Hastaneye vardıklarında üzerindekileri değiştirip asistan odasına girmişlerdi.
Ali
-Selam arkadaşlar.
Doruk
-Oo karaşimşek gözümüz yolda kaldı. Hoşgeldiniz.
Açelya
-Nazlı bana hemen neler yaptığınızı anlatıyorsun!
Nazlı
-Açelya nefes al biraz daha yeni geldik.
Ali
-Açelya rahat bırak prensesimi.
Demir-doruk
-Oooooooo
Açelya
-Ali bütün tatil yanındaydı. Ben neler yaptığınızı merak ediyorum.
Ali
-Tamam anladım ama sonra çünkü o şu an bana lazım. Nazlı gel
-Nereye Ali?
-Sen gel.
Ali ve Nazlı odadan çıktıktan sonra gizli yerlerine Gitmişlerdi. Ali içeri girer girmez Nazlı'ya sarılmıştı.
-Özlemişim. İyi geldi.
-Ali daha yeni yanyanaydık.
-Nazlı daha öncede söylemiştim. Ben seni sen benim yanımdayken bile özlüyorum.
-Aliii
-Artık gidebiliriz. Ferman hocanın sana kızmasın istemem.
-Sana da bağırmasın.
-Hadi prenses hadi.
-Bana hep prenses mi diyeceksin?
-Hoşuna gitmiyorsa söylemem.
-Yok yok hatta tam tersi çok hoşuma gidiyor.
-Öyle mii?
-Evet, ne olmuş.
-Bir şey olmadı, prenses.
Oradan ayrılıp asistan odasına girdiklerinde karşılarında Ferman'ı gördüler. Ali
-Geç kaldığımız için özür dileriz hocam. Ama Nazlı'yı ben oyaladım. Bu yüzden geç kaldık.
-Sorun yok arkadaşlar.
-Sorun yok mu? Kızmayacak mısınız?
-Hayır.
Ali Ferman' a yaklaşıp elini alnına koydu.
-Ateşiniz yok. Son zamanlarda kafanıza bir şey düştü mü?
-Ali neyi kontrol ediyorsun? İki dakika diye kızan bir adam mıyım ben?
-Evet.
-Alii.
-Hocam yalan söyleyemiyorum biliyorsunuz. Siz iki dakika değil iki saniye geç kalınca bile kızıyorsunuz.
-Bugün çok mutluyum Ali kimseye kızmayacağım.
-Bana bile mi?
-Evet Ali sana bile.
-Peki bu mutluluk sebebiniz nedir?
-Bana kalsın o da?
-Peki hocam. Vaka var mı?