22.Bölüm~Her Şey Yolunda

4.4K 374 43
                                    

"Seung Ho?" çocuk bize doğru yaklaşırken Kyungsoo'ya döndüm. Yüzünde bariz bi hayal kırıklığı vardı.

"Seni çok özlemişim." diyip sarılmaya kalktı ama Kyungsoo geri çekildiği için kolları havada kalmıştı. Tekrar bi adım daha attığında Kyungsoo'nun önüne geçtim. "Kyungsoo, bak her şeyi açıklayabilirim. Bi kafeye falan gidelim ha?" bi de yüzsüz yüzsüz üsteliyordu.

"Konuşmak istemiyorum, yüzünü bile görmek istemiyorum." Arkamdan çıkıp gitmeye başladı. Arkasından yetişip elini tuttum. Kısa süre sonra önümüze geçip durmuştu tekrar.

"Sadece yarım saat?" gözleri dolu dolu bakıyordu ama içimden en ufak bi acıma hissi gelmiyordu.

"Sadece yarım saat." dedi Kyungsoo sert bi sesle. Ona döndüğümde 'sorun yok' der gibi bana baktı.

***

O küçük pastaneye gittik yine. Önceki masamıza oturduk. Kyungsoo ve ben yan yanaydık. O da karşımıza oturmuştu.

"Anlat" alttan elimi tuttuktan sonra söyledi. Dıştan her ne kadar sert görünse de içinin kan ağladığını biliyordum. Destek verircesine sıktım elini.

"Bir kız vardı hatırlıyor musun, Hena. Seni seviyordu, bu yüzden sürekli beni sıkıştırıp duruyordu. Senin ile buluşmak falan istiyordu. Bana senin nerede olduğunu soruyordu. Sadece o kıza söylemiştim sırf peşini bıraksın diye, işlerin o raddeye gelebileceğini düşünemedim. Seni seviyordu  bu yüzden kimseye söylemez sanıyordum. Çok üzgünüm Kyungsoo." son cümlesini hıçkırıklarının arasında söylemişti. Kyungsoo'ya döndüğümde boş bi ifadeyle ona baktığını gördüm.

"Eğer o zaman bunu anlatmış olsan sana kızmazdım. Ama geç kaldın Seung Ho, artık özür dilemek için çok geç. O zamanlar yanımda olmana her şeyden daha çok ihtiycım vardı. Yanımda olsaydın üstesinden gelebilirdim"

"Çok özür dilerim. Ben gerçekten çok üzgünüm. Beni affetmeyeceğini biliyorum ama..."

"Affediyorum." şaşkınlıkla Kyungsoo'ya döndüm. "Üzgün olma. O zaman yanımda olmayarak farkında olmadan çok iyi bir şey yaptın. Sayende Jongin'i buldum. Bunun için sana teşekkür bile edebilirim." yüzüme bakarak söylediği bu şeyden sonra gülümsedi. Ben de ona gülümsemiştim.

"Hala dost muyuz?" ellerinin tersiyle gözlerini silmişti.

"Sanmıyorum." umutla parlayan yüzü yeniden düşmüştü "Ama arkadaş olabiliriz. Tabi zamanla. Sana hala sinirliyim biliyorsun." ayağa kalkıp Kyungsoo'ya sarıldı.

"Ehem ehem!" sahte öksürüklerimle kendimi hatırlattım.

"Özür" diyip ayrıldı.

"Halandan Amerika'ya gittiğini duyduğumda yıkılmıştım. Seni sonsuza kadar kaybettiğimi sanmıştım. Çok korktum Kyungsoo, çok çok fazla korktum." samimi olduğu belliydi ama yine de benim bile sinirim geçmemişti. "Aynı şehirde yaşadığımızdan bi haberdim. Belki çok kez yan yana geldik ama farketmedim, bilemiyorum."

"Buraya mı taşındın?"

"Babam terfi aldı bürosu buraya taşındı." bir şey söylemeden kafasını salladı "Telefon numaranı değiştirmişsin." biz bir şey söylemeyince yine o konuşmuştu

"Numaran bende var. Hazır hissedince ararım." direkt bağrına basacak değildi heralde.

"Peki"

"Neyse sonra görüşürüz, artık kalkalım. İşimiz vardı dimi Jongin?"

"Evet işimiz vardı." oyununu bozmamayı seçtim.

***

Ayrılınca yönümüzü lunaparka çevirmiştik. Lunaparkta biraz zaman geçirdikten sonra Kore'de çift geleneği olan Namsan Kulesi'ne gidip kilit asma eylemini gerçekleştirdik. En son olarak bisiklet kiralamıştık. Kendimize güzel bi orman bulup bisiklet kiralamıştık. Günümüzü böyle sonlandırıp eve dönmüştük. Klasik sevgili günlerinden biri olmasına rağmen sevmiştim. Yanımda Kyungsoo olduğu sürece evde oturmak bile güzeldi.

••

Bir ay sonra çoğu şey yoluna girmişti. Okulda başlarda çok zorluk çeksek de zamanla herkes alışmıştı. Hatta küçük bi shipper kitlemiz bile vardı.

Cupcake dükkanındaki noona, annemden sonraki en büyük fangirl koltuğuna yerleşmişti. Arada bir dükkanına gidip web sitesinde paylaşabileceği samimi pozlar veriyorduk, o da her seferinde çaktırmadan(!) fotoğrafımızı çekiyordu. 'Kore'deki ilk KaiSoo fan sayfası benim' demişti bir keresinde. Web sitesini ziyaret ettiğimde fanartlarını görmüştüm. +18 fanartlarını gördüğümdeyse kahkaha atmıştım. Fanartlarımızın bile bi cinsel deneyimi vardı ama bizde hala tık yoktu. Çünkü biz o olayı 'üniversiteyi kazanırsak' temalı bir ödüle bağlamıştık. Üniversiteyi kazandığımız ilk günün kutlama şeysi gibi düşünün adjdls

Kyungsoo'nun halası ve eniştesiyle tanışmıştık mesela. Başlarda çift olduğumuzu oldukça yargılamışlardı ama zamanla onlar da alışmıştı.

Şimdi Kyungsoo'yu görmemin 8.ayındayız. 7 aydır birlikteyiz ve ölümüne üniversite sınavına çalışıyoruz. Kyungsoo benden zeki olduğu için her türlü kazanır ama ben umutsuz vakayım. Sırf Kyungsoo ile aynı okulu tutturabilmek için Kyungsoo'dan bile fazla çalışıyorum. O ülkenin en iyi okulunda konservatuar istiyor, e haliyle bana da dibim düşene kadar çalışmak kalıyor. Aslına bakarsanız o kadar da aptal değilim. Kyungsoo anlattığı konuları çabuk kavradığımı söylüyor. Her başarının ardından bir öpücükle ödüllendiriliyoru

Az önce matematik çalışırken yüzüne bakmaktan anlattıklarını anlayamayışım bi istisna tabiki. Onu dinlemediğimde kafama vurup onu dinlemdiğim için bi güzel azarladı tabi. Sonra annem gelip atıştırmalık bir şeyler verip gülümseyerek alt kata gitti. Resmen aylar önceki hayalim gözlerimin önünde gerçekleşmişti.

Hayat gerçekten de mucizelerle dolu öyle değil mi? Annem Kyungsoo'nun dayısı Kim Dae Jung'la nişanlandı inanabiliyor musunuz?! Bizden önce evlenecekler diye korkmuyor değilim.

Kyungsoo zamanla Seung Ho'yla eskiye dönmüştü. Her ne kadar kıskansam da barışmalarına sevinmiştim. Kyungsoo'nun onun arkadaşlığını  özlediğini biliyordum, Kyungsoo'nun mutluluğu benim için her şeyden öte biliyorsunuz.

Jongdae&Xiumin iğrenç bi çift olmuştu. Şeytani şeytani planlarıyla, yaptıkları iğrenç esprilerle, gereksiz fangirl tepkileriyle canımızdan bezdiriyorlar ama yine de ikisini de seviyoruz. Kyungsoo'nun istediği üniversitede medya bölümün istiyor onlar da. Paparazi potansiyeli ikisinde de var zaten.

Her şey yolunda, Kyungsoo yanımda bana gülümsediği sürece mutluyum. Zamanın değiştirmediği tek şey ona olan sevgim sanırım. Hepiniz şahitsiniz değil mi? Onu çok ama çok ama çok çok çok çok seviyorum. Şşş aramızda! Duyduğunda şımarıyor -.-

Bu zamana kadar bu sade aşk hikayemizi dinleyip en güzelinden yaşadığımız aşkımıza destek olan herkese minnettarım. Hepinizi seviyorum.

Ruh eşinizi bulduğunuz an elinden sıkı sıkı tutun. En fazla sapık ya da deli olduğunuzu düşünür^^ Mutlu kalın~

~The End~

SECRET√Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin