Bölüm 27 = Rayden

1.2K 124 87
                                    

Song - Natalie Taylor = Surrender

'Bazı dostluklar her şeye bedeldir ve her zaman küçük adımlarla başlar. Bazıları, utangaçtır ve yavaş ama sağlam ilerler, bazıları bir anda kaynaşmakla gerçekleşir ve bazıları da 'seni ilk gördüğümde hiç sevmemiştim' ile başlar...'

//////----//////

Paris'de hoş bir kış akşamıydı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Paris'de hoş bir kış akşamıydı. Noel yaklaştığı için süslemeler yavaştan yapılmaya başlanmış, Noel için gerekli her türlü şey de satılmaya başlanmıştı. Köşedeki büyük fırından tatlı bir koku yükseliyordu.

Paris'in en lüks dairesinin içinde, devasa odasında yapayalnız oturan genç bir adam vardı. Soluk ince parmakları soluk pembe bir gülü nazikçe kavramış, büyü sayesinde hâlâ etrafa yaydığı hoş kokuyu ciğerlerine çekiyordu.

Gül onun için değerliydi.

Rayden kıvrılan dudaklarıyla elindeki güle baktı. Biraz daha uzayan saçları kendi rengi olan altın tonları taşıyan bir turuncuya dönüşmüştü. Yeşil gözleri ilgiyle güle odaklıydı.

Jasper Whitmore...

Adı buydu. Kaba, sarı gözlü iblis. Aynı zamanda da birkaç haftadır asla aklından çıkmayan o kişi...

İç çekerek gülü bıraktı ve ayağa fırladı. Dolaba ilerleyip içindeki boşluk hissini görmezden gelerek kıyafetlerini karıştırdı. Sosyal biri olmadığından pek arkadaşı yoktu, yani dışarı çok çıkmazdı. Genellikle hep iş için orada burada gezdiğinden onun sosyal biri olduğunu düşünen çok kişi vardı ama hayır, aslında hiç değildi. Çocukken arkadaşları vardı ama yıllardır hiçbirini görmemişti. Zaten onlar da muhtemelen Rayden'ı çoktan unutmuşlardır...

Bir de Severus vardı...

Eli tuttuğu askıdan kaydı ve iki yanında öylece durdu. İçi sıkıntıyla doluydu. O da Rayden'ı unutmuştu. Yazacağım demiş, hiç yazmamıştı. Belki de o an Rayden'a acımış ve o yüzden öyle demişti. Düşmüş omuzlarıyla aynaya bakarken gözleri saçlarında gezindi. Altınımsı bir turuncu olan saçları yine kendi iradesi dışında siyah olmuştu. Üzücü şeyler düşündüğünde hep böyle olurdu.

Dikkatini toplayıp saçlarını tekrar önceden olduğu gibi kırmızı yapmak istedi ama bunun için fazla üzgündü. Burnunu çekip akşamki fotoğraf çekimine giderken giyeceği kıyafetleri ayarlamaya başladı. Rayden neden bu işi yaptığını cidden bilmiyordu. Model olmayı, insanların onu tanımasını ve ondan hoşlanmasını seviyordu ama onu daha en başında bu işe zorla sokan babasıydı. Ve eğer imkanı olsa her şeyi bırakıp büyük bir çiftliğe taşınır, herkesten ve her şeyden uzak, küçük bir kasabaya bağlı bir yerde yaşardı.
Belki orada ona eşlik edecek birini de bulur, hayatını o kişiyle orada geçirirdi.

Ikigai (𝑺𝒏𝒂𝒎𝒆𝒔)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin