(POV: İzuku Midoriya)
Hepimiz eski kraliçenin sarayında toplandık. Bu devasa kale artık ejderha krallığının yeni kralı Kirishima'ya aitti. Göreve başlama törenini ve eski kraliçeye karşı kazandığımız zaferi kapsamlı bir şekilde kutlamak istedi. İnsan krallığının tüm sakinleri ve kraliyet ordusu katılmaya davet edildi. Herkesin kendine yardım edebileceği her türlü lezzetin bulunduğu kocaman bir büfe vardı, ancak festival resmi olarak açılmadan önce küçük bir kabul konuşması vardı. Kirishima, Kacchan, Shoto ve bana da özel bir madalya verildi.
"Peki siz üçünüz bundan sonra ne yapacaksınız?" Kirishima konuşmadan sonra bize sordu. Shoto, "Önce iyi ekipman ve silahlar alacağımızı düşünüyorum, sonra bir sonraki maceramıza doğru yola koyulacağız," dedi. Bundan sonra ne bekleyeceğimi merak ediyordum. Kirishima gururla, "Bu çok heyecan verici geliyor. Ama gelip beni görmelisiniz. Her şeyden önce sarayı biraz yenileyeceğim," dedi Kirishima gururla. "Bunu yine de yapacağız!" Cevap verdim. Çok zeki bir kız, "Dünyanın her yerinden bir şeyler satın alabileceğiniz iyi bir pazar arıyorsanız, liman bölgesinde olanı tavsiye ederim" dedi. Pembe derisi ve başında iki boynuz vardı.
"Ama orada da çok tehlikeli Mina, liman karanlık organizasyonlar için gerçek bir cennet, her durumda karaborsadan uzak durmalısın" diye uyardı yeni kral bizi. Memleketimde bir liman da vardı, deniz havasını koklamayı çok özledim. "Kacchan, oraya gitmek isterim" dedim. "Liman şehri, doğudaki Phoenix Limanı'nı mı kastediyorsunuz?" Shoto kıza sordu. "Evet, aynen öyle!" bunun üzerine Shoto'nun önce düşünmesi gerektiğini doğruladı. Shoto, "Liman suçuyla tanınıyor. Kötü şöhretli League of Evil'in yakın zamanda orada görüldüğü söyleniyor, bu yüzden kesinlikle orada biraz araştırma yapmaya değer," dedi.
Sonra açıktı. Bir sonraki hedefimiz Phoenix Limanı olacak. Aslında üçümüz yolculuğumuzu hemen planlamak istiyorduk, ancak Kirishima planlarımızı bozdu. "İnsanlar, parti zamanı, eşyaları bir kenara koyun. Kahramanlar da rahatlamalı," dedi Kirishima ve kiralanan orkestradan bir şarkı çalmasını istedi. "Hey Deku ... dans etmek ister misin?" Diye sordu Kacchan her yerde kızararak. "Evet hihi" başımı salladım ve onunla dans pistine gittim. "Ama bunda iyi olmamı beklemeyin!" dedi ve ellerimi tuttu. Kolunu omzuma doladı ve müzikle romantik bir şekilde dans etmeye başladık.
Ayrıca nasıl dans edileceğine dair hiçbir fikrim yoktu, bu yüzden sık sık yanlışlıkla Katsuki'nin ayağına bastım.
"Ahhhh ... Deku bazen çok sakar oluyorsun," diye şikayet etti, kendi başına daha iyi hale getirmedi. "Kacchan ... adım attığın yere kendine dikkat et!" Geri inledim. Başlangıçta biraz bereketliydi ama dans ettikten sonra romantik atmosferi hissettik. Sanki zaman durmuş gibiydi, Katsuki'nin yakut kırmızısı gözlerinde kendimi kaybettim.
"Hey Deku, bu gece benimle yalnız kalmak ister misin?" sarışın sordu ve bana göz kırptı. Neden sadece benimle yalnız kalmak istiyor? Bununla ne demek istediğini kısaca düşündüm, ama göz kırpmasını hatırladığımda, bununla ne demek istediğini tam olarak anladım. Henüz hazır mıydım? Ne de olsa birbirimizi daha yeni bulmuştuk, ama yine de birbirimizi yıllardır tanıyormuşuz gibi güveniyorduk. "Memnuniyetle, Kacchan. Gerçekten dört gözle bekliyorum" Onunla gece boyunca gülümsedim ve dans ettim.
"Doğrudan odanın içinde kaybolmak istiyorsak enerjimizi kurtarmalıyız," dedi bana. Evet, parti yavaş yavaş sona erdiğinde haklıydı
Temizledikten sonra odamıza gittik. Yeni kral, ejderha aleminde kaldığımız süre boyunca her birimize bir tane verecek kadar cömert davrandı. Shoto partiden sonra çok yorgun görünüyordu, sonuçta Kiri'nin hepimize sunduğu içkileri de denemişti. "Yarın tekrar Shoto'dan ayrılacağız, saat 12'de büyük salonda buluşacağız" dedim odamıza girmeden önce ona.
Katsuki birkaç saniye içinde elbiselerimi çıkarıp beni yatağa attı. "Kacchan. Sabırlı ol ..." Onu sakinleştirmeye çalıştım. Bana vahşi bir hayvan gibi yaslandı, bunun beni biraz tahrik ettiğini itiraf etmeliyim. "Seni istiyorum Deku ve sana yaklaşmak için sabırsızlanıyorum. Şimdi 10 yıldır ayrıydık, şimdi sonunda seni istiyorum" dedi ve pantolonunu açtı. Kacchan o kadar ateşliydi ve sahipleniciydi ki, bana kendini gösterme şeklini bir şekilde çok çekici buldum ama bunu göstermek istemedim.
Kacchan, sahip olduğu şeyi göstermekten hoşlanan bir adam. Aniden üyesini çıkardığında dizlerim aniden zayıfladı. Bu bölüm bana nasıl uyacak? Hala bakireyim! "Hey Izuku, merak etme, seni yeterince hazırlayacağım" diye rahatlatmak istedi. Kacchan'ın nadiren gösterdiği şefkatli tarafı çok tatlıydı. Başımı salladım ve onun için bacaklarımı açtım. Parmaklarını ıslattı ve yavaşça benim girişime götürdü.
Bu çok acıttı! Ahhh, bu kadar acıttığında başkaları nasıl her zaman seks hakkında övünebilir? Parmaklarını daha derine soktu ve deliğimin yavaş yavaş genişlediğini hissettim. Gözlerimi kapattım ve tadını çıkarmaya çalıştım, Kacchan beni ne kadar çok parmaklasa o kadar az acı veriyordu. Ta ki sonunda kendini iyi hissetmeye başladığı nokta gelene kadar. "Mhhhh Ahhhh evet tam orada!" İçimde belirli bir noktaya geldiğinde inledim. "Küçük inek hoşuna gitti mi?" o bana sordu.
Sadece başımı salladım ve yastığa tutundum. "Vücudumun gücünüzü nasıl emdiğini şimdiden hissedebiliyorum. Gerçekten başladığımızda nasıl olacak?" diye sordu kendi kendine. İşi bittiğinde, yavaş ama emin adımlarla üyesini bana sürdü. Ahhhh ve çok iyiydi. İkimiz de birbirimizin gözlerinin içine baktık ve Shoto aniden içeri girip bizi ateşli yakaladığında gerçekten başlamaya hazırdık. "Orada ne yapıyorsun?" bizi bu pozda görünce şok içinde sordu. "Shoto, ondan sonra değil ..." Durumu kurtarmak istedim ama sonra Kacchan sonunda ona her şeyi açıkladı.
"Evet, doğru görüyorsun, sevişmek üzereyiz. Katılmak istemiyorsan buradan defol," dedi aynen. Bazen arsız ağzı için ona gerçekten yumruk atabilirim. "Aslında duygularımı İzuku'ya itiraf etmek istediğim için geldim, ama onun zaten bir ortağı olduğunu görüyorum" dedi. Bu adam bizi sevişirken yakaladığında nasıl bu kadar ciddi olabilir? "Bir dakika Shoto, öyle değil. İkinizi de çok seviyorum. Asıl mesele şu ki, kendimi bir ortağa adamak istemiyorum. İkiniz de harika insanlarsınız!" Her yerde dedim ve kızardım.
"Izuku ..." Shoto kekeledi ve Katsuki şaşkınlıkla bana baktı. Umarım yanlış bir şey söylememişimdir. Katsuki bana "Izuku haklı! Sevimli tavrı ve güçlü büyüsüyle bunu birkaç parçayla istemesi şaşırtıcı değil" dedi. Çok rahatlamıştım. "Izuku, beni gerçekten ikinci ortağın olarak kabul eder misin?" Shoto sonra kafam karıştı. "Evet, ikisini de çok seviyorum, lütfen hayatımın sonuna kadar yanımda kalın!" Dedim ve Shoto'nun yanıma oturmasına izin verdim. Şimdi romantik ilk seferimiz canlı bir üçlüye dönüştü.
"Izuku ne yapmalıyım?" Shoto bana sordu çünkü Katsuki zaten içimdeydi. "Deku'da sadece bir delik yok!" Kacchan dikkat çekti. "Önce onu öpmek istiyorum ..." dedi ve dudaklarını benimkine bastırdı. İkisiyle her öpücük çok güzel geldi. Shoto, "Bu harika, enerjinin vücudumdan aktığını hissediyorum," dedi, ikisi de yine pembe parlayarak. "Öyleyse küçük olana gücüyle neler yapabileceğimizi göstereceğiz" dedi Katsuki ve beni becermeye devam etti. Elleriyle kalçamı sıkıca tuttu "Ahhhh Ahhhh Kacchan Ahhhh" inledim ve bu sefer bana Fransız öpücüğü veren Shoto'ya tutundum.
İkisi de inanılmaz derecede iyi hissetti. Biz öpüşürken Shoto da üyesini çıkardı, Katsuki'ninkinden biraz daha küçüktü, tabii ki hemen fark etti. Katsuki, "Haha bu, General Shoto'nun kısa çöpünü almanız gerektiği anlamına geliyor" diye güldü. "Bu, ölçüye değil tekniğe bağlıdır," diye cevapladı Shoto ve üyesini yavaşça ağzıma soktu. Benim sihrim onların özgüvenlerini de artırıyor gibiydi. "Ahhh Deku ..." diye inledi Kacchan ve üyemi olabildiğince derinden içime soktu, bu da beni ürküttü. Vücuduma iki horoz girmişti ve kendimi çok ... harika hissettirdi.
İkisi de yüksek sesle inlemeyi çok isterdim ama ağzım doluydu. Kapakları tırmaladım ve ikisini de acımasızca sikmeme izin verdim. "Ahhh gücün inanılmaz Izuku ..." Katsuki inlemeye devam etti. Gözümün köşesinde onun ve Shoto'nun birbirlerine kısa bir süre öpücük verdiklerini gördüm, bunu çok sıcak buldum. Ahhh, ikisi beni gerçekten aklımdan çıkardı. Kacchan içimde yıldızları görmeme neden olan bir noktaya ulaştığında, battaniyeyi pençeledim ve bacaklarımı birbirine çektim.
"İçeri girecek misin?" Shoto birdenbire sarışına sordu. Sadece başını salladı ve devam etti. "Tamam. O zaman ben de yapacağım," diye kısa bir süre önce son bir yüksek sesle inilti verip ağzıma girdiğini duydum. İlk başta bana enjekte ettiği şeylerle ne yapacağımı bilmiyordum, bu yüzden onu yuttum ve tadı çok tatlı ve güzeldi. Muhtemelen sihrimin bir etkisi. Kısa bir süre sonra Katsuki bana geldi, spermi azar azar kıçıma fışkırdı ve ben seğirdim çünkü çok garipti.
Sonunda hepimiz yorgun bir şekilde uyuduk ve üçümüzün yolculuğumuzdan sonra ne bekleyebileceğini merak ettik.
