Aradan bir hafta geçmişti ve ben o bir hafta süresince hiç okula gidememiştim sanırım ateşim çıkıyordu. Kapı çaldı zar zor kapıya yöneldim ve açtım. Karşımda Yuşa ve onun endişeli yüzü vardı "Ada! ne oldu sana?" beni belimden tuttu ve salondaki koltuğuma yatırdı. Kolları çok güçlüydü bu gücünü niye Rıfat'a karşı kullanmamıştı?. Konuşacak halim bile kalmamıştı "ufak bir soğuk algınlığı bir kaç güne geçer" dedim aralarda öksürerek. Ceketini çıkardı yüzü endişeliydi, elini alnıma getirdi elleri buz gibiydi kokunduğu yer serinlememi sağladı sanırım dışardaki soğuktan dolayı soğuktu bu kadar. " Yanıyorsun sen! telefonlarımıza niye cevap vermiyorsun tüm arkadaşların seni merak etmiş" telefonumu elime aldım son bir haftadır telefonuma hiç bakmamıştım. Tüm herkes en az üç kere aramıştı süper gerçekten "bu ev niye soğuk bu kadar? kombiyi açayım" yanımdan ilerlerken kolundan tuttum "gerek yok" dedim. Anlamakta güçlük çekiyordu "hastasın ev buz gibi kombiyi açmam lazım sonra hemen bir duş..." kolumdan kurtuldu ve giderken ona gerçeği söylemem gerekiyordu "doğalgazı kestiler" durdu. Bana baktı ama ben kafamı diğer yana çevirmiştim ona bakamıyordum varlıklı bir çocuktu ve ondan utanmıştım.Yanıma geldi, kafamı çevirdi "Nasıl kesildi açtıralım hemen daha da beter olacaksın" yutkundum "annem paramı yollamadı daha yollasın ödeyeceğim" bana kaşlarını çatarak baktı " ne kadardır zamandır kesik" sinirlenmişti "bu 3. gün olacak" bana neredeyse bağıracaktı ama kendini tuttu, sesi genede hafif yüksekti " Ada sana inanamıyorum! 3 gündür soğukta yaşıyorsun ve haber vermiyorsun" kafamı yana çevirdim ve ağlamaya başladım gözyaşlarım yanağımı ıslatıyordu."Git lütfen ben bulurum çaresini" yanımdan kalktı "tamam" dedi. Bu kadar kolay olacağını sanmıyordum ısrar eder diye düşünmüştüm.
Bir kaç saat geçmişti uykumu bölen kilit sesi beni ürkütmüştü "kim o ?" diye bağırdım cılız sesimle cevap gelmemişti." Kim o?" dedim tekrar endişelenmeye başlıyordum. Yine ses yoktu tam koltuktan doğrulacakken "sakin ol benim" karşmda dikilen Yuşa idi. "Ama sen gitmiştin" koltukta doğruldum. Yanıma oturdu "evet gittim elektrik ve doğalgaz faturalarını ödedim ve biraz alışveriş yapmam gerekti, buzdolabını hiç kullanmaz mısın sen?" bana kaçamak bir gülüş attı bunları normalmiş gibi anlatıyordu utanmıştım. "Niye böyle bir şey yaptın? ben ödeyecektim paramı..." sözümü kesti "emin ol ödeyene kadar buzdan ceset olursun hadi seni ısıtalım biraz ama bir duş gerek " dedi. Ağırlığım koltuktan kalktı ve tamamen Yuşa'nın kucağına yerleşti başımı onun göğsüne kollarımı boynuna doladım teni sıcacıktı." Ne kadar hafifsin sen" dedi "duş istemiyorum üşüyorum" dedim sesim kısılmıştı. "Üşüyorsun biliyorum titriyorsun ama bu şart" dedi.Duştan çıkınca eski kıyafetlerimi giydim karşısına bornozla çıkamazdım beni yatağıma yatmamda yardımcı oldu bana boş boş baktı "hadi ama benden utanma" dedi sanki normalmiş gibi pis pis sırıttı "çık dışarı pis sapık" dedim gülerek "beni öpmeye çalışan ve bir tokatla kaldırımı öpmemi sağlayan biri mi söylüyor bunu bana?" diye devam ettim gözlerini kaçırdı. "Vicdanımı rahatlatmaya çalışıyorum kimseye zarar verdiğimde bu kadar pişman olmamıştım hadi üstünü değiştir ve beni çağır" dedi ve kapıyı kapattı.Dışardan telefonla konuşuyordu duyabiliyordum "kiminle nerede olduğum seni ilgilendirmez yokum bir kaç gün gelince konuşuruz tamam" konuşması bittiğinde "ben giyindim" diye seslendim.Elinde nane limonla yanımda bitti "iç" dedi "niye tüm herkes bana emir veriyor?" güldü "hakediyorsun uslanmaz,çirkef,inatçı,papatya katili..."ne diyorsun ya? "tamam kes" dedim güldü nane limondan bir yudum almamla onu Yuşa'nın eline tutuşturmam saniyelerimi aldı "bu çok acı içemem ben bunu" hafif kaşları çatıldı "içeçeceksin tabikide" ona baktım "sevgilin miydi?" konuyu hemen kavramıştı "beni dinledin sen?" hafif sinirliydi "hayır ben şey.. duyuluyordu özür dilerim afedersin" güldü "şaka yapıyordum" bardağı eline verdim ve uyumak için yattım.
"Ada!" "Ada! uyan kabus görüyorsun uyan Ada!" gözyaşları içinde gözlerimi açtım ve seslice ağlamaya başladım.Yuşa başımı göğsüne bastırdı, beni sakinleştirmeye çalışıyordu "tamam geçti tamam kötü bir rüyaydı" bir hışımla kalktım yataktan gözüm kararmıştı dengemi kaybedecekken kapıya dayandım bir anda hareket edince gözlerim kararmıştı bir kaç saniye bekledim ve devam ettim ayaklarım beni salona götürürken Yuşa arkamdan seslenmişti. "Ada nereye?" Yuşa'ya aldırış etmedim saate baktım daha iki idi ağlayarak bir papatya daha kopardım iyice parçaladım tüm gücüm yettiğince yere yığıldım hala parçalamaya devam ediyordum "Ada! Ada! sakin ol! tamam öldü bırak! tamam yaşamıyor!" elimdeki parçaları alıp masaya koydu beni göğsüne iyice bastırdı tekrar.Başımı okşamaya devam etti "ateşler içinde yanıyorsun doktora gidelim mi?" başımı kaldırmadan "hayır istemiyorum iyileşirim ben" derin bir nefes aldı, diyaframıyla birlikte benim başımda ona uyum sağladı ve nefesini geri verdi, ben ve diyaframı eski yerimize döndük "illa sen uğraş diyorsun yani" sırttığını hissedebiliyordum "istersen gidebilirsin" dedim gitme istemiyorum beni tekrar kucağına alıp kaldırdı yatağıma giderken kokusunu içime çektim muhteşem kokuyordu. "çok güzel kokuyorsun" dedim.Bunu beklemiyordu "bu koku seninle güzel" dedi ne demekti şimdi bu? yatağıma yatırdığında onun gitmesini istemiyordum yatağım sıcaktı ama onun vicudu daha ideal geliyordu yatağın arkasına geçti.Ne yapıyordu? "ne yapıyorsun? hastalığım sanada geçecek" beni kendine çevirdi "tekrar kabus görüp sayıklayarak beni uykumdan bölmek yerine burda uyurum daha iyi sarılarak uyumak güzeldir" dedi ve güldü. "Aklımı mı okuyorsun sen?" bana sinsi bir bakış attı "aklından benimle uyumak mı geçti? " gülüyordu ah çok güzel toparla toparla "hayır sadece tenin sıcak yani iyi hissettiriyor" daha da batıyorum susayım bence ben yerin dibine girsem bu kadar kızarmazdım bana bana gene o sinsi gülüşünü attı hoşuna gitmişti "ya tamam git istemiyorum kabus da görmeyeceğim hadi" onu güçsüz kollarımla ittim ama bir işe yaramamıştı t-shitini çıkardı vicudundaki hafif kaslar ve pürüzsüz teniyle mükemmel gözküyordu "gel buraya" dedi halinden memnun gibi bir hali vardı "böyle mi uyuyacaksın?" diye sordum "tenimin sıcak olduğunu söyledim yardımcı oluyorum işte" bu kadarını beklememiştim ama benim için hava hoştu. Beni kendine iyice bastırdı başım tam boynunun oradaydı ve dudaklarımla arasında çok kısa bir mesafe vardı.Burası çok iyi idi "rahat mısın?" diye sordum "bunu benim sana sormam gerekir" diye çıkıştı bana "sevgilin şu an burada, bu halde olduğunu öğrense seni bırakırdı" dedim cevap vermez sanıyordum sonuçta bana kötü davranmıştı ve vicdanını rahatlatmaya çalışıyordu, iyi hissetmemi istiyordu, sonra ikimizde birbirimiz görmeyecektik bile o sevgilsiyle mutluydu ona yakışıyordu boyuda uzundu kızın bacaklarından bir ben daha çıkardı.Bunları düşünürken bana şok bir cevapla geri döndü "inan şu an sevgilim umrumda bile değil"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boş Sokak
Teen FictionGüneş bugün doğmaya üşenmiş gibiydi.Odama gelen ışık hüzmesi yüzümü tokatlarken bedenimi kaldırdım.perdeyi kapattım.Işık bana göre değildi.Hiç bir zaman güneşi sevmemiştim.Karanlık benim en iyi dostumdu. Aynada yorgun bir Ada gördüm.Gözlerim...