AFFETTIRME ÇABALARI 2

483 44 59
                                    

Bu bölümde geçecek göl sahnesini sana bir sır vereceğim izleyenler anlar dkkxksns

Harry ile Draco bir süre daha dans ettikten sonra Draco Harry'nin boynundaki ellerini çözdü. Harry'de Draco'nun hareketi ile onun belindeki ellerini indirdi ve Draco'nun ne yapacağına bakmaya başladı. Draco bir eli ile Harry nin elini tuttu ve göle doğru yürümeye başladı. Harry'de Draco'nun elindeki eli sayesinde onu takip etti. Gölün kıyısına gelince gölün ortasına olan kayık Draco'nun asası ile yaptığı büyü sayesinde iskelenin yanına doğru gelmeye başladı.

Kayık iskeleye yanaşınca Draco yavaşta kayığa bindi ve bir elini uzatarak Harry'nin de binmesini sağladı. Ikisinde kayığın oturma yerine oturdu ve kayık yavaşta süzülmeye başladı. Dışarıdan bakınca gol tertemiz gözüksede kayık ilerledikçe gölün üstündeki mumlar ve kağıttan kuğular  gözüküyordu. Draco bir tür saklama büyüsü ile görünmemesini sağlamıştı  mumların ve kağıttan kuğuların. Gölün ortalarına gelince kayık durdu. Draco oturma yerinin altında birkaç kağıt ve kalem çıkardı. Harry onun ne yapacağını anlamamıştı. Gölün ortasında kalem ve kağıtla ne yapılırdı ki?

Draco kağıdın bir kısmını Harry'e uzattı ve almasını bekledi aldıktan sonra kalecide uzattı ve dudaklarını yalayıp konusmaya başladı.

" Şimdi Harry senden bu kağıtlara tanışmamızdan itibaren olmasını istediğin bir gelecek yazmanı istiyorum. Ne istersen yazabilirsin. Ne istersen değiştirebirsin . Hepsini yaşanmış kabul edeceğiz. Birbirimize ne yazdığımızı söylemek yok. Yazmayı bitirince hepsini kağıttan kuğu yapıp gölün üstüne koyacağız ve yanmalarını izleyeceğiz. Her bir yanan parçada yazdığımız anılar gerçekleşecek ve ruhumuzdaki prangalardan kurtulacağız. Yanmayan tek bir parça kalana kadar bekleyeceğiz sonra arkamıza bakmadan el ele burdan gideceğiz. "

Draco'nun uzun konuşmasından sonra Harry ne diyeceğini bilmiyordu. Bu... çok ince bir düşünceydi. Evden çıkmadan önce sarf ettiği tüm sözleri- daha doğrusu düşünceleri- geri almak istiyordu. Başka birine yazdıklarının yanması olumsuz birşeymiş gibi gelebilirdi. Ama onlar savaşın çocuklarıydı. İyi ve kötü taraf olmak üzere... Onlar için yangın yeniden doğuştu . Tıpkı bir anka kuşunun küllerinden yeniden doğması gibi. Harry aklındaki düşünceleri bir kenara attı ve uzanıp Draco'nun bir elini aldı ve avuç içini * öptü. Sonrasında eline kalemi aldı ve yazmaya başladı. Draco da eline kalemi aldı ve bir süre Harry nin yüzüne baktı. Sonrasında tanışmalarından itibaren olmasını istediği geleceği yazmaya başladı...

Ikiside olmasını istediği geleceği yazarken kendilerini oldukça kaptırmışlardı . Öyle ki zamanın nasıl geçtiğini anlamadılar. Arada yazmayı bırakıp birbirlerine baktılar bazen gözgöze geldiler, bazense sadece baktılar... Harry elindeki kağıtları ilk bitiren oldu çünkü Draco ile baştan tanışma şansı olsaydı hayatının nasıl olacağını çok düşünmüştü. Şimdi ise onları kağıda geçirmiş ve Draco'nun bitirmesini bekliyordu. Draco ise hayatının hatasını yapmasaydı nasıl bir geleceği olacağını düşünmüştü yani bir ölüm yiyen olmasaydı. Şimdi ise Harry ile ilk başta düzgün bir tanışma şekli ile hayatının nasıl olacağını düşünüyordu. Harry ile birlikte olduktan sonra Harry uyuyunca bunu düşünmüştü. Ta ilk başta birbirleri arkadaş olsaydılar nasıl olurdu. Bir kaç tahmini olmuştu bu konuda.

Ilk tahmini Harry nin kendisine hisler beslenmesi ve itiraf etmesiydi. Ikincisi Draco'nun Harry'e hisler beslemesiydi. Tabi Draco bunu itiraf etmezdi. Harry kadar cesur olamazdı. Tabi Harry nin bir sevgilisi olmazsa . Kıskançlıktan ne yapacağını bilemez ve itiraf ederdi. Üçüncü ve sonuncu tahmini ise ikisininde birbirlerine arkadaşlıktan başka bir his beslememesiydi. Bu tahmini hiç düşünmemiş gibi yapmak daha kolaydı tabi. Yaklaşık on dakika sonra Draco da yazmayı bitirince kafasını kaldırdı ve kendisini izleyen Harry ile göz göze geldi. Bunu beklemediği için bir miktar kızarmıştı ama konu bu değildi tabi ki.

Hangisi ilk öne atılan oldu inanın bilmiyorlardı. Hatta saniyesi saniyesine aynı anda öne atildiklarina merlinin sakalı üstüne yemin edebilirlerdi. Hangisinin önce atıldığı önemli değildi tabi...önemli  olan dudaklarının kavuşmadıydı.

Sımsıcak ve sevgi dolu bir öpücükten sonra yavaşça birbirlerinden ayrıldılar. Harry sağ eli ile Draco'nun yanağını seviyordu. Draco ise iki eli ile Harry nin ensesini tutuyordu. Bu kadar fazla sevgiye alışık değildi , bünyesi kaldırmıyordu . Ikisinde derin bir nefes aldı ve geri çekildiler. Draco boğazını temizledi ve kendi kağıtlarını katlamaya başladı. Harryde onun nasıl katladığına baktı ve onun adımlarını takip etti. Bu şekilde tüm kağıtlara kuğu  şeklini verdiler. Kuğular olunca yavaşça gölün üstüne bıraktılar ve biraz suyun üstünde süzülmelerini izlediler.

Sonrasında ikiside asasını çıkardı ve ufak bir büyü ile kuğuların alev almasını izlediler... Kuğular yavaşça yanmaya başladı aynı ruhlarındaki prangalar gibi... Kuğular küle dönüşünce bir kaç saniye daha baktılar istedikleri geleceklerin yazılı olduğu kağıtlardan kalan küllere. Küller şu yüzeyinde ufak ufak parçalara ayrılıp dağılıyordu. Harry gözünün ucu ile Draco'nun kendisine dönüp elini uzattığını gördü. Onu bekletmeden elini tuttu ve cisimlenmek için gözlerini kapattı. O tuhaf his ile kendilerini evin ortasında buldular.

Draco evin dışına cisimlenmeyi beklediği için şaşırmıştı. Kaşlarını sorgular şekilde kaldırdı ve Harry'e baktı. Harry Draco'ya bakınca soru işaretleri ile dolu olan suratını gördü ve açıklamaya başladı.

" Koruma büyüleri ile biraz oynadım. Bundan sonra direk evin içine cisimlenebilirsin. Acil durumlarda gerekli olur diye düşündüm."

Harry'nin açıklaması Draco'ya yeterli gelince ilerledi ve koltuklardan birine oturdu. Bugün oldukça yorulmuştu. Yaptıgı hazırlıklar onu yormuştu ve Harry'e söylediği sözleri düşünmeden edememişti. Çok ağır konuşmuştu....

" Harry ben... özür dilerim . Sarf ettiğin tüm sözler için. Sana güvenmediğim için. Bana yalan söylüyorsan bunun bir nedeni olabileceğini düşünmediğim için. Granger ile konuştuğum için. Bu arada o bunu bilmediğimi bilmiyordu. Seni büyü için ikna edeceğimi sanıyordu bu yüzden ona kızma. Slytherin sinsiligini kullandım bunun için." Kırık bir gümüşten sonra konuşmasına devam etti. " Harry ben... Seni sevmiyorum , sana aşığım. Ve aşk sadece sevgi değil güven ve sadaket demek . Ben sana güvenmedim özür dilerim. Sadakatini sorguladım. Sana çok kötü sözler söyledim. Beni affedermisin?  "

" Draco... ben seni çoktan affettim. Ayrıca sana söylemem gerekiyordu. Bunun için ben özür dilerim ama seninde böyle bir bedel ödemene dayanamazdım."

" Biliyorum Harry... ve iyiki sensin biliyor musun ? Sen beni aydınlığa çekecek kişi değilsin, sen benim için karanlığa atlayacak birisin ve bu çok daha güzel. Sen Harry karşındaki kim olursa olsun karanlıkta bırakmazsın. Benim aptal kalbimin başka birini seçmesi mümkün değildi zaten-

Cümlesine devam edememişti çünkü Harry nin aklına dahiyane(!) bir fikir gelmişti ve sözünü dudakları ile kesmişti. Bu öpücüğün kayıktaki gibi masum bir öpücük olmadığını ıkside biliyordu. Ve öpücüğün nereye gideceğini....

♤♧♧♤♧♤♧♤♧■♧♧■♧■

Nasılsınız gençlik ben hem çok iyiyim hem çok kötüyüm niye bende bilmiyorum skkdkdkdkdkdk

Neyse umarım iyisinizdir. Sana bir sır vereceğim dizisini izleyen varmı aranızda ? Benim oldukça sevdiğim bir diziydi. Aylin ve tilki aşkı beni hep mest etmiştir.

Yorumlarda söylemiştim klişe bir sey istemiyorum diye . Youtube'de gezinirken birden karşıma çıktı göl sahnesi bende dedim ki niye olmasın? Ve sonuç bu...

Nasıl  buldunuz ? 

Sizi seviyorum, kendinize dikkat edin.

Bu arada uşakta yaşayan var . Yarın Uşağa gideceğim eğer varsa yarim saatte olsa görüşmek isterim.

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. Öpüldünüz 😘😘

Lost On You ~drarry~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin