ELİT

5

Bu ikilinin daha önce hiç kavga ettiğine şahit olmamıştım. Valery genelde Tyler'a çok sadık davranıyordu. Onun emirlerini şikayet etmeden yerine getiriyordu.

Tyler'ın sözleri bu kavganın tamamen gerçek olacağını söylüyordu.

İkisinin de gözleri birbirlerine bakarken Valery adeta bakışları ile konuşuyordu.
Saniyeler hızla ilerlerken kalbim deli gibi meraklı bir şekilde çarpıyordu.

Valery öfke ile Tyler'a doğru koştu ve Tyler'da ona doğru harekete geçti. Tyler yumruğunu sıkarak havaya atladığı an Valery tam tersine yere eğildi ve çimenlerin üzerinden kayarak Tyler'ın altından geçti.

Tyler ufak bir hareket ile yere indiğinde arkasından hızla yaklaşan Valery Tyler'ın üzerine atladı ve ikisi birden yere düştüler.

Valery Tyler'ın üzerine çıkarak suratını yumruklarken Tyler eli ile Valery'nin yere bıraktığı bıçaklardan birine uzanmaya çalışıyordu. Valery Tyler'ı biraz daha yumruklamaya devam ederse yakında Tyler hareketsiz hale gelecekti.

Son anda alabildiği siyah bıçak ile Valery'nin yüzüne derin bir kesik atınca Valery ellerini yüzüne götürdü. Ve bu sırada elindeki bıçağı ikinci kez karın boşluğuna hedef alan Tyler büyük bir hız ile bıçağı Valery'e saplayarak onu geri itti.

Resmen birbirlerini öldürmeye çalışıyorlardı. Bizler onların birbirlerini öldürmelerini izlerken kavga gittikçe şiddetleniyordu.

Yere düşen Valery ayağa kalkmak için çabalarken Tyler eline aldığı uzun katana kılıçlarından biri ile Valery'nin üzerine yürümeye başladı.

"Onu öldürecek mi?!"

Soruma cevap alamadan Valery karnına saplanan ince bıçağı çıkararak Tyler'ın kendisine savurduğu kılıcı durdurdu. Tyler büyük bir güç ile kılıcı ona salplamak için çabalarken yerde yatan Valery'de ölmemek için elindeki küçük bıçak ile kılıcı tutmaya çalışıyordu.

Daha sonra ise Valery daha fazla dayanamayacağını anlayarak Tyler'ın karnına bir tekme geçirerek onu geri püskürttü. Bunu fırsat bilen Valery eşit şartlarda dövüşmek için yerde olan ikinci parlak siyah katana kılıcını aldı.

Arkasını döndüğü sırada ona saldıran Tyler ile kılıçları çakışınca tiz bir demir sesi duyuldu. Kılıçları birbirlerine büyük bir ustalık ile sallarken sonunda Tyler profesyonelce salladığı kılıç ile Valery'nin elindeki katanayı yere atmıştı.

Şimdi Valery tamamen silahsızdı. Tyler Valery'e doğru koşmaya başlayınca Valery ise ağaca doğru koşuyordu. Orası tamamen çıkmaz bir sokak gibiydi. Sonunda gidecek yeri kalmayınca ağaca basarak destek alır vaziyette kendisine santimler ile yakın olan Tyler'ın üzerinden usta bir şekilde ters takla attı.

Tyler arkasını dönmeye fırsat kalmadan Valery ona arkadan bir tekme savurdu. Tyler tam yere düşecekken ağaçtan aldığı destek ile tekrar doğrulmayı başardı.

Elindeki kılıcı Valery'e doğru savurduğu an Valery'nin boğazından ince bir şerit ile kanlar akmaya başladı. Tyler'ın göğüs hizasında attığı tekme ile ağaca yaslanan Valery yorulmuş görünüyordu.

Elindeki kılıcı Valery'nin boynuna yatay bir şekilde saplamaya çalışınca Valery son bir güç ile kılıcı tuttu. Bir eli kılıcın sapına denk gelirken diğer eli kılıcın keskin yerinde parçalanıyordu. Parmaklarından akan kanlar benim bile canımı yakmıştı.

"Ben sana dövüşmeyi böyle mi öğrettim Valery!! Sen güçsüz ve zavallı bir veletsin. Karı gibi dövüşüyorsun!"

Valery'nin gözlerindeki yorgunluk Tyler'ın umrunda bile değildi. İkisinin de yüzünden aşağı kanlar süzülüyordu.