Sevgiye ihtiyacım var beni öpebilirsiniz ve paragraf aralarını doldurup yorum yapabilirsiniz
Sizi seviyorum
Bedenimdeki ağrılar ve gözlerimin üstündeki ağırlıklarla beraber kendime geldiğimde, gözlerimi aralamak için uğraştım ama sanki kirpiklerim birbirine yapışmış gibi hissettiğim için bunda başarısız oldum.
Burnuma çarpan hava ve yoğun ilaç kokusunu alabiliyordum. Etrafımda düzenli olarak öten bir cihazın varlığını hissediyordum ve bir de sağ kolumun uyuştuğunun bilincindeydim. Hastanede olduğumu tahmin edebilecek kadar kendimde, gözlerimi aralayamayacak kadar da güçsüzdüm.
Son hatırladığım şey Sehun'un kolları arasına girdiğimdi ve sonra bayılmıştım. Minhyuk'un ne bok yemeye çalıştığını bilmiyordum ama şu an hastane yatağında olmama rağmen ve ağzımda bir maske olmasına rağmen alayla gülmek istedim. Beni sırtımdan vurmuştu. Hep yaptığı şeydi sadece bu sefer eyleme dökmüştü.
Eğer şu an buralarda bir yerlerde olsaydı ona bakar, tüm yorgunluğuma rağmen yine beceremediğini söyleyip keyifli bir kahkaha patlatırdım yüzüne. Ama o buralarda değildi. Muhtemelen saklanacak delik arıyordu. Ben kendime gelene kadar saklansa iyi ederdi çünkü ben ayaklandığım an kendi ellerimle bulacaktım onu.
Sırtımdaki acıyla beraber son bir kez daha gözlerimi aralamayı denediğimde başarılı olduğum için gözlerimin kısık aralığından bedenim el verdiğince etrafıma bakınmaya çalıştım. Gözlerim her an kapanacakmış gibiydi ve aslında açık tutmak için efor sarfediyordum ama umursamadım.
Ağzımdaki maskeden dudaklarıma ve burnuma hava çarparken gözlerimi hastane odasının içinde dolaştırdım. En son odanın içindeki küçük cam'da duraksadığımda ise orada ilk Sehun'u görmüştüm. Ardından gözüme yanında dikilen Baekhyun çarptı. Baekhyun'un elini kaldırıp hevesle bana el salladığını gördüm.
Karnımın üstünde duran ve üstünde serum, işaret parmağımın ucunda cihaz takılı olan elimi belli belirsiz kaldırıp ona sadece parmaklarımı kıpırdatarak karşılık verdiğimde, yüzünü yanındaki Sehun'un koluna bastırdı.
Gözlerim bir kez daha kapandı ve tekrar aralamam birkaç dakikamı aldı. Bu sefer doğruca Sehun'a bakıp elimi ağzımdaki maskeye götürdüm, maskeyi aşağıya çeliştirip dudaklarımı ıslattım. Elimle ona güçşüzce gelmesini işaret ettiğimde birkaç saniye durdu.
Gözlerini Baekhyun'a çevirdi. Baekhyun başını iki yana salladı ama Sehun onu umursamadan çocuk gibi omuz silkip etrafa bakındı. Sadece bir dakika sonra içerideydi. Burası yoğun bakım olmalıydı, bu kadar temkinli davranmasının başka sebebi olamazdı ama bu şu an için umurumda değildi.
"Gel." dedim çok kısık bir sesle, kapının önünde durmaya devam ettiği için. Kararsız kalmış gibi bir süre daha baktıktan sonra bana yaklaştı, parmak uçlarımı nazikçe tutup yatağın kenarında dizlerinin üstüne çöktü. "Affettim seni."
Öylece kaldı. Bu dudaklarıma ufak bir gülümseme yerleşmesine neden olurken gözlerimi zorla açık tuttuğumu fark ettim ama ona bakmayı kesemedim. "Beyaz ışığa gittim, affetmeden gelme dediler." diye mırıldandığımda parmaklarımın üstüne ufak bir öpücük daha bıraktı.
"Dinlen, Luhan." diye fısıldadı. "Bunlar senden daha önemli değil. Konuşup yorma kendini."
"Akşam mum ış-" Nefesim kısa bir an kesildiği için derin bir nefes alıp gözlerimi kırpıştırdım. "Mum ışığında söylemeyi planlıyordum..." dedim güçlükle. "Bu şekilde hayâl etmemiştim."
Başını sallayıp yanağımı okşadığında dudaklarımı ıslattım. Çenemin altına kadar indirdiğim oksijen maskesini tekrar dudaklarıma götürdüğünde konuşamayacak kadar güçsüz olduğumu fark ettiğim için kaşlarım ağlamaklı bir ifadeyle çatıldı ama Sehun sanki sakinleşmemi ister gibi bir yandan maskeyi tutarken bir yandan işaret parmağının üstünü yanağımda dolaştırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm with you / HunHan
Fanfiction"Kimin, kimi öldürdüğünü bilemeyiz ancak birilerinin seni öldürmek istediğine eminiz." dedi ifadesiz suratıyla öylece gözlerimin içine bakarken. "Üzgünüm Luhan. Şahit olduğun cinayetin sorumlusunu bulana kadar, yürüdüğün yol'da sana eşlik etmek zoru...