10. bölüm

48.1K 1.9K 516
                                    

  Etrafıma baktığımda buranın o ev olmadığını fark ettim. Ne yani ailem beni burada bulamayacak mıydı. Tugay beni yetimmi zannediyordu.

    Uzandığım yerden doğruldum, gözlerimi yanımda oturan  Tugay'a çevirdim. Anlamsızca bana bakıyordu.

   "Nerdeyiz? " diye sorabildim sadece. Konuşmaya korkuyordum. O polislere geçirdiği yumruğu bana geçirdiğini düşündüm. Tüylerim diken diken oldu.

  Düşüncelerimi bölen Tugay'ın mükemmel sesiydi. "Bir otel odasındayız  merak etme ailen bizi bulamaz buradakiler bizi evli bir çift sanıyor" dedi ve sırıttı.

   Ardınd az n bana yaklaştı "çok kalmadan öylede olacağız " dedi. Ne yani benimle evlenecek miydi. Nerdem çıkmıştı bu ben daha 18 yaşındaydım. Hemde sevmediğim sapığın tekiyle evlenmezdim.

   Bu dediği bi nevi hoşuma gitmişti açıkçası evlensek fena olmaz diye düşündüm. Benim gibi mükemmel bir kızımız onun gibi yakışıklı bir oğlumuz olurdu. Bunları düşünürken sırıttım.

   Ne saçmalıyorum yine ben.  Bazen gerçekten aptal olduğumu düşünüyorum. Evet desem beni alıp koşarak nikah salonuna gidecek bir sapık hakkında böyle düşünüyorum.

  Daha geçen hafta Tugay beni kaçıracak diye dışarı çıkmıyordum. Şimdi ise onunla evlilik hayali kuruyorum. Gerçekten aptalım.

  Düşüncelerim  birbiriyle savaş ederken beni bu  savaştan kurtaran Tugay'ın sözleriydi.

"Sırıtıp bişey demediğine göre evleniyoruz " dedi. Ardından kahkaha patlattı.

  "Tugay   seninle dünyada son erkek olarak sen kalsan bile evlenmem. İstersen bana taciz et, bıçakla öldür, Asla.. " dedim.  Çok mu ağır gelmişti?

  Tugayın yüzündeki mutluluk biranda silinmişti. Yerini boşluk almıştı. Herzamanki gibi bomboş bakıyordu. Bu bakışları beni deli ediyordu.

   Ayağa kalktım. Aynanın karşısına geçtim. Berbat görünüyordum. Tugay beni kaçırfığından beri aynı kıyafetleri giyiyordum. Fazla ter kokuyordum.

   Saçlarım yağlanmıştı. Yüzümde 1 haftadır silmediğim makyaj vardı. Acıkmıştım. Şuan berbat haldeydim.

    Tugay'a döndüm. "Seninle evlenir

sem bana böylemi bakacaksın şu halime bak" dedim.

  Ayağa kalkıp yanımdan geçti. Dolabın kapağını açtı. Dolap kıyafetlerle doluydu. "Sen baygınken hepsini teker teker seçip aldım. " dedi.

  İlk defa bir erkek benim için bu kadar kıyafet almıştı. Evimde bu kıyafetlerin 10 katı kıyafetim olsada bunlar daha değerli olacaktı.

   Gözlerim şaşkınlıkla irileşti "Teşekkür ederim çok önyargılıyım üzgünüm" dedim. Ardından Tugay'a yaklaşıp yanağını öpeceğim sırada o bir hamle yapıp dudağımı öptü.

  Ondan kendimi hızla ayırdım "Birdaha bunu yapma!" diye haykırdım. Ardından dolaba yaklaştım. Bir kot pantolon ve bir kazak seçtim.

   Dolabın altında olan çekmeceyi açtım. İç çamaşırları  buradaydı.  Hepsi kırmızı renkti ve seksi iç çamaşırlarıydı.

  Aralarından en kapalı olanları seçtim ve banyoya yöneldim. "Ben duş alacağım " dedim. Kapıyı açtım ve banyoya girdim.

   Küveti su ile doldurdum ve içine girdim. Bu beni rahatlatmıştı.

*              *             *  

   Saatlerimi banyoda geçirdikten sonra banyodan çıktım.  Ayarladığım kıyafetleri giydim. Saçımı kuruttum. 

   Makyaj yapmadım. Çünkü malzemem yoktu. (Fakirliğin gözü çıksın)  diye geçirdim içimden.

  Sonra yine saçmaladığımı fark ettim. Bunun fakirlikle alakası yoktu. Bazen gerçekten aptal olduğumu kesinleştirici şeyler düşünüyorum.

  Düşüncelerimi bir kenara atıp banyodan çıktım. Tugay yatakta uzanmış bana bakıyordu.

   Saat öğle saatleriydi. "Dışarı çıkalımmı çok sıkıldım " diye sordum. O ise tepki vermedi sadece "hayır "dedi.

  Bende daha fazla zorlamadım. Oddada bulunan kitaplığa yöneldim ve bir kitap alırken."Çok acıktım" bunu söylerken utanmamıştım. Çünkü acıkmıştım karnımın guruldamasıyla öğrenmesinden daha utanç verici bir durum diye düşündüm.

  "Oda servisini ara" dedi. Neden bu kadar sakin ve umursamaz tavırlar vardıki? Bu beni deli ediyordu.

   Telefona yöneldim ve oda servisini aradım. Çok geçmeden yemekler geldi. Yemek yedikten donra duvarda asılı olan pahalı saate baktım.

  Saat geç olmuştu. Uyumam lazımdı kimbilir yarın beni ne maceralar bekliyor diye düşündüm.

   Düşüncelerimi bölen ise bir kadının bana "Akyıldızların gelinide buradaymış"diye seslenişini duydum.

Ne diyordu bu ne Akyıldız'ı benim soyadım Albayrak ve evli değilim demek geldi içimden ama sonra aklıma Tugay'ın evli olduğumuz yalanı geldi.

   Ben yemeğime devam ederken Tugay'ın sesi  kulaklarımı doldurdu. "Hoşgeldin halacım bu Berra ailemizin yeni üyesi. " dedi ve bana bakarak güldü.

  Bende ona yapmacık bir gülücük attım. Herşey yolundaymış gibi bir de bu hala çıkmıştı başımıza.

  "Tugay oğlum sevgilin yok sanıyordum ve bu kız çok küçük neden böyle ani bir karar alıp evlendiniz. Bizede haber vermeden"

Diye sordu kadın.

   Haklıydı yani çok saçmaydı. Daha dün sevgilisi olmayan Tugay'ın şimdi karısı vardı aman ne güzel.

  "Aslında 3 yıldır sevgiliyiz " dedi Tugay öksürüğüme engel olamadım. Hala bana ters ters bakarken Tugay yalvarır gibi bakıyordu.

  "Hayatım aramızda kalacak sanıyordum. " dedim ve gerilen ortamı topladım.

    Hala rahatsız olduğumu anlamış gibi "Neyse ben gideyim yalnız kalın. " dedi ve odadan çıktı.

   "Bu da neydi böyle? "  diye sordum Tugay'a . "Büyük Halam otelin sahibi sakın yanlış haraket yapma " diye beni uyardı.

  Çok geçmeden masadan kalktım ve yatağa yöneldim. Tugay arkamdan gelip yanıma uzandı. " Lütfen "dedi yalvarır bir sesle heralde gitmesini söyleyeceğimi anlamıştı.

  Bende sesimi çıkarmadan kendimi uykunun kollarına bıraktım.

   Uzun yazdım vote ve yorumları unutmayın..

SAPIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin