arcane; sır, gizemli, sadece çok az kişi tarafından anlaşılır şey
Jisung her zaman buna sahipti ama ona çilekli süt gönderen platoniğinden sonra işler biraz daha değişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
sooah; TANRIM
NE YAPIYORLAR SANA?
jisung; MINHO DANBI ILE MESAJLASIYOR
BEN DE YONG'UN BANA ALTTAN ALTTAN ATTIĞI LAFLARI ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM
sooah; NE DİYOR LAN SANA YİNE?
ŞUNA İYİ BİR SOO AH TEKMESİ ATSAM İYİ OLACAK
jisung; Sürekli yüzünün acıdığını söylüyor
Anlamadım gidip öpmemi mi istiyor amk
NEDEN BUNU SÖYLEYİP DURUYOR?
DÖVÜŞMESEYDİN BİRİLERİYLE
sooah; MAL İŞTE
KAFA İYİCE GİTMİŞ
Herneyse
Danbi zaten biricik arkadaşıyla konuşuyor
Sae Jin'in de şu an pek umrunda değilim
Dışarı çıkıp Busan'ı biraz gezelim mi?
jisung; Dostum ben burada büyüdüm
İstemediğim kadar her şeyi biliyorum
AMA SEN BİLMEDİĞİN İÇİN VE BEN BURADA ÖLECEK OLDUĞUM İÇİN EVET OLUR
sooah; Hemen iniyorum
jisung; BEN DE
<•>
Telefonu kapatıp pantolonumun cebine koydum ve odada bana ait olan dolaba ilerledim. Dışarısı hafiften esintiliydi haliyle bir ceket almam iyi olurdu. Mavi olanı üstüme geçirdikten sonra kapıya doğru yürüdüm. Tam çıkmak üzereyken Yong'un sinir bozucu sesi engellemişti beni.
"Jisung'umuz nereye gidiyor?" derin bir nefes aldım. Niye sapık gibi sürekli beni izliyordu? Gözlerimi sinirle açıp kapattıktan sonra sertçe çıkıştım. "Seni ilgilendirmez."
Kuru kuru öksürerek ayağa kalktı. Odamızın kapısının hemen yanındaki duvara yaslanarak bana baktı. Yüzünde bir de hiç tahammül edemediğim gülümsemesi vardı.
"Soo Ah ile dışarı çıkıyor olmalısın. Sahi siz sevgili falan mısınız?" dudaklarımı ıslattım. Ağzına bir tane yumruk geçirmemek için zor duruyordum. Bunu yapıp yapamayacağımdan bile emin değildim ama istiyordum işte.
Göz ucuyla Minho'ya baktığımda gülümseyerek telefonuna bakıyordu. Sorunun cevabını biraz bile olsun merak etmiyordu. Gerçekten bir imkansıza aşık olduğumu düşünmeden edemediğim o saniyeler bir ızdırap gibiydi.
Hem gerçeklerin yüzüme acıyla vurmasının, hem Yong'a hiçbir şey yapamamanın siniriyle tekrar ona baktım. "İşine bak."
Nihayet odamdan çıkmayı başardığımda az önceki sinirim hafiften dinmişti. Kızların binası hemen karşımızdaki bina idi bu yüzden aşağı indiğimde Soo Ah'ı göreceğimi biliyordum.
Ellerimi ceketimin cebine koyarak merdivenleri tek tek indim. Soğuk hava anında vücudumla buluşurken, çömelerek kediyi seven arkadaşımı görünce gülümsemiştim. En azından bu dünyayı yaşanabilir kılan bir dostum vardı.
Beni görünce, söylediklerimi geri almamı sağlayacak hareketlerine başlamıştı. Başımı kolunun arasına almış ve saçlarımı karıştırmıştı.
"Yah! Tam diyorum harika bir arkadaşım var sonra anında öküzlüğün beliriyor."
Bir cadınınkini andıran kahkası sokağı inletirken bağırarak konuştu. "Çok konuşma da yürü Han Jisung!"
<•>
Merhaba! Umarım kitap keyifli geçiyordur! Henüz sekiz bölüm yayınladım ama yine de keyifli geçmesi önemli...
Sizden ricam eğer minsung seven arkadaşlarınız var ise onlara da önerir misin kitabımı?
