SAPIK

Bölüm 16

Medyada Tugay ve Berra var...

   Gözlerimi lanet olası şu hastane sesleriyle açtım . Bir hastane odasındaydım.  Başım acayip ağrıyordu . Sanki beynimde  çocuklar çığlık çığlığa bağırıyordular.

    Sağ tarafıma baktığımda Berra yı bulanık olarak görüyordum uzun saçlarından onu tanınmıştır.

   Bana doğru döndüğünde gözlerinin  şişmiş ve kıpkırmızı olduğunu gördüm.  Şaşkınca  bana bakıyordu . "Beni bırakmadın" diye sevinçle bağırıp kollarını  boynuma  doladı.

 

    13 saat önce Berra nın ağzından:

   

   Kazadan sonra ben şoktan bayılmıştım. Ama Tugay yoğun bakımdaydı.  Nedense şuan keşke ölseydimde Tugay'ı bu halde görmeseydim diye geçirdim aklımdan.

  

       Hastaneye Ayaz ve Oktay adında Tugay'ın arkadaşları gelmişti.  Benim yanıma ise sıra arkadaşım İrem gelmişti o benim tek arkadaşımdı.  Sadece arkadaşımdı.

    Ben ağlarken İrem beni teselli ediyordu.  Ne kadar Tugay'dan nefret ediyorum desemde ona birşey olduğu her an canım yanıyordu. Ona bağlanmıştım. Allahım beni bırakmasın diye dua ettim saatlerce.

   Sonunda Tugay'ı normal odaya almışlardı.  Onun yanına ilk benim girmemi istemişlerdi.  Bende yavaş adımlarla odaya girdim.  Yüzünü pansuman yapmışlardı.  O kusursuz yüzünde yanağında bir kesik vardı.  Benimde kollarımda kesik vardı ama bu düşüneceğim  son şeydi.

   Ellerimi yavaşça saçlarına getirdim. Ve okşamaya  başladım. Onun kanlı suratı aklıma geldikçe ağlıyorum.  Ellerimi saçından ayırıp ağlamaya devam ettim.

   Tugaya doğru döndüğümde bana bakıyordu.  Dayanamayıp ellerimi boynuna doladım" beni bırakmadın." diye sevinçle bağırdım.

   Tugay'ın ise  "Seni seviyorum ve seninde beni sevdiğini biliyorum" demesiyle yanaklarım kızardı. Nedense utanmıştım.  Tugay yüzünden pek erkeklerle konuşmazdım.  Hiç erkek arkadaşım olmamıştı. Dolayısıyla hiçbir erkekte bana seni seviyorum dememişti .

   Evet Tugay doğruyu söyledi ona aşıktım hemde deliler gibi.  Bir sapığa aşık olmuştum.  Siz hiç bir sapığa aşık oldunuzmu?  Ben oldum ve bu çok garip bir duygu...

    *         *          *

    İşlemleri tamamlayıp hastaneden çıkmıştık.  Ben, Tugay, irem ve oktay  yeömek yemeye gidecektik.  Ayaz sevgilisinin yanına gitmişti.  Onlar sonradan bize katılacaklardı.  Tabiki şu orospu kızıl saçlıda.  Onun adı bu arada Hazel miş  Ayaz'dan duymuştum.

   Pis varoş Hazel yolucam o kaşarı.  Kızıl saçlı sürtük.  O dudaklarını kıyma makinesine atıcam.

 

  Neyse sonunda bir restoranda  varmıştık.  Bir masaya oturduk.  Tugay karşıma yanıma irem iremin karşısına ise oktay oturmuştu.

   Oktay ve iremin çok iyi kaynaştığını fark ettim.  Ailem 1 haftalık yurtdışına çıkmıştı.  Bu haftamı evde tek başıma geçirecektim.  Tabi Tugaybey rahat bırakırsa.

  Yemeğimizi yiyip kaktık.  Tugay beni eve bıraktı.  Ardından oda yanıöızdaki eve yani kendi evine gitti.  Bana eskisi gibi davranmıyordu.  Yani ne bileyim eskiden bir saat vedalaşırdık.  Şimdi yüzüme bile bakmıyor.

    Bu duruma üzülmüştüm.  Kalbim bedenim ruhum Tugay'ı isterken.  Mantığım Tugay'dan uzak durmamı söylüyordu.

   Fakat benim verdiğim bir söz vardı onun sapığı ben olacaktım...