36 | #AşkınÇekimi

600 31 230
                                    

Evin önüne geldiğinde duraksayıp derin bir nefes alarak sinirlerini yatıştırmaya çalıştı. Batu'nun yaptığı bu hareket oldukça canını sıkmıştı. Eğer ki Ömer'i tutamasa şuan her şey mahvolmuştu.

Öpücüğü o kadar iyi gelmişti ki Ömer'e, bunu bizzat kendisi de hissetmişti. Dudaklarının altındaki kasılan dudaklar anında gevşemişti. Ve karşılığını da çok güzel şekilde almıştı.

İnsanın sevdiği adamla öpüşmesi  bambaşkaydı. Ne onun dudaklarından ayrılmak istemişti, ne de yanından. Ama mecburdu. Batu'nun yaptığı bu saçmalığı Ömer karışmadan bitirmek zorundaydı.

Uzanıp demir kapıyı açtığında geri kapatmadan hızlı adımlar ile daire kapısına doğru ilerledi. Zile bastıktan sonra etrafa bakındı. Sokakta kimsenin olmaması mutlu ederken birkaç saniye içinde kapı açılmıştı.

Başını çevirip baktığında ise karşısında kocaman gülümseyen Batu vardı. Bu oldukça siniri bozsa da kendini dizginleyerek önce davranıp, konuştu.

"Ne yaptığını zannediyorsun sen?"

Defne'nin bu sinirli çıkışı Batu'yu şaşırtırken aynı zamanda yüzünde ki gülümseme yavaş yavaş yok olmuştu.

"Defne be--"

"Ben sana bitti, bizden olmaz dediğim hâlde hangi yüzle çiçek gönderiyorsun bana?"

"Evet bitti dedin ama o zamanlar Ömer olduğu için öyle demiştin. Dün öyle kavga edince bende dedim ki bir şans olabi----"

"Olamaz!"

Batu ikinci kere cümlesinin bölünmesine morali bozulurken, Defne onu umursamadan devam etti.

"Batu! Konu Ömer değil! Benim sana aslında aşık olmayaşım. Ben bunu sekiz ay içinde anladım. Meğer ben sana aşık değilmişim. Evet Ömer'e bir şeyler hissettiğimi düşünmüştüm ama yanılmışım, doğru kişi değilmiş.(!) Fakat o doğru kişi değil diye sana geri döneceğimi mi düşünüyorsun? Ben sana söyleyeyim, öyle bir şey olmayacak. Lütfen hayal aleminden çık. Bizim seninle olan defterimiz kapandı, bitti ve gitti! Bir daha sakın böyle bir şey yapmaya kalkışma, aksi takdirde bu kadar sakin gelip konuşmam."

İçinden bağıra bağıra 'Ben Ömer'e aşığım!' demek geçiyordu. Ama yapamazdı. Eğer söylerse, herkesin kulağına giderdi. Ee hâliyle oyunları açığa çıkardı. Mecburdu, 'doğru kişi değil.' demeye.

Batu tam ağzını açıp bir şey diyecek iken Defne onu dinlemeden elindeki gül demetini Batu'nun ellerine tutuşturup, geri döndü sert adımlarla bahçe kapısına doğru ilerledi.

Batu ise yeniden yıkılmıştı... İçinde yeşeren umut bir anda küle dönmüştü. Oysa ki nasıl da mutlu, umutluydu sabah. Bir şanslarının olacağına emindi. Ama bütün hayalleri suya düşmüştü. Dolan gözlerinden yaşlar usul usul akarken başını eğip elindeki gül demetine baktı.

~

"Offf."

Ömer, o muhteşem öpücüğün ardından bütün sinirleri uçup gitmişti bile. Öpücüklerini daha da derinleştirmişlerdi fakat Cantuğ'un seslenmesi ile ayrılmak zorunda kalmışlardı. Defne'nin kızaran yanaklarını içine çekip öpmek istemişti. Ama pek durum müsait olmayınca maalesef isteğini gerçekleştirememişti.

Defne, kendisi bizzat konuşmasının etkili olacağını söylemiş ve zar zor ikna etmişti kendisini. Bürosunda beklemesini isteyerek ayrılmıştı oradan. Yaklaşık yarım saat geçmiş ve Defne hâlâ gelmemişti. Bu durum onu iyice meraklandırmış, sinirinin de katlanmasına sebep olmuştu. Çünkü durdukça aklına geliyordu ve gidip dövmemek için zor tutuyordu kendini. Siniri dağılsın diye de önüne a4 kağıdı almış bir şeyler karalıyordu, daha doğrusu içindeki siniri akıtarak katliam yapıyordu.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin