Selaaaaaağağağaam bölüm başlığındaki parantezi gördünüz mü? Mdkxmfkfjfof
Neyse çok uzatmadan gideceğim. Yorum yapın olur mu? Sizi seviyorum... Görüşürüz.
Alışveriş merkezinin dördüncü katında, son derece pahalı bir mağazanın deneme kabinlerinin önünde duruyordum. Daha doğrusu uyukluyordum çünkü bu sefer kıyafet alan ben değildim, Sehun'du. Ve Sehun'la alışverişe çıkmanın bir ölüm olduğunu anlamıştım. Hiçbir şey beğenmiyordu. Ben gibi değildi, kararsız kaldığında hepsini almıyordu. Hoşuna giden her bir takımı dikkatle ve özenle deniyordu.
Oturduğum koltukta uykuyla uyanıklık arasında gidip gelirken başımın öne düştüğünü fark ettim. Kendimi toparlamaya çalıştım ama başarılı olamayınca tekrar uyuklamaya başladım.
"Nasıl olmuşum?" diyen Sehun'un sesini duyduğumda gözlerimi açamadan baş parmağımı güçsüzce kaldırıp ona gösterdim. Mayışmıştım ve uyumak istiyordum. "Luhan!"
İrkilerek başımı kaldırdıktan sonra uykulu gözlerle üstündeki koyu gri takım elbiseye baktım ve kesinlikle bilinçsizce alkış tuttum. "Mükemmel." dedim sarhoş gibi. "Bayıldım, hadi bunu alalım."
"Benim pek içime sinmedi ya." Sehun karşısındaki aynadan kendine bakarken gözlerim bir kez daha kapandı, başım öne doğru düştü. "Bir de lacivert olanı deneyeceğim."
"O size kesinlike tam olacaktır." diyen genç kadın'ı duymazdan geldim.
"Az önce denediğin de lacivertti." diye konuştum sayıklar gibi. Duyup duymadığından emin bile değildim. "Hepsini alalım..."
"Olmaz." dediğini duydum Sehun'un. "Hem az önce denediğimin ceketinde üç düğme vardı. İçerideki iki düğmeli."
Bir an ona bakıp ciddi misin diye sormak istedim ama sonra eğlenen ifadesini gördüğüm için koltuğa biraz daha uzandım. "Ben birini koparırım, alalım hadi."
Sehun beni umursamadan kabine geri döndüğünde ağlamaklı bir ifadeyle ayağımı yere çarptım. "Klimaları kapatın." dedim sızlanarak. "Mayıştırdı bu sıcak beni."
Gözlerimin kısık aralığından gördüğüm kadarıyla kadınlardan birisi yanımdan ayrıldığında, derin bir iç çekip kolumu koltuğun kenarına yasladım ve elimi alnıma yerleştirdim. Sehun beş dakika sonra girdiği kabinden tekrar çıktığında, bu sefer üstünde lacivert bir takım elbise vardı. Ceketinin içine gri bir yelek giymişti ve ceketinin renginde bir de kravat takmıştı.
Bu görüntü anında uykumun dağılmasına sebep oldu. Uzandığım yerden doğrulup ona bakarken, ceketinin kol düğmelerini düzelterek aynanın karşısına geçti. Ellerini kaldırıp gömleğinin yakalarını düzeltirken kendinden emin ifadesi beni garip bir duyguya sürükledi. Bu duyguya heyecan diyebilir miydim bilmiyorum ama kanımı kaynattığı kesindi.
Ve bu duyguya tek sürüklenen ben değildim. Takım elbiseleri getirip götüren çalışanlardan birisi de hayranlıkla Sehun'a bakıyordu. Kaşlarım çatıldı, kadının dikkatini çekmek için boğazımı temizledim ama umurunda olmadım. "Mükemmel oldu." diye mırıldandı, elleri çenesinin altında, gözleri Sehun'daydı.
Ayağa kalkıp boğazımı bir kez daha temizledim. Kadın'ın öylece Sehun'u süzdüğünü görmek gözlerimi büyütmeme neden oldu.
Sehun'un poposuna mı bakmıştı o?
Onun yanından geçip Sehun'un karşısındaki yerimi aldıktan sonra, "Bu çok yakıştı." diye mırıldandım. Parmaklarım sanki eksik bir şey varmış gibi yakalarında dolaşıyordu ama eksik hiçbir şey yoktu, her şey mükemmeldi. "Bunu alalım." Gözlerim onun omzunun üstünden çalışan kadın'a dokundu. "İpek gömleklerinizi görmek istiyorum. Gerçek el yapımı olursa daha iyi olur, makineden çıkanları sevmiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm with you / HunHan
Fanfiction"Kimin, kimi öldürdüğünü bilemeyiz ancak birilerinin seni öldürmek istediğine eminiz." dedi ifadesiz suratıyla öylece gözlerimin içine bakarken. "Üzgünüm Luhan. Şahit olduğun cinayetin sorumlusunu bulana kadar, yürüdüğün yol'da sana eşlik etmek zoru...