(POV: İzuku Midoriya)
İki gün sonra. Yaklaşan kalkışımız için her şeyi topladık. Shoto ve Bakugo, Kai'nin şimdi bizimle geleceği duruma hala alışmak zorundaydı. Ama ölmek zorunda olmadığı için yine de memnundular. Şehirden ayrılmadan önce, Kai'ye uygun zırh almak için kısa bir süre Mei'de durduk. Bize yeni görüntüsünü büyük bir sevinçle sundu. Şimdi mor tüylü yeşil bir pelerin ve veba maskesini taktığı siyah bir kuşak takıyordu. "Vay be Kai! Artık gerçek bir kahramana benziyorsun," Yeni kıyafetine hayran kaldım. Kacchan ve Shoto da şaşırdılar.
"Evet, aslında!" Gülümsedi ve ekipmanına hayret etti. Onu daha önce hiç bu kadar mutlu görmemiştim. Mei gururla, "Giysilerinin yapıldığı malzeme büyülü, yani anka kuşu şekline dönüşürse onu kaybetmez," dedi. "Çok teşekkür ederim. Genç bayan", Kai ona teşekkür etti. "Oh, teşekkür edecek bir şey yok, ama Mal deyin. Şimdi gerçekten nereye gidiyorsunuz?", Mei şaşkınlıkla sordu. "Dün kralın kendisinden bir davet aldık. Bir sonraki kralı belirlemek için büyük bir turnuva düzenliyor," dedi Shoto ve ona aldığımız mektubu gösterdi. "So All Might, yeni kralın Endeavor değil, turnuvanın galibi olacağına karar verdi," Mei tekrar okudu.
Shoto, "Evet ve İnsan Krallığının her vatandaşı katılmaya teşvik ediliyor" dedi. Shoto, "Maalesef size önceden söylemem gerekiyor, Izuku, bu turnuvada müttefik olarak değil düşman olarak karşı karşıyayız," dedi. "Lütfen ne? Neden?" Diye sordum, şok oldu, bunun üzerine sadece başını eğdi. Shoto, "Bu, babamla benim aramda bir şey. Ona bunu kendisi ve yeteneği olmadan yapabileceğimi göstermeliyim" dedi.
"Ama yalnız değilsin, üçümüz var!" Onu planından uzak tutmak istedim. "Bu sefer tek başıma savaşmam gerekecek," dedi yara izine işaret ederek. "Size babam hakkındaki tüm gerçeği henüz söylemedim. Annemi hasta etti. Onunla ardı ardına çocuğu oldu, ama hiçbiri beklentilerini karşılayamadı. Nihayet ben doğana kadar, tek çocuk Hem ateş hem de buz güçlerini kullanabilen Todoroki ailesinde. Çıldırıncaya ve üzerime kaynar su dökene kadar anneme ve bana kötü muamele etti, "Shoto bize tüm hikayeyi anlattı.
"Vay canına. Senin için gerçekten üzgünüm Shoto" dedim ve ona sarıldım. Hemen sarıldı ve alnımı öptü. Kacchan da aynı şeyi yaptı. Sadece Kai kendine güvensiz görünüyordu, ne de olsa Shoto'yu pek tanımıyordu. Ta ki sonunda inisiyatifi ele alıp onu da teselli etmeye çalışıncaya kadar. "Hey, senin için gerçekten üzgünüm," ona elini vermek istedi ama Shoto hemen reddetti. "Bir çocuğa kendin eziyet ettin! Bana dokunma! Sen babamdan daha iyi değilsin" diye suçladı. Kai hemen geri çekildi ve elini tekrar indirdi. İkisinin anlaşmak için muhtemelen biraz zamana ihtiyacı olacak. Birden dünün genç kadını Hatsume'nin dükkanına geldi.
"Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama tekrar yola çıkmadan önce Kai'ye tekrar veda etmek istedim," dedi ve ona tekrar sarıldı. "Kesinlikle temas halinde kalacağız, sadece Rüzgar Klanına bir an önce geri dönmem gerekiyor," diye özür diledi. "Bu fena değil. Seninle tekrar tanıştığıma sevindim Elise", Kai tam anlamıyla gülümsedi. Kacchan şaşkınlıkla "Sen aslında Rüzgar Klanının bir üyesi misin?" Diye sordu. Herkesin bahsettiği bu Rüzgar Klanının ne olduğunu bile bilmiyordum. "Evet, gerçekten öyleyim. Bu yüzden Kirishima beni bulamadı" diye açıkladı. "Kacchan, bu Rüzgar Klanı nedir?" Diye sordum. "Kraldan gizli bir organizasyondur.
"Vay canına! Bu harika!" Ona hayret ettim. "Evet, ama o brokoli kafasını kimseye söyleme," diye sordu bana.
Sadece başımı salladım ve Kai'ye katıldım. "Ve endişelenme, ona burada iyi bakacağız," diye söz verdim. Kısa bir süre başını salladı ve sonra bize veda etti. Kai biraz üzgün görünüyordu, ama bu hızla azaldı, biz krallığa giderken anka kuşu şeklinde havada mutlu bir şekilde uçtu. Gerçekten çok görkemli görünüyordu. Kasabaya vardığımızda her yönden bakıldık, sonuçta Kai hala ülke çapında bir suçlu olarak biliniyordu.
Sakinleri öfkeyle ona baktılar ve çocuklarını kucakladılar. Kai bunu bu şekilde göstermek istemese bile, onu çok rahatsız ettiğini söyleyebilirdiniz. Yine de o kadar masum değil. Ama ona ikinci bir şans vermek için onu yanımıza aldık. Eminim ki Kai hala neyden yapıldığını gösterecektir. Dördümüz geceyi sarayın yakınındaki küçük bir handa geçirebildik. Kahramanlıklarımız sayesinde Kacchan, Shoto ve ben insan krallığında bazı kötü şöhret kazandık.
Ancak, yalnızca bir büyük yataklı oda kalmıştır. Ama şikayet etmekten çok yorulduk, ayrıca birlikte yatmaya alışkınız, sadece Kai ile o kadar emin değildim. "Seninle uzanmalı mıyım?" Diye kararsız bir şekilde sordu, üçümüz kendimizi rahat ettirdik. "Evet, yatak dördümüz için yeterince büyük," dedim kendinden emin bir şekilde, yatağın kenarına oturdu. "Benimle hiç yatmak ister misin?" Diye sordu.
Kai'nin yanına oturdum ve onu bir kez kollarıma aldım. "Yeteneğim seni kurtardı, bunu yaptım çünkü ikinci bir şansı hak ettiğine inanıyorum," Onu neşelendirmek istedim. "Çok berbat ettin, ama o kadar da kalpsiz görünmüyorsun," dedi Kacchan. "Senin gibi insanlardan nefret ediyorum. Ama yine de ölmeni istemedim. Artık bize aitsin Kai," dedi Shoto. Kai küçük bir gülümsemeyi başardı ve bizimle uzandı. Kacchan kirli sırıtmaya başladı ve giysilerini çıkardı. "H-hey, bu ne olacak?" Shoto ona sordu. "Haremimizde başlatılması gereken yeni bir üye var" dedi ve boynumu öpmeye başladı.
"Sence bunun için çok erken değil mi Kacchan?" Ona sordum ama boynumu yalamaktan vazgeçmedi. "Hahhhh," inlemeye başladım çünkü harika hissettirdi. "Izuku, artık benim liderimsin. Seninle seks yapmamı istiyorsan, o zaman umurumda değil," dedi Kai. "Hayır, zorunda değilsin-" Ben söylemeden önce dudaklarını benimkine bastırdı. Ve o andan itibaren durmak da olmadı. Shoto soyundu ve sonunda çılgınca öpüşmeye başladı. Herkesle herkes. Hepimiz kıyafetlerimizi çıkardıktan sonra birbirimize yaklaştık.
Kai'nin üyesini aldım ve emmeye başladım. Gerçekten çok büyüktü, bana uyuyor mu? "Ahhhh ... bu çok iyi hissettiriyor," diye inledi, kafamı sıkıca tutarak. Birden deliğimde bir şey hissettim. Beni hazırlamak için yavaşça ikinizden biri parmağını bana soktu. "Bugün onu ilk alan ben olacağım," dedi Shoto ve beni parmaklamaya devam etti. "Önce Deku'yu tanıyordum, bu yüzden sıra bende!" İkisi de tartışmaya başladı. Ağzımda Kai'nin siki varken. "Hahhh. İnsanlar, lütfen tartışmayı bırakın", diye inledi Kai. "Herkes bir sıra alır, bu yüzden sakinleşin Blondie!" Shoto içini çekti ve sanki hiçbir sorun yokmuş gibi beni parmaklamaya devam etti. "Siz Kanada bayrağı!", Kacchan sonunda ona hakaret etmeye başladı.
"Şimdi kes şunu! O zaman Kai ilk olabilir" diye karar verdim ve beni hazırlamasına izin verdim. Yatakta deneyimi olmadığını gerçekten söyleyebilirdiniz, ama bu bugün değişecek. Deliğim hazır olduğunda, üyesini benimle tanıştırdı, bu gerçekten büyüktü ve beni hemen doldurdu. "Ahhhh!" Tutkuyla inlemek zorunda kaldım ve Kai'ye sarıldım. "Çok sıkı" diye inledi ve içimde hareket etmeye başladı. Kacchan ve Shoto sadece ikimizi de izlediler, tabii ki görüntü tarafından açıldılar ve çaresizlikten birbirlerine yaptılar. Onu seyretmek gerçekten canımı yaktı. "Katılabilirsin, sadece tartışmayın" dedim, bunun üzerine beni ve Kai'yi öpmeye başladılar.
"Üzgünüm Izuku ...", Shoto sonunda kendini gösterdi. En azından ekibimizde aklı başında biri var. "Ahhhh. Izuku, bu iyi bir şey mi?", Kai kararsız bir şekilde sordu bana girerken. Biraz sertti, ama dürüst olmak gerekirse, bu şekilde hoşuma gitti. "Hahhhh evet! Tıpkı Kai gibi," yastığa tutunarak inledim. Sonra Kacchan üyeyi ağzıma soktu. "Kai, muhtemelen kuralımızı unutmuşsun. Izuku'yu paylaşacağız" dedi ve ona bir balon vereyim. "Mhhhh", şimdi ses alamıyorum. Bir süre sonra ikisi de nihayet aynı anda içime girdiler. Her şeyi yuttum ve Kai içimdeki her şeyi püskürttü.
Sadece içimdeki bu sıcak şeyi hissetmeyi sevdim. Shoto çok güzeldi ve dondurma yeteneğiyle benim için bir popo tıkacı oluşturdu, böylece şeyler benden kaçmasın, çok soğuktu, ama aldırmadım. Shoto henüz gelmediği için benden de oral seks aldı ve Kacchan tarafından arkadan alındı.
Eminim ikimiz de şimdilik yürüyemeyiz. Neyse ki, büyük turnuvadan önce biraz zaman alacak ve o zamana kadar dördümüzün dinlenmek için yeterli zamanı var.
