GICIK KUZENLER

60 16 5
                                    

"E sen ne yaptın işleri?" O işlerden bahsederken eve varmıştık hemen arabadan indim Göktuğ da bavulumu aldı Evim evim güzel evim nasıl özlemişim. Korumalarla tek tek selamlaştıktan sonra eve girdim. Güneş "abla" diye, koşarak bana sarıldı o ve Göktuğ benim her şeyimdi. "Merhaba Gece"

Bu ses hadi ama.

Eylül ve ege cidden mi gelir gelmez mi? Göktuğ'a baktım omuz silkti belli ki haberi yoktu yoksa beni buraya getirmezdi hatta kendi de gelmezdi en az benim kadar oda nefret ediyordu bu ikiliden yeniden onlara baktım İkisi de durmuş bana bakıyordu ne sarılmama mı bekliyorlar normal şartlarda onları dışarı atmam lazımdı ama Güneş buradaydı "Abim ve ablam beni görmeye geldiler abla onlara senin de bugün geleceğini söyledim onlarda seni görmek istediler." İyi halt yedin ablacım. Güneşe cevap vermek için ağzımı aralamıştım ki Eylül her zaman ki gibi lafa girdi. "Evet Gececim annemi ve kardeşimi görmeye geldik gelmişken ham seni hem de hayırsız kuzenimizi görelim dedik. " Senin o Gececim diyen ağzına... Ay bu kız gitgide itici mi oluyordu? "Ne İyi yapmışınız." Sesim de bu durumdan memnun olmadığım açıkça ortadaydı. Tabi bu Eylül ve Egenin umurunda değildi. Ege pis bir sırıtışla bize bakıyordu benden istediğini alamamış olacak ki gök tuğu hedef alarak, "E kuzen senden ne haber?" Göktuğ bu soruya basit bir şekilde "iyi" cevabını vermişti. Tabi Ege susmadı "Hiç görüşemiyoruz." Göktuğ bıkkınlıkla nefes aldığı sırada Eylül lafa atladı "Ay ege sende çocuğun üstüne gitme çalışıyor işte." Bunu söylerken yapmacık bir şekilde gülümsüyordu Eylül taki Göktuğ'un cevabına kadar. "Yok ondan değil canım sizinle görüşmek istemiyor." Göktuğ'un bu dediğine ikisi de bozulmuş ve öfkelenmişti öyle ki egenin kafasından çıkan dumanları görebiliyordum tam ege yumruklarını sıkmış egenin üstüne yürüyordu ki güneş araya girdi. "E hadi yemek yiyelim uzun süredir birlikte bir şey yapmadım." Ortada ki gerilimi doğal olarak Güneşte fark etmişti. Eylül güneşin yanına gidip elini tutarak"Ay benim kardeşim yemek yemek mi istemiş hadi o zaman yiyelim. Ege hadi içeri geçelim." sesi yeterince gıcık değilmiş gibi birde inceltmişti ve biri ona Güneşin 2 yaşında değil, 11 yaşında olduğunu söyleyebilir mi? Güneş bana doğru dönerek "Abla sen gelmiyor musun?" diye sordu. Ah güneşim emin ol sen olmasan ben bunları çeker miydim? "Geleceğim ama gidip üstümü değiştireyim önce." Başını salladı Eylül'le beraber odaya geçtiler. Göktuğ'a döndüm beni izliyordu "Sende üstünü değiş istersen." Güldü. "Yemeğe katılacağımı nerden çıkardın?" ona doğru yaklaşarak ellerimi göğsüne koydum. "Biliyorum onları sevmiyorsun hatta nefret ediyorsun ama ne kadar nefret edersen et beni yalnız bırakmasın bunu biliyorum." Onu bu kadar iyi tanımam onu mutlu etmişti. "Sen çık bende bir telefon ederim geliyorum."Yukarıya doğru çıkmaya başladım bu iki kardeş tüm tadımı kaçırmıştı eylül ve ege benim babamın 2.eşinin çocukları aynı zamanda annemin en yakın arkadaşının bu yüzden yıllardır yanımızdalar gerçi ona arkadaş denmez har zaman annemi kıskanırdı bunu biliyorum ama annem bunu hiçbir zaman anlamadı zaten niyetini annem öldükten sonra babamla evlenerek belli etti. Tabi sadece babamla evlenmekle kaldı asla onun yerine geçemedi. Ege ve eylülünde niyetinin bu olduğunu biliyorum bu yüzden güneşi bile kullandılar. Ama ben buna asla izin vermedim vermem de ben yaşadığım sürece olmaz.

Düşüncelerimle boğuşurken neredeyse odaya geldiğimi fark etmeyecektim. Duş alıp giyinmem lazımdı ama hiç halim yoktu o akbaba kardeşleri görmek bile enerjimi götürmüştü. Tek enerjimi mi? hevesimi mutluluğu mu? Ama hayır buna izin vermeyecektim zaten yeterince kayıp a sebep olmuşlardı. Bu kadar düşünce yeterdi hemen kakıp banyoya girip hazırlanacaktım.

İşim bitmişti şimdi tam aşağı inmek için ayağa kalkarken kapı çalmıştı.

"Gel" Tam da düşündüğüm gibi gelen Göktuğ'du. "Oo kraliçem yine gözlerimi kamaştırıyorsun, Bilseydim yanına yakışmak için uğraşırdım." Sanki yeterince yakışıklı değilmiş gibi. "Ne yaparım ışığımı kapatamam ya. Hem sen gayet şıksın her zaman ki gibi." Ellerini belime uzatıp beni kendine çekti. "Ah doğru sen her zaman büyüleyicisin ve bende bu yüzden yanına yakışmak için düzgün giyiniyorum." Ahh yine yüzümü güldürmüştü. Kendime engel olmadığım bir şekilde ona sarıldım. "İyi ki varsın Göktuğ" oda bana sarılmıştı biraz öyle durduktan sonra geri çekilip "Hadi gidelim"

ZEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin