~The first farewell~

683 50 24
                                    

T: İyi geceler

Y/N: İyi geceler

T: Sabah seni almaya gelirim

Y/N: Çok iyi olur, teşekkür ederim

- Yanağına küçük bir öpücük bırakıp, tuttuğum elini yavaşça bırakarak otele doğru ilerledim. Hızlıca odama çıktım. Çok yorulmuştum, eşyalarımı sabah toplayabileceğimi düşünüp yattım.

~

- Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Zorla kalkıp yatağın kenarına oturdum. Ve herşeyin heryerde olduğu odama baktım. İçimden "keşke akşam toplasaydım" diye geçirdim. Pişmanlığın faydası yoktu, dramatik bir şekilde kalktım ve elime geçen herşeyi valize doldurmaya başladım.

- Saate baktım, bir saatten az kalmıştı. Herşeyi bavula yerleştirmiştim kendimde hazırlanmak için banyoya gittim. 20 dakika sonra geri geldiğimde Tom'un mesaj attığını gördüm.

T: Gelmek üzereyim

...

T: Geldim, yukarı çıkıyorum

- Tam cevap vereceğim sırada kapı çaldı. Açmak için yatağın etrafından dolandım, ve açtım.

Y/N: Hoşgeldin

T: Günaydın

- Aramızda biraz boy farkı olduğundan onu öpmek için ayak parmaklarımın üstünde durmak zorunda kalıyordum. Zorda olsa başardığımda yanakları hemen kızarmıştı. Bavulumu kapının önüne getirdim ve geri dönüp hemen çantamı aldım.

Y/N: Tamamm herşeyi aldım

T: Pasaportun, anahtarların, telefonun...

Y/N: Evet, herşey tamam

T: Tamam o zaman gidebiliriz

- o bavulu aldı, bende odanın kapısını kilitleyip sağ taraftaki küçük teslim kutusuna anahtarı bıraktım. Hızlıca asansöre bindik ve resepsiyona çıktığımı söyledikten sonra dışarı çıkıp hızlıca arabaya bindik.

Y/N: Sanırım geç kalacağım

T: Kötü düşünme, hâlâ yeteri kadar zaman var

- Ona dönüp gülümsedim. Ardından hep yaptığım gibi etrafı izlemeye başladım.

~

- 15 dakika sonra havaalanına girmiştik. Pasaportla ilgili işlemleri hallettikten sonra Tom'un yanına geldim.

Y/N: Uçağın inmesine 10 dakika varmış

T: Bekleme alanına geçebiliriz

Y/N: Olur

- O tarafa doğru ilerledik. Boş olan koltuklara oturduk.

T: Hâlâ vazgeçmen için zaman var, seni kaçırabilirim?

Y/N: Kaçırmak mı?

T: Evett

Y/N: Aynı masallardaki gibi olurdu

T: Seninle olduğum her ân zaten masal gibi...

- Kafamı ona döndürüp gülerek gözlerimi devirdim.

Y/N: Bu çok klasik ama şirindi

T: Teşekkür ederim

- Birbirimize bakıp gülümsedik. O sırada uçağın iniş yaptığı anons edildi. İkimizde aynı anda ayağa kalktık. Ve söylenen alana doğru ilerledik.

- Bavulumu bırakmam gereken alana bıraktıktan sonra tekrar kısa bir koridordan ilerledik. Bu kısımdan sonra sadece yolcuları aldıklarını söylediklerinde Tom'a döndüm. Alt dudağını aynı küçük bir çocuk gibi bükmüştü. Bu haliyle çok şirindi. Yanına yaklaşıp kollarımı etrafına sardım;

( Fotoğraftaki çocuk Tom'a benzemiyo mu eğüsçdksdjdosk)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Fotoğraftaki çocuk Tom'a benzemiyo mu eğüsçdksdjdosk)

- Oda kollarını etrafıma sardı ve kafasını boynuma yasladı. Bu yüzden ne dediğini çok anlayamıyordum.

T: Seni çok özleyeceğim

Y/N: Bende seni

T: Hergün arayamasanda mutlaka mesaj at olur mu?

Y/N: Merak etme, hergün yazarım

T: Ama bu adil değil, sana sarılmaya çok alışmıştım 🥺

Y/N: En yakın zamanda gelmeye çalışırım

- Ayrıldığımızda yüzünü ellerimin arasına aldım. Ve dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım. Oda karşılık verdiğinde çokta küçük olmamıştı.

- Tuttuğum ellerini yavaşça bırakarak geriye doğru yürümeye başladım.

T: Seni çok seviyorum, dikkatli ol...

Y/N: Bende seni çok seviyorum

Y/N: Merak etme, olurum

- El sallayıp önüme dönerek yürümeye başladım. Uçağın merdivenlerinden çıktım ve koltuğuma yerleştim. Önümde 9 saatlik uzun bir yolculuk vardı. Ve uzun yolculuklarda yapılacak en iyi şeylerden birisi uyumaktır. Bunu düşünerek gözlerimi kapattım...

- Günlerdir bu bölümü yazmaya uğraşıyorum. Hiç içime sinmedi ama umarım seversiniz. Diğer bölümler daha uzun ve daha iyi olucak merak etmeyin...

- Seviyorum sizi 💖



• o p h e l i a • Dream With Tom Holland •Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin