"Sence de biraz abartmıyor muyuz?" Saye, sabahtan beri aynı soruyu sorduğum için beni boğazlayacak gibi duruyordu.
"Eda yemin ediyorum sülük gibi yapıştıracağım şimdi seni yere. Bir sus kızım." Omuz silkerek diğer kızlara döndüm. Çünkü şuan olduğumuz konumu benden başka sorgulayan yoktu.
Poyraz, Eren, Ada ve Ata okulun en dibindeki çardakta beraber oturuyorlardı ve bizde öğlen arasına girdiğimizden beri onların biraz arkasındaki çimlerde oturmuş, onları gözetliyorduk. Ne mükemmel aktivite ama.
"Ya şuan yaptığımız şey çok saçma farkındasınız değil mi?" Hepsi bana susmam için bir bakış attığında gözlerimi devirdim.
"Şuraya oturduk oturalı söyleniyorsun be. Senin yüzünden yakalanacağız." Tuana'ya bezmiş bakışlarımı göndermekten başka bir tepki vermedim. En mantıklımız olan Zümra bile burada olmamızın saçma olduğunu söylemiyordu. Ya hadi ama şuan durumun farkında olan tek kişi ben miydim?
Poyraz'ların masadan bir kahkaha koptuğunda bakışlarımı onlara çevirdim. Ada ve Ata'nın yüzü bize dönüktü. Poyraz ve Eren'in ise sırtıyla bakışıyorduk.
Birden Ata'yla göz göze geldiğimiz de kendime sövmeye başlamıştım. Hemen gözlerimi çekseydim onlara baktığım çok belli olurdu. Umursamıyormuş gibi yaparak bakışlarımı kızlara çevirdim. Ata da arkadaşlarına dönmüştü zaten.
Daha fazla burada oturup yakalanma riskimizi arttırmamak için ayağa kalktım. Ben ayağa kalktığım için onlarda el mecbur ayağa kalktılar ama bana sinirli bakışlar atıyorlardı.
Okula girmek için Poyraz'ların masasının yanından geçmemiz gerekiyordu. Saye bir koluna Tuana'yı bir koluna Zümra'yı alıp bana dil çıkardı. Ona göz devirip arkalarından yürümeye başladım.
Tam yanlarından geçerken Poyraz ismimi söyleyerek ayağa kalktı. Bakışlarımı ona çevirdiğim de benim asık suratımın aksine o gülümsüyordu.
"Anlaşmamızı düşündün mü?" Ben cevap vermeden Ada araya girmişti.
"Ne anlaşması?" Bakışlarım saniyelik ona kaysa da geri Poyraz'a çevirdim.
"Dün reddettiğimi hatırlıyorum." Poyraz cevap veremeden Tuana araya girmişti şimdi de.
"Küçük enişte valla üzgünüm." Poyraz Tuana'ya dudaklarını büküp elini kalbine götürdü.
"Dün çok hayallerimi yıktın." Ada hala anlamayarak soru soruyordu.
"Siz dün ne yaşadınız yaa?" Saye kimsenin Ada'ya cevap vermediğini fark edince ona anlatmaya başladı.
"Bak şimdi Poyraz Eda'ya fake hesaptan yazıyordu. Sonra Tuana o hesabın kimin olduğunu buldu ama bize söylemedi. Eda'yla saçma sapan bir iddiaya girdiler. Neyse işte iddiayı Tuana kazandı ama biz Tuana söylemeden yazanın kim olduğunu öğrendik. Poyraz gelip söylemiş Eda'ya. Neyse dün bunlar konuşuyorlardı, bunlar dediğim Poyraz'la Eda. Poyraz Eda'ya bir teklif sundu. Sen her gün bir soruma cevap ver bende sana kahve ısmarlayayım diye. Eda reddetti ama Tuana onayladı. Sonra Eda Tuana'yı ikna etti. Poyraz yine red yemiş oldu. En son Eda Poyraz'ı engellemişti sanırım."
Ada şok olmuş gözlerle bize döndü. Aslında daha çok Poyraz'a. Poyraz sadece omuz silkmekle yetindi. O an varla yok arası bir şekilde Ada'nın gözlerinde hayal kırıklığı görmüştüm ama o kadar kısa sürmüştü ki uydurmuş bile olabilirim.
"Neyse şimdi konumuza dönelim. Anlaşmayı kesin red mi ediyorsun?" Bu kadar ısrarcı oluşuna göz devirerek onayladım. Hayır yani bir şeyi daha önce onaylamamışsam daha sonra onaylayacağımı da nereden çıkarıyordunuz? Israr edince bir şey değişmiyordu. Benim daha fazla hayır diyesim geliyordu.
"Bak ortaokul anılarını konuşman gereken en son kişi bile ben değilim, anlıyor musun? Bak burada Tuana var, git onunla konuş. Hatta git Deren'e yaz. Arkadaşların falan varsa onlarla konuş ama benden bu konuda uzak dur." Tam arkamı dönmüş gidecekken aklıma gelen şeyle tekrar onlara döndüm.
"Bu arada Aslı'yı benden uzak tut. Bir daha üstüme sıçrarsa bu kadar kolay kurtulamaz." Poyraz anlamadığını belli ederek kaşlarını çattı. Hadi ama gerçekten bilmiyor muydu?
"Aslı ne alaka, o kim?" Ada olayı anlamış olacak ki gülümseyerek yanıma geldi.
"Ben konuşurum onunla. Biliyorsun zaten yakışıklı çocuk görünce direkt yapışıyor. Poyraz da yeni hedefi sanırım. 9. Sınıfta Ata'ya az yanaşmaya çalışmamıştı. Tabi ben hep geri püskürttüm ama merak etme." Son söylediği cümleyle kaşlarımı çattım. O da söylediği şeyi yeni fark etmiş olacak ki açıklama gereği duydu.
"Yani merak etme derken, seni bir daha rahatsız etmez anlamında." Onu kafamı sallayarak onayladım. Bakışlarımı son kez hepsinin üzerinde gezdirdikten sonra arkamı dönüp okula doğru ilerledim. Kızlar da arkamdan geliyordu. Saye daha fazla dayanamamış olacak ki konuşmaya başladı.
"Ada bence Poyraz'ı seviyor." Ona anlamayarak baktığımız da açıklamaya başladı.
"Gözü sürekli Poyraz'ın üstünde, şüpheleniyordum. Az önce olayı bilerek anlattım tepkisini ölçmek için ve beklediğim tepkiyi verdi. Hemen kendini topladı ama gördüm ben göreceğimi." Demek ki o hayal kırıklığını ben uydurmamıştım. Neyse bizi çok da fazla ilgilendirmiyordu zaten.
"Abi bu çocuk okula daha yeni gelmedi mi, ne sevmesi?" Zümra uzun bir aradan sonra aramıza dönüş yapmıştı.
"Kanka çocuk Eren'in kuzeni. Ee onlarda Eren'in en yakın arkadaşları. Daha önce tanışmışlardır yüksek ihtimalle." Hak vermiş olacak ki bir şey söylememişti.
Kızları sınıflarına bırakıp kendi sınıfıma geçmiştim. Ahmet'ler yine okey masasını kurmuştu.
"Oo Eda başkan gelmiş. Gel kız bir el atak" Gözlerimi devirip sırama geçtim. Aramız samimi olsaydı kabul edebilirdim. Telefonumu çıkarıp İnstagram da boş boş dolaşmaya başladım. Gelen takip isteğiyle kaşlarımı çattım. Üçü birden istek atmıştı. Üçü dediğim Eren, Poyraz ve Ada.
İstekleri onaylayıp, geri istek attım. Onlarda hemen onaylamıştı. Şuan neden böyle bir şey yapmıştık bilmiyordum.
Boş boş gezinmeye devam ederken başımda birinin dikildiğini fark edip, kafamı kaldırdım. Gördüğüm kişiyle gözlerimi devirdim. Bu aralar çok sık göz deviriyordum.
...........................................
Bölüm sonuuuuu.
Bölüm nasıldı? Beğendiniz mi?
Asıl olaylara geçiş yapmaya başlıyoruz, hazır mısınııız?
Sizce Poyraz'la Eda'nın nasıl bir ilişkisi olacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Bekledim
Short Story"Çok bekledim seni ama gelmedin." Derin bir nefes alarak cevap verdi. "Gelemedim." Gözlerini devirerek ayağa kalktı. Burada durmasını gerektiren bir şey kalmamıştı. "Benden uzak dur. Seni hayatımda istemiyorum."