32 | #GizliAşk

549 34 178
                                    

Banyodan çıkıp merdivenlerden inerken bacağının etrafında dolaşan Sonja'ya gülerek baktı. Anlaşılan yaramaz oyun oynamak istiyordu. Patilerini dizlerine koyup yürümesini engellediğinde pamuk paketini sağ eline alıp boşta kalan eliyle kulaklarını okşadı.

"Senin canın oynamak mı istiyor?"

"Hav!!"

"Tamam oynarız ama önce anneyle ilgilenmem lazım. Müsade var mı?"

Sonja birkaç saniye durup, daha sonra havladığında gülümsemesi daha da arttı. Eğilip başına öpücük bıraktı.

"Aferin oğluma."

Sonja patilerini çektiğinde salona doğru ilerlemeye başladı.  Arkasından duyduğu minik sesler ile peşinden geldiğini anlamıştı. Salona girdiğinde Defne dudaklarını büzmüş koltukta oturuyordu. Kendisini görmesi ile hemen koltukta dikleşip konuşmaya başladı.

"Canım iyiyim ben. Sakin olsan mı artık?"

"Evet iyisin ama mikrop kaptırmamak lazım. Gel bakalım."

İlerleyip masasının ucuna oturduğunda Defne de ona doğru yaklaştı. Elindeki tentürdiyotu ve pamuğu yan tarafa bırakıp paketten küçük bir parça pamuk aldı. Üzerine tentürdiyotu döküp Defne'ye yaklaştı. Alnındaki yaraya hafif bastırdığında hafif inleme sesi duyduğun da hemen geri çekip üflemeye başladı.

"Çok mu bastırdım ? Özür dilerim prenses."

"Yandı sadece."

Defne'nin gülümseyerek sakinleştirmek istediğini anlayınca kendisi de gülümsedi. Polisler ifade aldıktan sonra bırakmışlardı. Ömer her ne kadar hastaneye gitmek istese de Defne bir şey yok diyerek onu sakinleştirmek istemişti ve Defne'nin evine gelmişlerdi. Ömer, Sonja ile ilgilenirken duş almıştı ve şimdi pansuman yapıyorlardı. 

Ömer işini bitirdikten sonra elindeki pamuğu bırakıp bandaj ile bantı aldı. Ufak bir şekilde ayarladıktan sonra yavaşça Defne'nin alnına yapıştırdı. Ardından uzanıp bandajın üzerine dudaklarını değdirip gözlerini kapattı.

Bugün olanlar fazlasıyla korkutmuştu. Güler'i tanıyordu, iyi bir kadındı ama sinirlendiği zaman gözü hiçbir şeyi görmüyordu. Bu nedenle korkusu artmıştı. Tam Defne'ye yeni kavuşmuşken ona bir şey olması korkusu bütün vücudunu sararken Defnesini sapasağlam görmesi, sarılması içini rahatlatmıştı.

Ufak bir öpücük bırakıp geri çekildiğinde Defne'nin kendisine bakarak gülümsediğini görünce yanağını okşadı.

"İyi misin Defnem?"

"İyiyim. Çok iyiyim hemde. Lütfen sakin ol artık."

"Korktum güzelim, sana bir şey olacak diye aklım çıktı. Bir de alnından akan kanı görünce hepten nefesim kesildi. "

Diyerek Defne'nin kızarmış yanağına öpücük bıraktığında kendi yanağında da hissettiği dudaklar ile gülümsedi.

"Yalan yok. Bir ara bende korktum. Ama geçti bitti canım. Hadi gel yanıma. Sarılalım. Sakinleş sende."

Ömer gülümseyerek ayağa kalkıp,  yan tarafına oturduğunda Defne hemen kollarını belina sararak sımsıkı sarılmıştı. Ömer de saçlarına öpücük bırakıp omzundan tuttu ve kendisine daha çok çekti.

Huzurla birbirlerine sarılmış dururlarken Defne aklına gelen ile hemen başını kaldırıp baktı.

"O kıvırtık hep böyle miydi?"

"Efendim?"

Ömer anlamamış bir ifade ile kaşlarını çatıp baktığında Defne dudaklarını yalayarak dikleşti. Elini Ömer'in göğsüne koyarak yuvarlaklar çizmeye başladı.

HERKES DUYSUN; SENİ SEVİYORUM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin