Yazardan
Marinette ve Adrien'ın hayatlarını birleştireceği büyük gün gelip çatmıştı bile.
İkisi de çok mutluydular. Bu evlilik ikisini de fazlasıyla memnun etmekle kalmamış, ülkedeki herkes onlarla beraber mesut olmuşlardı.
Gabriel Agreste dünya çapında tanınan oldukça başarılı bir tasarımcıydı ve farklı ülkelerden onlarca önemli kişiler davet edilmişti.
Gazeteler ise bu haberle dolup taşmıştı. Haberlerin çoğunluğu şu bir cümleden oluşmaktaydı:
"Gabriel Tasarım'ın sahibi Bay Gabriel Agreste'in biricik oğlu Adrien Agreste bu gece hayatını Marinette Dupain-Cheng ile birleştiriyor!"
Marinette'e gelince... Çok heyecanlı ve oldukça mutluydu. Adrien ile yaşadığı yanlış anlaşılmalar yüzünden ona bir şans vermeyi ilkin geciktirmişti. Sonrasında bu aşka vermiş olduğu şans onları buraya kadar getirmişti.
Gelinliğinin işlemelerini tek tek inceledikten sonra mutluluktan gülümsedi.
"Bir rüya sanki." diyordu. Rüya gibiydi her şey, sanki Marinette bu gece nikah vaktinde o rüyadan uyanacakmış gibi hissediyordu.
Düğün için hazırlıklar tamamdı, yalnızca gelin ve damat hazır değildi.
"Marinette gelinliğin ile saatlerdir süren bakışmaların bittiyse kahvaltı hazır kızım."
Marinette'in odasının kapısında duran kişi bayan Sabine'den başkası değildi.
"Ne yapayım anne? Çok güzel değil mi? Bakmaya doyamıyorum işte."
Marinette hâlâ gelinliğine bakmaktaydı. Onun kolayca oradan ayrılmayacağını bilen bayan Sabine kapıdan içeriye girdi ve Marinette'in yatağının ucunda bir yer bulup oraya oturdu.
"Biluyorsun Marinette, baban da ben de yalnızca senin mutluluğunu istiyoruz. Bu evliliğe gerçekten hazır mısın kızım?"
Marinette bu sorunun cevabını sanki kendi de bilmiyormuş gibi affalladı kaldı. Bayan Sabine kızının mutsuzluk yaşayacağından korkmaktaydı.
"Marinette?"
Marinette annesinin kendisine seslenişiyle irkilip kendine geldi.
"Soruma neden cevap vermiyorsun kızım?"
"Ne sormuştun anne?"
Bayan Sabine gülümsedi.
"Kızım... Bedenin burada olsa bile ruhun, aklın sanki burada değil gibi. İyi misin sen?"
"İyiyim anne. Sadece bir anlığına dalmışım."
"Marinette... Bu evliliğe gerçekten hazır mısın canım?"
"Evet anne, hazır olmasam sizi bırakıp gitmek ister miyim hiç?"
Bayan Sabine kızına sevgiyle bakıp gülümsemeyi eksik etmedi.
"Peki o zaman... Doğru kahvaltıya bakalım!"
İkisi de kalkıp gitmeye davrandılar ama Marinette'in telefonunu çalınca Marinette en azından birkaç dakika daha odasında kalmaya mecbur edildi.
Bayan Sabine odadan çıkar çıkmaz Marinette telefonunu alıp çağrıyı cevapladı.
"Alo?"
"Marinette? Nasılsın güzelim, hazır mısın?"
Adrien'ın sesini duyduğunda biraz olsun heyecanı gitmiş olan Marinette onun sorusunu gecikmeden yanıtlamaya davrandı.
"İyiyim ve henüz hazır değilim. Bilirsin... Biraz zaman alabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DANS (ADRİNETTE) [TAMAMLANDI]
General FictionO dansın son dansımız olduğunu bilemedim... Affet beni...