4. Bölüm

144 23 0
                                    

Eve gittiğimizde saat 7 'idi. Babam yemek yemeğe çağırsa da aşağıya inmedim. Hatta kıyafetlerimi bile o görkemli ve çok güzel olan giysi odasına yerleştirmemiştim. Sadece yatmıştım.Yorgundum ve uyumak istiyordum. Yarın burada olmamak istiyordum. 


Bugün gördüğüm o çocuğu düşündüm. Yakışıklıydı. Eline gitar çok yakışmıştı. Ayrıca gayet güzel çalıyordu. Ama çok tuhaftı ki adını bile bilmiyordum. Tekrar görüşeceğiz demişti. Demek ki oda kolejde okuyan bir zengindi.  Ayrıca bugün salıydı. Yarın okula gidecektim. Gitmek istemesem de gidecektim. 


Bir anda gözlerimin ağırlaştığını hissettim. Uyku yeni ve çok rahat olan yatağımda yatarken ele alıyordu beni. Gittikçe kendimi uykunun güzelliğinde  kaybediyordum. Ve en sonunda uykunun güvenli kollarına teslim oldum.


Karanlık ıssız bir gece... Yüzünü tanıyamadığım fakat tanıdığıma emin olduğum benim yaşlarımda bir erkek. Bana doğru geliyor. Bense kaçıyorum. Neden kaçıyorum? Ne için kaçıyorum? Bilmiyorum. Korkuyorum. Fakat o benim üstüme gelmeye devam ediyor.


'Neden geliyorsun?'


Ses yok. 


Konuşmaması içimi daha çok karartıyor. Neden? diye tekrarlıyorum sadece. Neden! Yine ses yok. 


Karanlık gecede boğuluyorum. Her geçen saniye daha çok sessizliğe bürünüyor bana doğru gelen adam... Ve bu sefer ben ona yaklaşmaya başlıyorum. Fakat o kaçıyor. 


'Dur! Kaçma' diye bağırsam da gitmeye devam ediyor.


'Git ve beni unut.''


Sonrası karanlık bir boşluk.


Uyandığımda gördüğüm rüyanın etkisiyle fazlaca terlediğimi hissettim. O an en uzun rüyanın 7 saniye olduğunu öğrendiğim güne lanet ettim. Çünkü ben her gece sezonluk dizi çekiyordum. Sadece aklıma bir cümle takılmıştı. 'Git ve beni unut.'  Kimdi o? Neden onu unutmalıydım? Kafam allak bullak olmuştu. 

 Rahat yatağımın baş ucunda duran saate baktım. 6.08'di. Babam yeni okulumda saat 7'de olacağımızı söylemişti. Fakat bir sorun vardı. Okul forması. Onu nereden bulacaktım? Serbest kıyafetle mi gidecektim yoksa okula?

''Senem abla!'' diye odamın  kapısından çıkıp bağırmamla Selen ablanın yan odadan  çıkması bir oldu.  ''Misafir odanı temizliyordum. Bir sorun mu var? 

''Selen abla. Okul forması yok. Okula serbest mi gideceğim?'' 

''Gel bakayım sen benle.'' dediğinde odama girip giysi dolabına doğru yürüdü ve  kapısını açarak içeri girdi. Bende arkasından gittim. Fakat gördüğüm görüntü bir anlık şok yaşamama sebep oldu. Burası kıyafet doluydu. Dün merak edip açmamıştım hiç ve böyle bir manzara ile karşılaşmayı beklemiyordum. 

Uzun bir boy aynısının üst tarafında olan askılıktan sarkan yeni ve ütülü bir okul forması.Beyaz okul tişörtü ve altına siyah bir pileli etek. Rahat ve güzel duruyordu.

''Sanırım sen buraya girmemişsin. Burada yeni kıyafetlerin var aynanın önünde de forman ayrıca sağdaki çekmecede çorapların var sol tarafta ise ayakkabıların. Sanırım benim görevim bitti. '' dedi ve gitti. Ben yanımda tam olarak bir bavul eşya getirmişken burada on bavulluk eşya vardı. Hemen formayı alıp giydim. Çorapların yerini bir kaç çekmeceye baktıktan sonra bulup  hemen diz altı siyah bir çorap giydim. Ayakkabılar tarafına baktığımda birbirinden güzel ayakkabılar gördüm ve  parlak olan bağcıklı siyah botları alıp giydim. Gözlerim bir ceket aradı ve siyah kapüşonlu bir ceket buldum . Bir sorunum daha olduğunu fark ettim. Okul çantası ve kitaplar. Bunun için Senem ablayı çağırmak yerine babamı bulmak için odadan çıkıp aşağıya koşar adımlarla indim. Babam kahvaltı masasının başına oturmuş çayını yudumluyordu. Annem ise büyük ihtimal uyuyordu. 

Sadece sevmiştim...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin