Nazlı sesle kafasını yukarıya kaldırınca karşısında koltuk değneğiyle Ali duruyordu.
-A-al-i?!
-Benim sevgilim.
-S-sen g-gerçek misin?
Ali onun bu haline gülümsedi. Yavaşça yanına yaklaşıp elinden de destek alarak yere oturdu. Ellerini Nazlı'nın yüzüne koydu. Yaklaşıp dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu. Nazlı şiddetli bir vaziyette ağlarken bir yandan da gülümsüyordu.
-G-gerçeksin. A'lim, canım, sevgilim. Çok özledim seni.
Nazlı hızla Ali' ye sarıldı. Fakat Ali'nin ağzından çıkan bir ah nidasıyla kendini geri çekti.
-Ö-özür di...
-Dileme sevgilim. Bilmiyordun. Hafif sarılabilirsin.
Ali kollarını iki yana açınca Nazlı bu sefer daha dikkat ederek sarıldı. Kafasını Ali'nin göğsüne koyup şiddetli bir şekilde ağlamaya devam etti.
-Ağlama artık sevgilim. Bak geldim buradayım.
-N-neden beni bu kadar beklettin?
-Sonra anlatırım. Seni çok özledim. İzninle kokunu çekeceğim içime.
-B-ben de senin.
Nazlı artık ağlamasını durdurmuş Ali'nin boynuna gömülmüştü. Ali de onun boynuna gömülmüş kokusunu çekiyordu.
-Dayanamıyordum Ali. Senin öldüğüne inanamadım. Kendimi öldürmeyi bile denedim. A-ama yapamadım. B-bir güç beni e-engelliyordu sanki.
-İşte o güç aşktı sevgilim.
-Aşktı.
-Artık gidelim mi? Diğerleri de beni öldü biliyor.
-Ama ben sana daha doymadım ki.
-Sana söz sonra ne istersen yapacağız tamam mı?
-Tamam.
Nazlı ayağa kalktığında Ali'nin kalkmasını bekledi.
-Ali hadi kalksana.
Ali kafasıyla değneği gösterdi. Nazlı olayı anlayınca hemen Ali'nin koluna girdi.
-Ayağını da kırmışsın.
-Sana geri dönmek için tek seçenek buydu.
-Beni bırakmadığın için sana teşekkür ederim. Ayağın iyileşinceye kadar yardım edeceğim sana.
-Gerek yok sevgilim. Değnek kullanabiliyorum.
-Olmaz. Sen benim için hayatını tehlikeye attın. Üstüne bir de bana geri dönebilmek için ayağını kırdın.
-Ayağımı asıl sana geri dönmek için kırmadım.
-Neden kırdın?
-Seni kaldığım yerden sevebilmek için.
Nazlı bu söze erirken bir yandan da gülümsüyordu. Ali'ye yardım etti ve asistan odasına girdiler. Kapıdan içeriye Ali'nin girdiğini gören herkes donmuştu. Ali de onların bu haline bakıp gülümsüyordu. Açelya şoktan kurtularak bağırmaya başladı. Bağırmasıyla herkes kendine gelmişti. Nazlı Açelya'yı uyardı.
-Açelya bağırma!
-Hortlaaaak!!!
-Açelya ne hortlağı benim Ali.