Dızt, dızt, dızt, dızt-
Saat sabahın beşi ve kısa kahverengi saçlarını düzeltmekle uğraşan sinirli kadın, yanındaki odanın kapısına bir tekme atarak açtı.
"Lanet alarmını kapat artık İtadori!"
Kugisaki Nobara.
Anlaşılması zor, kaba sözleri karşısındaki "aptal" kişilere söylemekten çekinmeyen, arkadaşlarıyla uğraşmaktan zevk alan küçük bir aptal. - aynı zamanda keskin nişancı-"Bu benim alarmım değil!"
Üzerini değiştirirken basılan pembe dağınık saçlı genç vücudunu gizlemeye çalışırken umursanmadığını umursamıyordu.
Yuuji İtadori.
Kime sorsanız neşe saçan, azimli, kararlı ve kesinlikle merhametli.
İnsanlara yardım etmek için savaşan bir diğer aptal.
Yakın dövüş uzmanı.
Yani, sayılır."Kimin alarmı o zaman?"
"Muhtamelen Gojou senpai alarmını kapatmayı yine unuttu."
Megumi yüzünü yıkamayı yeni bitirmiş, gösteriş yapar gibi tişörtünü yavaşça çıkarırken; Kugisaki onları sert bir tavırla izlemeye devam etti.
Fushiguro Megumi.
Grubun en sakin üyesi, sinirli olsa bile kendini tutabilen büyük bir yetenek. Arkadaşlarını sevmiyor gibi görünsede onlara fazlasıyla değer veriyor. -aslında bu bir sır.-
Hayvanları çok seviyor ve Kugisaki'ye göre tam bir aptal.
Uzak menzilli silahları kullanabiliyor ama yakın dövüşte de fena değil.
Kendince çift taraflı bir madeni para."Şu herif beni delirtiyor."
Nobara yüzünü elleriyle kapatıp bıkkın bir nefes bıraktı.
Gojou Satoru.
Varlığı bir beladan ibaret olan, S seviye, yakışıklılığı ve gücünü yarıştıran havalı bir aptal. Yakın mesafe veya uzak mesafe fark etmeksizin mükemmel bir dövüşçü."Sanki benim hakkımda konuştuğunuzu duyar gibiyim."
Satoru sevimli bir sırıtmayla odaya daldığında İtadori altını değiştirirken bir kez daha kendini sakladı ve dudaklarından bir mızmızlanma döküldü.
"Evet, ne kadar unutkan olduğundan bahsediyorduk."
Megumi'de üzerini değiştiriyordu ama etrafta birilerinin olmasını umrumda değil gibiydi. Nobara eliyle onları geçiştirdi ve "Maki ile kahvaltı yapmaya gidiyorum, daha fazla sizin saçmalıklarınıza katlananam." diyerek odadan ayrıldı.
Güzel, Megumi Nobara'nın gereksiz sinirlenmelerini sabahın köründe çekmek istemiyordu.
Ama Gojo, Megumi için yeni bir sorun."Bunun bir uyandırma alarmı mı olduğunu sandınız?" Gojou güldü ve devam etti. "Bu tatbikat alarmı!"
"Ne tatbikatı?" Megumi saçlarını düzeltmeye çalışırken soruyor.
"Düşmanlarımızdan her hangi biri saldırırsa diye."
"Hangi salak saat beşte bize saldırır ki!?" Yuuji üzerini tamamen giydiğinde sitemle konuştu.
"Düşmanlar uyumaz Yuuji-kun!" Gojou gaza getiren bir ses tonuyla konuştu.
"Haklısınız sensei!" Yuuji'ye bakılırsa gaza getirme olayı işe yarıyor gibiydi.
Megumi gözlerini devirmemek için kendini zor tutuyordu.
Ancak bu başarılı değildi.Yarım dakika sonra üçü aşağıya indi ve Nobara'nın Maki ile kahvaltı yapamamış olduğu için surat astığını görünce istemsizce hepsi güldü.
Zenin Maki.
Cesur, asi ve mükemmel bir yakın dövüş sanatçısı. Tam anlamıyla Nobara ona hayran. Grubunun en aktif üyesi.
Tabii Panda'dan sonra.Panda.
Bilim adamlarının en mükemmel deneyi, aynı zamanda bir insan gibi bilinç ve aklı olan tek hayvan. Çoğu zaman kokmadığını idda etsede her akşam balık yediği için bu biraz imkansız. Silah kullanamıyor bu yüzden yakın dövüşte en iyisi olmak için çalışıyor.Ve gruplarının en sessiz, gerçek anlamda sessiz olan kişisi:
Toge İnumaki.
Hızlı ve çevik olmasının yanında mükemmel diz çöktüren bir sese sahip.
Silah kullanmayı sevmiyor bu yüzden mecbur kalmadığı sürece sesiyle dizginlemeyi seçiyor.Jujutsu Akademisi federallerden, polislerden önce gelen bir kurum.
"Siz uyuyan güzeller gelene kadar biz çoktan görevi tamamladık." Maki alayla konuştu ve surat asan Nobara'yı sağ kolunun altına aldı. Giydiği siyah ceket beyaz tişörtünün üzerinde hışırdıyordu ve altındaki yeşil kargo pantolon onun üniforma giymediğini resmen bağırarak söylüyordu.
"Göreve mi çıkıyorsun?" Nobara kafası karışmışçasına alayla sırıtan Maki'ye baktı.
"Hm, şu karşı okuldaki salak ikizimin başı dertteymiş. Onu kurtarmaktan başka ne yapabilirim ki?"
"Ne kadar iyi bir abla." Panda dalga geçer gibi gülünce Maki Panda'nın koluna şakasına bir yumruk geçirdi.
Megumi onların bu hâllerine o kadar alışmıştı ki sadece artık kulaklarını tırmalayan alarmın kapanmasını bekledi. Günleri yine katilleri, hırsızları daha sonu gelmeyen kötüklerin sebebi olan o insanları kodese tıkmakla geçecekti. Gerçi, pişmanda değildi.
Küçük yaştan beri bunun için eğitim alıyordu. En iyisini göstermeliydi.
Ve Megumi en iyisini gösterdiğinde bile Ryomen Sukuna'yı gördüğünde onu kodese kapatmaya yetmeyeceğini anladı.Ryomen Sukuna.
Korkunç bir adamdı.
Her kötülüğün başı, parmaklarındaki iplerle insanları kukla gibi kullanıp kolayca, değersizce, yöneten, öldüren, duygusuz ve umursamaz biri.
Her konuda mükemmel, neredeyse yenilmesi imkansız.
Ah, ve Yuuji'yle aynı bedene sahip.
Ama kesinlikle aynı zihniyete değil.Açıkçası; Megumi bu hâldeyken onu yenemez.
Ama bazı istisnalar olabilir."Sana zilin sesini değiştirelim demiştim." Nanami gözlüklerini düzeltirken gülmekten yere düşmek üzere olan beyaz saçlı siyah yuvarlak gözlükler takan adamdan bir kaç adım uzaklaştı.
Kento Nanami.
Aslında bir işkolik. Akedemiden uzak durmaya çalışıyor ama Gojou her zaman ki gibi bir sorun.
Yakın dövüş uzmanı. Evet, gerçek bir uzman.
Dakik ve takıntılı.Öğrencilerinin tatbikat alarmını sabah alarmı sanmaları çok komiğine gitmiş olacak ki Gojou hâla zorlukla ayakta kalsa bile gülmekten başka bir şey yapmıyordu.
Ve aslında Megumi daha düşmanlarının tamamını tanımıyordu.Karşılaşacağı veya karşılaşabileceği her hangi birine karşı hazırlıklı, her zaman tedbirli, her şey kontrolünün altındaydı.
"Megumi! Köpeklerin zincirlerini kırmış ve bahçeyi yok ediyorlar!" Akademi hizmetçilerinden biri korkuyla Fushiguro'nun yanına koşarken nefes nefese anlattı.
Eh, belki her zaman değildi.
yeniden yayinliyorum insallah kimse hatirlamiyodur🤭💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nakakapagpabagabag
Fanfictionsilahlı çatışmanın ortasında, restoranın ortasında, diyorlar ki "ellerin havada gel" beni asla yakalayamayacaklar [sukufushi] [jujutsu kaisen//modern au]