HAYAL

890 89 15
                                    

Tatil yerine vardıklarında Nazlı büyülenmiş gibi bakıyordu.

-Ali burası çok güzel.

-Sen daha güzelsin. Hem sana bir sürprizim daha var.

-Ali daha ne var?

-Bu ev artık senin.

-Senin derken?

-Burayı satın aldım ve tapusunu senin üzerine yaptım.

-Şak-şaka yapıyorsun değil mi?

-Hayır al burada.

-Ali yaa artık burası benim mi?

-Evet Nazlı'm senin.

Nazlı o anki sevinçle ne yapacağını bilememiş ve birden Ali'nin dudaklarına yapışmıştı. Ali Nazlı birden yapışın a şaşırmış ama hemen toparlanıp karşılık vermişti. Nefesleri bittikten sonra ayrılıkların. Nazlı Ali' ye sarıldı.

-Seni çok seviyorum.

-Ben de seni çok seviyorum Nazlı ama biraz daha sıkarsan beni nefessizlikten öleceğim.

-Ay pardon. Heyecandan birden öyle olunca şey oldu, şey olunca da şey oldu.

-Nazlı tamam biliyorum sakin ol. Ama artık eve yerleşelim ve tatilin keyfini çıkaralım ne dersin?

-Ne bekliyoruz o zaman.

Nazlı ve Ali içeri girip yerleştikten sonra Ali ve Nazlı yemek yapmak için mutfağa gittiler.

-Ne yemek yapalım?

-Biliyorsun senin sayende artık turşu yiyorum. O yüzden bana bütün hünerlerini göster.

-Öyle mi? Peki o zaman güzel bir fırında tavuğa ne dersin?

-Ben okeyim.

-O zaman başlayalım. Sen şimdi tavuğu ayarla ben de sosunu tamam mı?

-Tamam şefim.

Ali ve Nazlı güle oynaya yemeği yaptıktan sonra sofraya oturdular.

Nazlı senin yüzünden cerrah olamayacağım.

-Neden yoksa seni çok mu zorluyorum? Zorluyorsam söyle.

-Nazlı sakin ol. Sen eğer bu tavuktan bir daha yaparsan ben cerrah olamam.

-O kadar mı kötü? Miden bozuldu di mi? Keşke tost yapsaydık.

-Hayır Nazlı o kadar güzel olmuş ki parmaklarımı yiyeceğim. Eğer parmaklarım olmazsa ameliyat yapamam.

-Ohh. Ben de beğenmedin diye korktum.

-Bu hayatta bir şeyi beğenmeyeceksem o da sen ve yaptığın hiçbir şey olmayacak bunu bil.

-Yani beğendin?

-Nazlı iyi misin? Parmaklarımı yiyeceğim diyorum sen beğendin mi diye soruyorsun.

-Hahahah Ay Ali. Tamam sinirlenme hemen.

-Sinirlenmem. Sinirlenemem sen böyle gülersen.

-Ali yine utandım olmaz böyle.

-Sen de utanma o zaman.

Diyip Nazlı'nın kafasını kaldırdı ve gözlerine kenetlendi birbirlerine yaklaştılar ve dudakları buluştu. Sanki çölde kalmış susuz bir insan gibilerdi. Dudakları su, onlarda susuz kalmış insan. Bırakmak istemiyorlar ama nefesleri bitmişti.

MELEĞİM #AlNazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin