58.Bölüm Sürpriz

1.8K 81 7
                                    


 İnat değil mi, kıza döndüm son derece kendimden emin bir tavırla, kızın elindeki dosyayı aldım. Bir göz attım. Güzel 5 yıl denemesi var, ve çocuk gelişim okumuş. Yabancı dil ıvır zıvır oralara bakmaya gerek yok. Son olarak dosyanın isim yerine baktım. '' Fulya ÖZKAN''. İş anlaşması yaptığım zamanlarda yüzümde oluşan samimi olmayan gülüşümle kızın bana uzattığı havada kalan elini kavrayıp.

- Evimize hoş geldiniz Fulya Hanım, yeni işiniz hayırlı uğurlu olsun. Bizim düşündüğümüz yatılı dadıydı, sizin içinde uygunsa eğer, buyurun yarın gelin başlayın.



.......


Emir


Funda Hanımı kapıda yolcu ederken, içimde garip bir rahatlama vardı.

Sonunda dedim içimden, sonumda aradığımız kadını bulduğumuza göre biraz daha kolaylaşır hayatımız. Bunu kesin kutlamamız lazım. Kesinlikle kutlamamız lazım, ama önce o yemeğe gidilecek. O herifi çözmeden bana rahat yüzü yok. Minenin hazırlanmasını söylemek için arkama döndüğümde, salonda yalnız olduğumu gördüm. Kaşlarım çatıldı şaşkınlıkla, ne ara ne zaman gitti de duymadım. 

Şimdi işin yoksa ara, bağırsam olmaz, bizim bıcırıklar zar zor uyutulmuşken uyandırmak akıl işi değil. İş başa düştü tüm evi tek tek ara işin yoksa. İlk iş mutfak, mutfağa giderken, diğer yandan kolumdaki saate baktım. Saat iyice ilerlemiş. Oflayarak girdim mutfağa, boş. Sırada yatak odası var, merdivenlere yöneldim hızla, adımlarımı aceleyle atıyorum ki, geciktiğimiz yemeğe iyice gecikmeyelim. 

Yatak odasına girdim boş, Zaman geçtikçe benim de gerginliğim artıyor, geriye bebek odası kaldı. Kapıyı açtım usulca, gördüğüm sahne gerginliğimi  kuş gibi hafifleyip gittiğini hissettim. Mine melodiyi şefkatle kucağında tutup, emziriyor. 

Oda da benim varlığımı farkında değil. Ya da en azından ben öyle sandım, buz gibi sesini duyana kadar.

- Gitti mi, bakıcın.

''Bakıcın'' kelimesi az önce kuş gibi uçup giden gerginliğimi ikiye katlayıp artmasına neden oldu. Bakıcıyı keyfimden aldım sanki, bir teşekkür edeceğine, bir de üsten üsten konuşmasına bir anlam veremiyorum. Üç çocukla uğraşmak onu da yoruyor. Bunu ben görüyorum, kendisi görmüyor mu? 

Kavga çıkarmamak için son söylediğini duymazlıktan geldim. Beşiğe yaklaştım. İçin de uyuyan iki meleği izledim. Allahım zaman ne çabuk geçiyor. Bir yaşlarını doldurmalarına 2 ay kaldı. Eğilip uyuyan güzellerimi kokladım. Bebek kokusuyla karışık pudra kokuyorlar. Bu koku gülümsetti beni. Yanımda bir hareket hissettim. Dönüp baktığımda, minenin üstünü başını düzeltip, kucağında uyuyan kızımızı dikkatle beşiğe yatırdığını gördüm. Yüzünde son derece gergin soğuk ifade, beni görmezden geliyor. 


Ben alttan aldıkça onun bu tavırları canımı sıkmaktan başka bir işe yaramıyor. Arkasını dönüp giden kadının arkasından gittim bende. Bebek odasının kapısını yavaşça kapattım ki, içerde uyuyan bebeklerin uykusu bozulmasın. Yatak odasına giden karıma seslendim durması için. Durdu mu peki, hayır. Aynı inat aynı huysuz tavırlar. Bir kadın hiç mi değişmez. Onu mutluluğu için uğraşıyorum niye  görmüyor bu kadın.

- Mineee..

Girdi yatak odasına bende arkasında bir adım uzaklığındayım. Kapıyı açıp içeri girer girmez, kapıyı bildiğiniz suratıma kapattı. Reflekslerim olmasa şimdi burnum kanıyor olurdu. Bu yaptığın içimde kalan son mantık kırıntısını da yok etti, öfkeyle açıp içeri girdim. Yine ben ve öfkem, sonrasını düşünmeden konuştuğum sert sözler, oda da yankılandı. Mine o sırada aynanın karşısında, makyajını siliyordu.

Psikopat KocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin