Kaybetmek?

533 52 70
                                    

Harry Snape ile konuştuktan sonra Hogwarts'dan ayrılmış ne yapacağını bilemeyerek yürüyordu. Duydukları canını acıtmıştı . Draco'yu kaybetme düşüncesi bile onu delirmeye yetebilirdi. Snape ne demişti ?

" Düşman senin ve Voldemortun kanı ile beden buldu . Ölen birini geri getiremezsin , getirsen bile bazı şeyler aynı olmaz . Onun ruhu beden bulunca ruhu yok oldu. Bedeninde sadece zihni var. Ruhu olmayınca hiçbir duyguyu hissetmiyor. Tabi büyüler ile olanlar değil mesela işkence lanetinden etkilenebilir . Sen ona zarar veremezsin. Çünkü o senin kanını taşıyor.  Oda sana zarar veremez. Onu yenebilecek tek kişi Draco. Kolay olmayacak . Zarar görebilir ve sen ona yardım etmek zorundasın. Onu çalıştır. Güçlü bir büyücü zaten . Bulduğun büyüleri ona öğret ustalaşmasını sağla. Herşey değil ama bir çok şey senin elinde. "

Harry Draco'nun zarar görme ihtimalinden bile nefret ettiğini fark etti Snape'in söylediklerini tekrar düşününce. Snape'e kan bağı ile ilgili sorusunu da sormuştu. Snape denemeye değer olarak nitelendirmişti Harry'nin düşüncesini. Harry büyüyü bir an önce yapmak istesede önce Draco ile konuşmak istiyordu. Duydukları ellerindeki zamanın ne kadar önemli olduğunu anlamasını  sağlamıştı. Ona olan yada onun kendisine olan kızgınlığı umrunda değildi. Eğer olurda... Draco'ya... bir zarar gelirse pişmanlık duymak istemiyordu.

Derin bir nefes aldı ve nerde olduğununa bakındı. Diagon yolunda Madam Puddifootun çay dükkanının önündeydi. Yüzünü buruşturdu burası ona pek güzel şeyler hatırlatmıyordu. Pembe renginden tiksiniyordu resmen. Hafifçe kenara çekildi ve evin koruma büyülerinin dışına cisimlendi. Koruma büyülerini düzenlese iyi olacaktı aslında. Bir aksilik olduğu zaman direk evin içine cisimlenmek daha iyi olurdu. Herkes için değil elbette belirli kişiler için. Bunu Draco ile konuştuktan sonra halledecekti. Şimdi Draco ile konuşmak daha önemliydi.

Derin bir nefes daha aldı ve apartmanın içine girdi. Merdivenleri çıktı ve kapının önünde durdu . Kapıyı mı çalsaydı? Yoksa büyü ile mi açsaydı. Draco gece onun gelmesini beklediyse uyuya kalmış olabilirdi. Bu yüzden büyü ile açmayı seçti ve kapı açılınca yavaşça içeri girdi.

Hayal kırıklığına uğramıştı... Draco yoktu...

●•●•●•●•●●••●•●●•●•●•●•●•

Draco

Harry 'nin hışımla evden çıkması ile az önce dediklerinin yeni farkına varıyordu Draco. Bu cümleler, kelimeler ondan mı çıkmıştı? Sevdiği, aşık olduğu kişiye karşı nasıl bu kadar acımasız olabilmişti? Harry'nin kendisini korumak istediğine emin olarak gitmişti Hermonie'nin yanına. Duyacaklarının bu düşüncesini değiştirmeyeceğine emin olarak sormuştu soruyu. Ama... büyüyü öğrenince sanki o adamın kendisine ve annesine yaptığı eziyetleri tekrar yaşıyormuş gibi hissetti. Aklı korku ve öfke tarafından ele geçirilmişti sanki. Bir an için Harry 'nin büyüyü neden yapmadığını düşünmedi, düşünemedi.

Kendisini kesinlikle haklı olarak görmüyordu. Harry ile konuşurken aklından geçen düşünceler ile kendisinden utandığını hissetti. Kendisinden nefret etmeye sonra devam edebilirdi şimdi önemli olan kendisini nasıl affettirecekti. Harry nin bu gece eve gelmeyeceğine emindi.

Sinirinin geçmesini bekleyecekti. Onu kırmamak için sinirinin geçmesini bekleyecekti. Peki Draco ne yapmıştı? Ona sormadan açıklamasını istemeden bağırmış çağırmış ve çok kötü sözler  sarf etmişti. Harry 'nin söyledikleri için kendisini affedeceğini düşünüyordu ama ona güvenmeyip Hermonie ile konuşması onu en çok yaralayan şey olacaktı. Birşeyler yapması lazımdı. Kendisini affetmesi için birşeyler...ama ne?

Lost On You ~drarry~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin