30; drunk-dazed

3K 267 656
                                    

OY VERMEYI UNUTMAYIN, VERMİYORSANIZDA OKUMAYIN TEŞEKKÜRLER.
GÖRMEYEN OLUYOR DİYE BÜYÜK YAZDIM, YANİ ŞU YILDIZA BASIN.

iyi okumalar... ⬆️ (YUKARIYI OKUMAYAN OKUSUN!)

yorum sınırı, +170

Jennie'den

Perçemlerimi düzelttim ve elimdeki su dolu bardağı dudaklarıma götürdüm. "Üzerindekini beğendim Rosie." Ellerini beyaz dekolteli elbisesine götürdü. "Gerçekten mi? Bu yeni tasarımım. Beğenmene çok sevindim."

Gülümsedim ve bardağı mutfak tezgahına koyup ona döndüm. "Lila saçlarınla çok uyumlu olmuş, peri gibisin." Saçlarını aşağıdan dağınık topuz yapmıştı. Perçemlerini öne doğru çıkarmıştı. Klasiğin aksine spor görünüyordu.

Kafa dağıtmaya Dazed'e gidecektik. Taehyung ve diğerleriyle de burada tanışmıştık.

Üzerimde pek abartılı olmayan siyah mini bir elbise vardı. Pek bir detayı yoktu. Askılıydı ve vücuduma yapışıyordu. Fazla özenmemiştik, zaten hiçbirimiz kendimizi çok iyi hissetmiyorduk.

Lisa iki yandan, kalçasından beline kadar büzgülü kahverengi elbisesini düzeltirken aşağıya doğru indi. Pek mutlu olduğu söylenemezdi. "Gitmesek mi? Gitsek de kafa dağıtacağımızı pek sanmıyorum. En iyisi oturup dizi izleyelim nasıl fikir? Kim Bok Joo'ya yeniden mi başlasak? Nam Joo Hyuk'a aşığım da."

Jisoo üzerindeki zümrüt yeşili elbisesinin yandaki fermuarını çekti ve gözlerini devirdi. "Bu dokuzuncu başlayışımız olacak. Yeter Lisa. Ayrıca belki Dazed'de yakışıklı erkekler vardır. Şansımızı mı denesek napsak?"

Gözlerimi devirdim. "Erkekleri sikeyim."

Chaeyoung'un gözleri yere daldığında dudaklarını araladı. "Katılıyorum." Bir anda gözlerini kırpıştırdı ve Jisoo'ya döndü. "Jisoo-yah ne oldu da birden Namjoon'dan başka kişileri gözlerin görür oldu?"

"Namjoon artık Hwasa ile mutlu. İkisi de umrumda değil artık." dedi ve iç çekti. Lisa ortamı yumuşatmak amacıyla sesini yükseltip gülümsemeye çalıştı. "Hadi çıkalım! Eğlenmeye hakkımız var öyle değil mi?"

Başımı salladım ve çantamı aldım. Lisa da bizim kadar acı çekiyordu. Ama bizim acılarımız yüzünden kendininkini bize yansıtmamaya çalışıyordu. Bunu anlayabiliyordum.

Chaeyoung gülümsedi. "Hadi gidelim bari."

Yaklaşık yirmi dakika sonra Dazed'in önüne gelmiştik. Kapıdaki güvenlikler içeri girmemiz için kenara çekildiklerinde arabanın anahtarını valeye uzattım ve Chaeyoung'un koluna girdim. "Umarım gecemiz iyi geçer."

Başını salladı. "Umarım."

Kulübün merkezine vardığımızda gözlerim Taehyung ve arkadaşlarını görmemle açıldı. "Hay ben şom ağzıma tüküreyim..."

Gözleri aniden benimkilerle buluştuğunda dişimi sıktım. Benim aksime darmadağın görünüyordu. Baştan aşağı simsiyahtı. Kaşı ve dudağı patlamıştı. Gözlerimi kaçırdığımda kaşlarımın şoktan kalkmasına engel olamadım. Yüzü neden hasar görmüştü?

"Jennie-ah!" Gözlerimi sesin geldiği tarafa doğru çevirdiğimde Jongin'i görmemle gözlerim açıldı. "Jongin-shi, seni görmeme sevindim!" dediğimde güldü ve bana yaklaşıp kollarını vücuduma sardı. "Ben de, ee neden buradasın? Gelmezdin sen pek."

"Öyle kızlarla kafa dağıtalım dedik."

Jongin yanımdaki Chaeyoung'a baktı. "Ah selam."

Chaeyoung gülümsedi. "Oo, selam." Jongin masayı gösterdi. "İsterseniz bizim masaya gelebilirsiniz. Hem Chanyeol'da orada." dedi ona bakarak. Chaeyoung bana döndü ve sorar bir bakış attı. Başımı olumlu anlamda sallarken ona geri döndü. "İyi o zaman gelelim."

trouble | bts & blackpinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin