Çayımı sürekli karıştırıp duruyordum aklım bedenimden uzak gibiydi mertin geldiğini kimseye söylememiştim Özgür ve Nisana bile,bende kalması daha iyi idi."yeter eridi şeker moneküllerine karıştı bırak artık".Rıfatın bu söylemiyle haklı olduğunu anladım maalesef karşıdan gelen sevil 4 adımla yanımızda bitti ve sesli bir şekilde masaya oturdu. Masayı salladı."Sakin biraz sevil!" bu seferki Özgürdü."ne oldu?" diye soran Rıfata karşılık "ben diyorum ki hem Ada'nin kafası dağılsın hemde eğlenelim biraz bara gitmeye ne dersiniz?" "sen saçmalamıyorsun değil mi"Betül'ün bu sorusu Sevil'i fikrinden caydırmamıştı. "Nisan ya bu olmadı elbiseyle rahat edemem ben" üstümdeki elbise emanet gibi durmuştu ne işim var benim barda "Ada giy artık bir şey herkes hazır bir sen değilsin" dolabımı açtım kıyafetlerimin renkleri birbiriyle kavga ediyordu.Siyah bir tayt üzerine batmanlı tuniğimi geçirdim güzel gözüküyordum. Saçlarımı dağınık topuz yaptım.Makyaj sevmediğim için sadece eyeliner sürdüm ve parfüm sıktım Mert'in en sevdiği parfümdü."hazırım ben" dedim"mükkemmel olmuşşsun işte benim Ada'm diyerek beni öpen betülü kucakladım. Mekana vardık taksiden indiğimde ışık ve müziğin eşsiz uyumu bedenimi şimdiden yormuştu.Biraz çekinmiştim geri bir kaç adım attığımda sırtım Özgüre çarptı arkamı döndüm."korkma yanındayım her şey yolunda" içeri girdik bir...iki...üç derken altıncı ve yedinci shot'u atmıştım.Kendimi durduramıyordum."Ada iyi değilsin içme artık"diyen rıfatın benim için endişelenmesine şaşırmıştım "benim canımı yakmaya çalışıyorsun benden sanane ilgilendirmiyorum ki seni" dedim bunu normalde olsa hayatta söyleyemem alkol bana gaz veriyordu. Dans etmeyi her zaman sevmişimdir madem bara geldim keyfini çıkarmalıyım diye düşündüm.Kendimi piste attım ve çılgınlar gibi dans etmeye başladım bundan pişman olmamayı umuyorum en azından şimdilik.Dans ederken bizimkikerin beni izlediklerini görebiliyordum.Açıkçası umrumda bile değildi.Müzik bedenimle dans ederken ilerideki sarışın çocuğun beni izlediğini farkettim çocuk bana yaklaştıkça midem bulanmaya başlamıştı.Girişe doğru ilerledim Kolmdan tutan Özgür "nereye sen?" "midem bulanıyor" diyebildim sadece .
Kalabalıktan kurtulup dışarı çıktım.Midemin bulantısı bana ceza olarak kaldırımın kenarına kusmamı istedi midemi dinledim ve oraya kusuverdim etrafımdakiler bana iğrenir gibi bakıyorlardı "Ne var hiç mi kusan birini görmediniz?" diye bağırdım.ne yapıyorum ben? ağzımı elimin tersiyle sildim.Beni izleyen çocuk bana doğru geliyordu sarışın saçları,renkli gözleri ve kaslı yapısıyla her kızı etkileyecek biriydi."Al buna sil yüzünü" "teşekkür ederim" dedim etkileyici bir sesi vardı bir terslik vardı haddinden fazla yaklaşmaya başlamıştı bana "uzaklaşır mısın rahatsız oluyorum" " iyice yakşaltı belimden tuttu "ne yapıyorsun bırak beni" hadi ama bir öpücük ver bana" vicudunu ittikçe kendine çekiyordu "bırak diyorum bırak" "eee amma naz yaptın be!" cümlesini tamamlamadan tokat atması bir oldu.Başımın dönmesiyle tokadın dansı benim yere düşmeme neden oldu gözüm karardı ve etrafı bulanık görmeye başlamıştım görüntüler seçemiyordum.Biraz sonra bi acı sesi duydum bir saniye rıfattı çocuğa bir yumruk atarak onu uzaklaştırdı."Ada iyi misin? " "senin nerden hab..."etraf karardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boş Sokak
Teen FictionGüneş bugün doğmaya üşenmiş gibiydi.Odama gelen ışık hüzmesi yüzümü tokatlarken bedenimi kaldırdım.perdeyi kapattım.Işık bana göre değildi.Hiç bir zaman güneşi sevmemiştim.Karanlık benim en iyi dostumdu. Aynada yorgun bir Ada gördüm.Gözlerim...