Aşk Evliliği mi ?

7.Bölüm

Ben geldimmmm.

Çok bekletmek istemedim.

Sinsiliklerle dolu bir bölüm oldu dhgfgkkj

Şimdiden keyifli okumalar çiçeklerim 🌺🌼

****

"Hoş geldiniz" dedim hafif yüksek ve enerjik bir sesle. Biraz daha böyle kalsaydık eğer gerginlikten ölebilirdim.

Kapıdakiler silkelenip kendine gelince sarışın olanı "hoş bulduk yenge." dedi. 

Diğer esmer olansa aynı şekilde hoş bulduk dedi. Bu erkeklerin hepsi kalıplıydı maşallah. Acaba anneleri bunları ne ile besliyordu. Gerçi asker oldukları için normaldi.

Kadın bir şey demezken hepsi içeri girdi. 

"Salon şu tarafta geçin lütfen." dediğimde hepsi salona ilerlerken Göker ile kapının önünde bekledik.

Göker'e döndüğümde ileriye bakıyordu, omzumla dürtüp "bana bak bu kadın eski sevgilin, platoniğin, sapığın vs falan değil dimi?" dedim. Hayır bilelim ona göre davranalım, ki inşallah değildir.

Göker gözlerini devirip -yemin ederim oyacağım o gözleri de- "hiçbiri, aslında karışık bir hikaye her şeyi anlatacağım ama o içeride ki ne derse desin tepki verme ve rica ediyorum ne dersem yanımda ol." dedi buzdan adam.

Tamam manasında kafamı salladım. Bana minnetle bakıp o da salona ilerledi.

Çok büyük boklar dönüyor gibi hissediyorum ama hadi hayırlısı.

****

"Eline sağlık yenge çorba mis gibi kokuyor." dedi sarışın olan Recep. Evet sarışındı. Sarışın Recep nasıl olur demeyin oluyordu. 

"Afiyet olsun. " dedim.

Esmer olanın adı da Demir'di. O da bizim buz adam gibi biraz soğuktu ama yine de sıcak bir yani vardı. 

Bu sinsi kızıl saçlı kadının adı da Eslem'di. 

Yani bir tipini görün, bir küçümsemeler her hareketimde böyle alaycı bir şekilde yarım ağız gülmeler falan aşırı sinir bir tipti.

Sakince çorba servisinden sonra Göker'in yanında yerimi aldım.

"Mercimek çorbası güzel olmuş. Yani biraz basit bir çorba gerçi ama olsun içilir nimet sonuçta." dedi çakma kızıl. Ardından attığı kahkaha ile de ağzını kırmam için bana yalvarıyordu resmen.  

Hayır bir çakacağım amel defteri kapanacak haberi yok, yazık.

Göker boğazını temizleyip elini elimin üstüne koydu. Kafasını da kızıl sıçana çevirip; "ben geç haber verdim ve kısa sürede bir şeyler hazırladı. Önemli olan basitliği değil lezzeti. Ki karım diye söylemiyorum elinin lezzeti de aşikar zaten." dedi.

Göker beyciğim hatırlatın bir ara alnınızdan öpeyim.

Göker'e dönüp kocaman gülümsediğimde göz kırpıp yemeğine geri döndü.

Kızıl sıçanda mors olmuş ifadeyle yemeğe devam etti.

Recep ve Demir gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı ama gülmeden durabildiler helal olsun.

Herkes tekrar yemeğine döndüğünde içimde ki filler Mahmut Tuncer abimiz eşliğinde çoktan halaya kalkmışlardı. 

Eee ne demiş Mahmut Tuncer abimiz mantık sizi a noktasından b noktasına götür, halay ise her yere.