Bölüm 6 = Büyü

1.9K 203 327
                                    

Song - The Neighbors = Sweater Weather

"Özür dilemek tüm olanları geçirmez, affettirmez ama hiç şüphesiz bir ilk adımdır."

////---////

Odasına kadar sessizce geldiler. Sihrini hisseden kapı kendiliğinden açılırken Severus kendini içeri attı ve ardından içeri giren Hufflepuff'a baktı.
"Vay, odan süpermiş," dedikten sonra kendisini Severus'un yatağına attı.
"Yatak da yumuşacık."

Severus odada dağınıklık olmasından endişelenirken gözlerini hızlıca etrafta gezdirdi. Neyse ki toplu sayılırdı. Yatağın yanındaki komodinin üstünde üç kitap, bir rulo parşömen vardı. Çalışma masasına bakmak bile istemedi çünkü tamamen karışıktı. Kitaplar, parşömenler, mürekkep şişeleri...
Bir de sandalyesinin kenarında asılı duran kazağı vardı. Peki, idare ederdi. Hızlıca banyoya girip küçük kırmızı çantayı aldı ve yatakla aşk yaşayan Hufflepuff'a gözlerini devirdi.

"Kalk hadi, yaralarını temizleyeyim." dedi yatağın kenarına otururken. Ona karşı biraz çekingendi ama minnettarlığı nedeniyle ona yardım edecekti.
"Hadi."

"Hmm, ben azıcık uyuyayım. Pansumana gerek yok."

Severus iç çekti. Odasında başka birinin, bir yabancının uyumasına izin verecek değildi.
"Whitmore."

"Soyada mı döndük?" dedi tek gözünü açan Acheron. Severus onun parlak duran sarı gözüne tepkisizce bakarken Hufflepuff yüzünü bastırdığı Severus'un yastığından kalktı.
"Tamam, kalktım. Ayrıca... bizim yataklarımız neden bu kadar yumuşak değil?"

Severus onun mızmızlanmasına içten içe şaşırırken hiç göründüğü gibi biri olmadığını düşündü. Tekinsiz, serseri tipli bir gençti ama çocuk gibi mızmızlanıyordu. Dudaklarının kıvrılmasına engel olarak tepkisiz bir şekilde çantayı açtı ve küçük bir iksir şişesi ile beyaz bir bez çıkardı.
Yaralarını nazikçe temizlerken yüzünde olan dikkatli bakışlar altında kızarmamak için kendini azarladı ama yanaklarında bariz bir sıcaklık vardı.
Obsidyen gözlerini yaralardan çekip çantaya elini atarak birkaç tane yara bandı çıkartıp tek tek yaraların üzerine yapıştırdı.

"Bir saate hepsi geçer ama ne olur ne olmaz yara bandı dursun."

"Hı hım."

"Eğer ağrı veya kaşıntı olursa bu kremi sürersin," derken küçük mavi bir krem kutusunu eline bıraktı.

"Hı hı..."

Severus kaşlarını çatarak başını kaldırdı ve kendisini hiç de dinliyormuş gibi durmayan Hufflepuff'a baktı.
"Beni dinliyor musun?" dedi yüzüne bakarken gözlerinde neredeyse hayran bir bakış olduğunu söyleyebileceği genç adama.

"Ha? E-evet, tabii. Kremi süreceğim, anladım."

Severus derin bir nefes alarak çantayı hızlı hareketlerle topladı ve ifadesiz bir şekilde Hufflepuff'a döndü. Hala yediği yumruklar için kendini mahçup hissediyordu. Potter'a vurduğu için de minnettar.

"Ben... bunun için üzgünüm ve diğer her şey için de teşekkür ederim."

Hufflepuff dudakları daha çok sağ tarafa doğru kıvrılırken yamuk bir sırıtışla baktı. "Beni iyileştirdin, bu cidden yeterli ama eğer bir öpücük verirsen çok daha iyi hissedebilirim," derken dudaklarını büzerek baktı.
"Bir öpücük."

Severus ona şaşkınca baktı. Kıçını kurtarmış da olsa yeni tanıdığı birini öpecek değildi. Çantayla yavaşça dudağına vurdu.
"Rüyanda!"

Ikigai (𝑺𝒏𝒂𝒎𝒆𝒔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin