5.

282 34 3
                                    

Marinette Dupain-Cheng

Telefonum çaldı. Biri arıyordu ama numarası kayıtlı değildi. Merak edip açtım.

-Bayan Dupain-Cheng, ben Gabriel Agreste'in özel sekreteriyim.

Gabriel Agreste mi? Aa, evet. Buluşmak için söz vermiştim. Ama ne için arıyor ki?

-Buyrun?

-Şey, Bay Gabriel sizinle bir konuşma yapmak için sizi ofisine çağırıyor.

-Üzgünüm ama adresini bilmiyorum. Yani daha önce hiç gitmedim, ondan.

-Peki, size konum atacağım. Saat on ikide burada olmaya çalışın. Uygun mu?

-Tabii ki. Orada olacağım.

Telefon kapandı.

Gabriel Agreste'in böyle bir zamanda benimle konuşmak isteyeceği aklımdan geçmedi. Yani zaten aklım Adrien Agreste'in neden beni otel odasında bırakıp gittiğinde...

Dün gece aramızda normal dışı bişey yaşanmadı. Nathaniel varken onu arkadaşım olarak görüyordum. Ama dün Nathaniel'in beni aldatmasından sonra ona güvenmiştim. Bilmiyorum... Belki de yanlış bir düşünceydi...

Ama şimdi ondan nefret ediyorum.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle geldim kendime. Eve biraz uzaktı. Ama yürümek istiyorum.

- Saat on buçuk. Hazırlanıp çıkana kadar on bir olsa, yürüyerek on ikiden önce orada olabilirim.

Dedikten sonra kalktım ve giyinmeye başladım.

Üstüme bunları giydikten sonra artık hazır sayılırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Üstüme bunları giydikten sonra artık hazır sayılırdım. Rimelimi ve rujumu da sürdükten sonra odamdan çıktım.

Evden çıkmadan önce annemin yaptığı tuzlu krakerlerden birkaç tane aldıktan sonra evden çıktım.

Yolda onları atıştırırken bir tane araba yanımda durdu. Kahretsin!
Bu Adrien Agreste.

-Marinette. Bir dakika konuşabilir miyiz?

Cevap vermeden hızlı hızlı yürümeye başladım. Arabayla peşimden ilerliyordu.

En son arabadan inip koşar adımlarla yanıma gelip kolumdan tuttu ve kendisine çekti beni.

Az kalsın öpüşecektik! Burunlarımız hâlâ birbirine değiyorken

-Özür dilerim.

Demesin mi? Onun yanında her zaman kıpkırmızı olan yanaklarım yine beni şaşırtmadan kızardı.

Kendime gelebilmek için ellerimi göğsüne koyup onu ittirdim. Yüzümü sağa çevirip bakışlarımı boşluğa çevirdim.

-Benden bu kadar mı nefret ediyorsun?

SON DANS (ADRİNETTE) [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin