sorumlu masasında oturmuş kitaplara bakıyordu. Atağa kalktı ve masadaki ödünç alacağı kitapları sol eline aldı. Sağ elinde geri yerine koyacağı kitapları aldı ve kadının yanına doğru ilerledi.

Kadın onun yaklaştığını görünce elindeki kitabı bıraktı ve kayıt işlemeleri için gerekli olan eşyaları ayarlamaya başladı. Harry masanın önünde durdu ve ödünç alacağı kitapları verdi. Sonra yerine koyacağı kitapları raflarına düzgün bir şekilde yerleştirdi. Kadın o sırada formları doldurmuş ve Harry nin imzalamasi için bekliyordu. Harry kağıdı imzaladı ve kadına bakarak konuşmaya başladı.

" Müdüre uyanık mı acaba ? Kendisine sormam gereken bir sey varda . "

" Müdüre hanım ofisinde gitmeden önce kendisine uğramanızı istemişti. "

" Öyle mi , teşekkürler. "

Kitaplarını aldı ve kütüphaneden çıktı. Tamam birkaç yıl öncesi kadar kitap okumaya sevmiyordu ama ip ucu bulabilmek için bu kitaplara ihtiyacı vardı. Kitap okumanın o kadar kötü olmadığını fark etmişti ama bu sürekli kitap okuyacağı anlamına gelmiyordu. Aklına Hermonie'nin elinde kalın kitaplar ile ordan oraya koşturması gelince elinde olmadan gülümsedi. Arkadaşlarını özlemişti. Peşinde olduğu şeyi başarabilirse onlarla bir gün ayarlamalıydı.

Mcgonagall'ın ofisine gelince kapıyı çaldı ve beklemeye başladı. Çok beklemesine gerek kalmamıştı zaten bir kaç saniye sonra açılmıştı. McGonagall masasında oturmuş kağıtlarla uğraşıyordu kafasını kaldırıp Harry'i görünce güzüne güzel bir gülümseme yerleştirdi ve oturmasını işaret etti .

" Ah Harry bir kaç dakika bekleyeceğim, sen otur ve biraz çörek ye."

Harry sandalyeye oturdu ve karakelle çöreklerden bir tane alıp yemeye başladı bir yandan da Snape ile nerde konuşacağını düşünüyordu. Dün Snape ile konuşması yarim kalmıştı. Neler biliyordu ve neler anlatacaktı merak ediyordu. Aynı zamanda Draco'nun baktığını merak ediyordu. Ona hala sinirliydi. Halkı olduğu taraflar vardı elbette ama ona bu şekilde davranması oldukça kırıcıydı. Acaba hala Harry'nin evindemiydi? Yoksa gitmismiydi? Hâlâ sinirlimiydi? Kendisini özlemişmiydi? Çünkü Harry onu özlemişti.

Düşüncelerinden McGonagall'ın seslenmesi ile çıktı ve kafasını kaldırıp ona baktı. Kadının yüzündeki ifade ilk seslenişi olmadığını belirtiyordu. Elindeki çöreği tabağa bıraktı ve boğazını temizleyip konuşmaya başladı.

" Size bir sey sormam gerekiyor profesör. Biliyorsunuz ki Potter ailesi annemden önce saf kandı. Ve saf kanlar soyun devamı için birbiriyle evleniyordu. Buda her ailenin birbiri ile kan bağı olduğunu gösteriyor. Lucius azkabandan kaçtı biliyorsunuz. Size diyeceğim benim Malfoy ailesi ile bir kan bağlantım olabilirmi ? Yani Ted'i bulmak için yaptığım büyü kan bağlantısını gerektirmiyordu çünkü aramızda bir bağ vardı. Benim Lucius ile bir bağım yok bu yüzden büyü için kan bağlantımız olması gerekiyor. Eğer Malfoylar ile kan bağlantım varsa büyüyü yapabilirim demektir ."

Harry'nin uzun konuşmasından sonra McGonagall kafasını masaya çevirdi ve düşünmeye başladı.  Harry nin söyledikleri mantıklıydı ama kan bağlantısı yeteri kadar güçlüymüydü? Büyünün bilinmeyen kısımlarını- yani Harry'nin kalbinin bir kısmını verdiği kısmı- biliyordu. Eğer kan bağlantısı yeterli değilse yine bir bedel ödemesi gerekiyordu. Bunu istemiyordu kadın. Oğlu gibi gördüğü bu çocuğa bir sey daha olsun istemiyordu ama felaketler her zaman onu buluyordu. Derin bir nefes aldı ve bakışlarını Harry e çevirdi.

" Bu dediğin mümkün Harry... ancak eğer kan bağı yetersizse bir bedel daha ödemem gerekiyor. Bunu biliyorsun değil mi ? Draco ile yakınmışsınız duyduğum kadarı ile ondan yardım isteyebilirsin. Lucius ile kan bağı kesin olarak var . Eminim bunu düşünmüşsündür ama aklından artıları ve eksileri gecirmeni istiyorum ."

" Profesör bunu ondan isteyemem . Yasam enerjisi yeterli değil bu yüzden bedel ödemesi gerekiyor . Ona karşı olan hislerimi biliyorsunuz . Ona bir zarar gelirse ben daha çok zarar görürüm. Bu yüzden olmaz kendim yapacağım büyüyü. Her şey için teşekkürler profesör. "

" Rica ederim Harry ..."

Harry McGonagall'ın odasından çıktı ve elinde kitaplarla yürümeye başladı. Snape ile konuşması lazımdı. Ayrıca Hermonie ile ufak bir görüşmedi gerekiyordu. Hermonie'ye oldukça kızgındı. Ona yapmayacağını söylemişti. Niye Draco'ya büyüyü anlatmıştı ki ? Ama ilk önce Snape ile konuşmalıydı. Aklındaki düşünceler ile Hogwarts'ın dışına çıkmış ve kara gole doğru ilerlemişti. Sabahın bu saatinde birinin olacağını sanmıyordu. Orada konuşabilir ve bu kan mevzusunu sorabilirdi. Snape'in bu konuda bilgisi olduğuna emindi.

Karar göle gelince bir ağacın altına oturdu ve etrafına hayalbozan büyüsü yaptı. Evet kimse olmayabilirdi ama önlem almakta fayda vardı. Gözlerini kapattı ve Snape'in bu dünyaya gelmesini istedi. Gözlerini açtığında Snape karşısındaydı.

" Snape bildiklerinin ne kadarını anlatman gerektiğini düşünmüşsündür umarım . "

" Evet Potter düşündüm. Lucius'u kimin kaçırdığını ve nasıl bu kadar güçlü olduğunu anlatacağım ve bir kaç ipucu vereceğim. Daha fazlasını yapamam bu kaderi yönlendirmek olur. "

" Peki o halde başla anlatmaya."

" Lucius'u kaçıran kişi..."

♡•♡•♡♡•♡•♡•♡•♡•♡♡•♡•♡•♡

Tam yerinde bitirdim dkskskdksk merak etmeyin bir dahaki bölüm konuşmayı tamamlaya bilecekler.

Bu bölüm Draco yoktu ama Harry'nin neyin peşinde olduğunu öğrenmiş oldunuz.

Veeee sizin fikirlerinize ihtiyacım var. Draco kendini affettirmek için ne yapmalı?

Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir. Sizi seviyorum , kendinize dikkat edin.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

Lost On You ~drarry~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin