45 | #BalKadın

822 36 153
                                    

Bol stresli geçen nikahın ardından Işıl, hiçbir şey olmamış gibi annelerinin yanına giderken Beliz ve Cantuğ da kimseye görünmeden oradan ayrılmışlardı. Yeni evli çift de otele geçmişlerdi. Ömer, sürpriz bir ortam hazırlamıştı. Yatağın üzerinde gül yaprakları, şarap, birkaç atıştırmalıklar ve içerisini aydınlatan mumlar...

İkisi de heyecanlarının giderek arttığından dolayı, ilk rahatlamak adına pencerenin önüne oturmuş şarap içerek bir nebze olsun sakinleşmeye çalışıyorlardı. Defne başını kocasının göğsüne yaslamış şarabını yudumlarken bütün olanları anlatmıştı. Ömer duydukları karşısında gülerken, ara sıra aşık olduğu kızıl saçlara öpücükler bırakıyordu.

"Demek o yüzden apar topar geldin, 'al beni Ömer, evleneceğim ben.' deyip durdun, nikah memurunu bile adam akıllı konuşturmadın."

Defne başını sürterek kıkırdadı. O an yakalanma korkusundan ne yaptığını kendisi bile bilmiyordu. Yaptıkları gözünün önüne gelince dudağını ısırarak konuştu.

"Ayy şimdi sen söyleyince bir o anı düşündüm de, aşkım ben nikah memuruna rezil oldum yaa! Adamın gözünde resmen koca meraklısı konumundayım."

Ömer kocaman bir kahkaha attığında, Defne de dayanamadı ve kocası ile birlikte gülmeye başladı. Ardından bacağına ufak yumruğuyla  vurup devam etti.

"Aşkım gülme yaa, vallahi çok rezil oldum. Ama ne yapayım canım, korktum mahvolacak her şey diye. Kalbim ağzımdaydı nikah kıyılana kadar."

"Yerim senin o kalbini, güzel karım benim. Korkmana gerek yok artık, rahatla bebeğim. Bak karımsın sen benim, senin yerin benim yanım bundan sonra."

Diyerek karısına daha da sıkı sarıldı Ömer ve yanağına sulu şekilde öptü. Defne ise yüzündeki şapşal gülümseme ile kocasına baktı. İnanmakta güçlük çekiyordu. Evliydiler artık, bu yanındaki şahane adam kocasıydı.

"Hayatım, ben hâlâ inanamıyorum! Resmen evlendik biz!"

Ömer çarpık şekilde gülerek elindeki kadehini yan tarafa koydu. Ardından çeketinin iç cebinden nikah cüzdanını alıp hava kaldırdı.

"Evlendik Defnem, gönlümde de nikah cüzdanımda da açık seçik 'Defne İplikçi' yazıyor."

Dedi nikah cüzdanının ilk sayfasını açarken. Defne gülen gözlerle sayfaya baktığında o içinin gıdıklandığı hissetti. Resmi olarak İplikçi'ydi. Fakat birazdan tam anlamıyla Ömer'in biricik karısı olacaktı.

Gözlerini nikah cüzdanından çekip Ömer'e baktığında, gözlerinin koyulaştığını gördü. Derin bir nefes alarak kadehinde kalan az bir şarabı içtikten sonra doğruldu ve orta da bulunan cam sehpanın üzerine koydu.

Yanaklarında hissettiği sıcaklık ile utandı, daha şimdiden böyleyse birazdan ne hâlde olurdu kim bilir. Tüm cesaretini toplayıp yeniden Ömer'e baktığında göz göze geldiler.

Ömer içinde ki heyecanı bastırmaya çalışarak hafif şekilde güldü. Defnesinden de aynı karşılığı almıştı, bir nevi onayı. Yavaşça ayağa kalktı. Ve elini uzatıp karısının elini tuttu.

Karısının o ince parmağında bulunan tektaş ve alyans gülümsemesini daha da büyüttü. Bu güzel kadınının parmağında evliliklerine ait bir simge görmesi oldukça hoşuna gitmişti. İçindeki ateş giderek büyürken artık sabredecek gücünün kalmadığını hissetti. Ve çapkın ifade takınıp karısını kucağına aldı.

"Gel bakalım kocanın güvenli kollarına."

Defne kıpırdayıp Ömer'in boynuna kollarını doladı ve şakağına sulu öpücük bırakırken mırıldandı.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin