[𝚃𝚊𝚖𝚊𝚖𝚕𝚊𝚗𝚍ı]
İkigai = Uğruna yaşadığınız şey, hayata tutunma sebebi.
•°•°•°•°•°•
Severus Snape 6. yıl pek çok açıdan acı çekiyordu...
Babası olacak canavar, annesini öldürmüştü.
Lily yanında değildi.
Ölüm Yiyen meselesi yüzünden ciddi baskı...
Bölüm 22 = Balo (Part 2) ~ Gerçekler ve Büyüleyici Dans
'Gül, aşk ve dans... Şimdi sevgilim, kollarındayım ve mutluyum ama karanlık yok olmadı. Sadece suyun yüzeyinde saklanıyor...'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~24 yıl önce, Tobias (Snape) Vale 17 yaşındayken~
"Tobias!" diye bağırdı bir ses. Tobias gözlerini devirdi. Öfkeli adımları taş zemini döverken bir diğer öfkeli kişi kolundan sertçe tuttu. "Dur artık! Sinir bozucu olduğunu biliyorum ama tek bir ceza daha alırsan atılacaksın!"
"Atarmazlarsa hepsini si-"
Orion gri gözlerini devirerek dudaklarına vurduğunda susup derin bir nefes aldı sağındaki camdan dışarı baktı. "Mezun olmamıza şunun şurasında 2 ay kaldı. Sık dişini biraz! Sonra gider ters düz ederiz onları."
"Tamam." dedi küfür eder gibi.
"Tamam mı?"
"Tamam dedim ya!"
Orion rahatlamayla gülmeye başladığında gözlerini devirdi ama birkaç saniye sonra o da gülüyordu. Sinirleri bozulmuştu. Aslında bütün olay Gryffindor olduğu için rekabeti fazla abartıp ona hakaret eden birkaç Slytherin'e olan öfkesiydi. Tobias sakin biriydi ama sadece saygısızlık ve hakaret gibi durumlarda bu kadar çok öfkeleniyordu. Sadece... tahammül edemezdi işte. O üç it de bunu fark etmiş, üzerine geliyordu.
Dayak arsızı falanlar mıydı bilmiyordu ama okuldan atılma raddesine gelene kadar kavga ettiği için -onları dövdüğü için- öyle olduğunu düşünüyordu.
Orion omzuna vurdu. "Hadi gidelim atarlı beyefendi. Sonra yine tüm tatlılar önden bitecek, sende bana kızacaksın."
Tobias gözlerini devirdi ve kolunu omzuna attı. "Biliyor musun Orion..." diyip meraklanması için bekledi. "Bazen seninle neden arkadaş olduğumu düşünüyorum."
"Siktir git Tobias!"
Tobias güldü. Koridorun sonunda sesleri de koridorda yankılanıyordu. "Gülme salak. Bir şey diyeceğim. Prince senden hoşlanıyormuş."
"Prince mi? Ellen mı?"
"O ne be? Kızın adı başka."
"Ne bileyim ben. Elena mı?"
"Hayır."
"E ile başlıyor da... Emily? Ella? Eva? El... E..." Tobias omuz silkti. "Tam şu an soğudum kızdan."
