.25.

589 47 0
                                    

3 yıl önce

"Ne? Sen mi aldın tablolarımı?"

"Evet, ama..."

Barın sinirle ayağa kalktığında ofladım. Ekonomik yönden sıkıntıda olduğu bir dönemde bir resim sergisi açmıştı ve ben de ona direkt para vermeme izin vermediği için sahte bir isimle tablolarını almaya karar vermiştim. Şimdiyse bunu öğrenmişti ve kesinlikle sakin kalmayacaktı.

Mükemmel!

"Ama ne, Rüya? Sen... Aptal yerine koymuşsun beni. Neden böyle bir şey yaptın? Başka birinin tablolarımı alacağına dair inancın bu kadar az mıydı gerçekten? Hemen, daha ilk günden onları satın alacak kadar? Ayrıca sen... Hani bir şey saklamayacaktık."

Hayal kırıklığıyla dolu gözleri üzülmeme neden olmuştu ama bir yandan da doğru olan şeyi yaptığımı düşünüyordum. Evet, saklamam yanlış olabilirdi ama aynı hayatı paylaşacağım kişiyle aramızda paranın lafının geçmesi bana saçma geliyordu.

"Barın, bak... Aramızda senin paran benim param olması konusu bile saçma. Orada da hemen aldım çünkü bir an önce rahatlamanı istedim, mutlu olmanı istedim. Yanlış mı bu?"

Gözlerime baktı, bir şey demedi. Ardından arkasını döndü, camdan dışarıya bakıyordu ama gözlerinin hiçbir şeyi görmediğine emindim. Sustum. Bir şey demesini bekledim.

"Rüya, gider misin? Kalırsak kavga edeceğiz sanırım ve kalbini kırmak istemiyorum."

Derin bir nefes aldım, çantamı aldıktan sonra yavaş adımlarla kapıya yöneldim. Bağırsa bu kadar üzülmezdim sanırım. Çünkü o zaman bana olan kızgınlığını atmış olacaktı ve kalbim kırılsa bile rahatlayacaktım. Ancak şu an, onun kalbi kırıktı.

Yutkundum. Gitmemi istemişti işte. Kendisiyle baş başa kalacak, içi içini yiyecekti.

Biraz önce kendime bunu yapmam için sunduğum gerekçelerin hepsi mantığını yitirdi. Üzmüştüm onu. Gururunu incitmiştim ama amacım kötü değildi. Onun da bunu bildiğine emindim ama...









Rüya | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin